Uludağ’da devam eden ekonomi zirvesinde 'Yüksek Büyüme Oranlarına sahip Pazarlardaki Fırsatlar ve Türkiye' konulu bir konuşma yapan Accenture Yönetim Danışmanlığı Strateji Başkanı Mark Spelman, şirket olarak 200 bin kişiyi istihdam ettiklerini söyledi. Şu an en önemli konunun ekonomik görüşler ile iş dünyasının görüşlerini birleştirmek olduğunu kaydeden Mark Spelman, “Günümüzde belirsizlik ve dalgalanmalardan bahsediliyor. Bu iki kavram birbirinden farklı. Kısa vadede belirsizlikler var ama uzun vadede öngörülen trendler var” dedi.

”ŞU AN BİR DÖNÜŞÜM 10 YILINDAYIZ”

Mark Spelman, Avrupa’daki asıl sorunun yapısal rekabetçilik olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

”İki yıl boyunca bunu sormalıyız. Sadece yardım paketlerini değil, yapısal rekabeti de sormalıyız. AB acaba 27 ülke ile bağlı çalışmaya devam edecek midir? Bunlar kısa vadeli sorunlar. Gazeteler hep kısa vadeli sorunlara önem veriyor. Asıl önemli olan değişim dönüşüm. Şu an bir dönüşüm 10 yılındayız. Uzun vadede ekonomik siyasi, demografik ve teknolojik gelişmelere bakmalıyız. Şu an siyasi bir liderlik yok. G 20 etkili ama meşru değil. Birleşmiş Milletler meşru ama etkin değil. Siyası bir boşluk olacak. Bunu sorun olarak mı göreceğiz? Bölgesel ticaret geliştirilmeye çalışılıyor. Önümüzdeki 10-15 yıl içinde, 1 milyar nüfusun daha ekleneceği öngörülüyor. Büyük şehirler ön plana çıkacak. Ülkenin en önemli motorlarından biri artık şehirlerin rekabeti. Dünyada mevcut olan teknolojik gelişmeler de var. Bazı şirketler, bununla daha da büyüyecek. Bazıları boğulup gidecek.”

”BÜYÜMENİN YARISI ABD İÇİNDE OLACAK”

Gelişmekte olan piyasaları farklı bağlamlarda değerlendirdiklerini ve 64 ülkeyi incelediklerini kaydeden Spelman, “En büyük ticaret akışı, gelişmekte olan ülkeler arasında olacak. Güney Afrika, AB ile ticaret yapıyordu. Şimdi Asya ile yapıyor. Türkiye açısından da bu önemli. Küresel ekonomi, gelişmiş ülkelerde yüzde 2 büyüdü. Gelişmekte olanlarda yüzde 6. Toplam yüzde 4 büyüme gerçekleşti. Önümüzdeki süreçte gelişmiş ülkeler yüzde 1, gelişmekte olan ülkeler yüzde 6 büyüyecek. Ortalama yüzde 3 büyüme olacak. Neden? Gelişmiş ülkelerde sorun var. Büyümenin yarısı ABD içinde olacak. ABD’de iki önemli konu var. ABD, düşük enerji fiyatlarından faydalanacak ve demografik avantajı da var. Küresel ekonominin yüzde 25'ine sahip oldukları için güçlü kalmaya devam edecekler” dedi.

Spelman, Türkiye’nin 10 yıllık ihracat göstergelerinde ilginç tablolar olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:

”Avrupa’ya ciddi bir yönelim var. Günümüzde ise Rusya ile ticaret büyüyor. Size soruyorum, Türkiye hangi ihracat destinasyonuna yönelmeli. Gelişmekte olan ülkeler arasında, Türkiye hangi ülkelerle ticaret yapmalı. Hane halkı gelirlerini baktığımızda Türkiye'de 18 milyon hane halkı var. Bu demek ki her hane 4 kişiden oluşuyor. 30 binin üzerinde 6 milyon geliri olan insan var. 10 yıl sonra bu rakamın 30 binin üstünde 12 milyon olarak düşünüyoruz. Gelecek planlarınızda bu rakamları dikkate almanız gerekiyor.”



SC,ST(FK/AAA)