TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Karabük Demir ve Çelik Sanayi A.Ş.'de düzenlenen basın toplantısında Ağustos ayı ihracat rakamlarını açıkladı. Karabük Valisi İzzetin Küçük, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, Ak Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, Kardemir Yönetim Kurulu Başkanı Muthullah Yolbulan, Kardemir A.Ş. Genel Müdürü Fadıl Demirel, Karabük Üniversitesi Rektörü Burhanettin Uysal ve iş adamlarının katıldığı toplantıda konuşan Mehmet Büyükekşi, Türkiye'nin önünün kesilmek istendiğini belirterek, "Buruk bir ayı geride bıraktık. Kanlı eller yine iş başındaydı. Terör saldırıları arttı, masum insanlarımızın kanı döküldü. Gelinen bu noktayı bir tesadüf olarak görmüyoruz. Son bir ayda terör saldırılarının şuursuzca artmasının bir nedeni var. Şurası artık çok açık, güçlü ekonomisi ve demokrasisiyle giderek daha da büyüyen ve bölgesinde bir merkezi güç konumunda olan Türkiye'nin önü kesilmek isteniyor. Oynanan bu oyunu iyi görmemiz, ona göre adım atmamız gerekiyor. Gaziantep'te gerçekleştirilen hain saldırıyı da bu açıdan değerlendirmekte fayda var" dedi.

TERÖRE İNAT BİRLİK, ÜRETİM

Büyükekşi, Suriye'deki iç savaşın uzamasının her açıdan Türkiye'yi zora soktuğunu ifade ederek, "Artan terör ile Suriye'de yaşanan iç savaş arasındaki paralellik hepinizin malumu. Masum insanlar hayatını kaybederken, ülkemiz ekonomik ve ticari açıdan da zarar görüyor. Bu yüzden en kısa zamanda kadim komşumuz Suriye'ye hak ettiği demokrasinin gelmesini diliyoruz. Türkiye'nin dinamizmini terörle engellemek isteyenlere bu kez Karabük'ten bir kez daha şu mesajı veriyoruz; Teröre inat birlik, teröre inat üretim, teröre inat yatırım için kararlıyız. Ülkemizin 81 ilini terörle, kanla değil, kardeşlikle, yatırımla, ihracatla anacağız. Bu konuda kararlıyız" diye konuştu.

YENİ TEŞVİK PAKETİ CAN SUYU OLACAK

Yeni teşvik paketinin terörle mücadele eden illere can suyu olacağını açıklayan Büyükekşi, "Yürürlüğe giren yeni teşvik paketi, bu konuda en büyük motivasyonumuz olacak. Yeni teşvik yatırım paketinin, özellikle terörle mücadele eden illerimize can suyu olacağına inanıyoruz. Gelişme açısından geri kalmış bölgelere destek vermeliyiz. Birlik ve beraberliğimizi göstermeliyiz. Terör belasını ortadan kaldırmanın yolu ekonomik kalkınmadan, birlik ve beraberlik içinde çalışmaktan geçiyor. Yeni yatırım teşvikleri, bu bölgemize yatırımı gerçekten özendirecek seviyededir. Lütfen bölgeye yatırım yapmayı önceliklerimiz arasına alalım. Bunu yapmak teröre darbe vurmaktır. Buna yürekten inanıyorum" dedi.

TÜM DÜNYADA BÜYÜME ORANLARI DÜŞÜYOR

Avrupa merkezli bir kriz yaşandığını söyleyen Büyükekşi, şöyle konuştu:

"Bu krizin bizleri de olumsuz bir biçimde etkilediğini söylemeye gerek yok. Zira AB ülkeleri dış ticaretimizde en büyük payı alıyor. Avrupa'dan gelen ekonomik veriler, Euro Bölgesi'nin 3'üncü çeyrekte de daralma yaşayacağına işaret ediyor. Bu daralma ve durgunluğun uzun süreli devam etme riski en çok çekinilen senaryodur. Peki, Avrupa'daki krizin bize etkisi nedir? Bu kriz yüzünden Avrupalı tüketicilerin alım gücü ne yazık ki düşüyor. Hatta Avrupa'da tüketici ürünleri satan büyük firmalar artık ürün gramajlarını düşürme yoluna gitmeye başladılar. Daha küçük boyuttaki ürünlerin satışı yaygınlaşıyor. Bu da krizin boyutu hakkında bizlere fikir veriyor. Bu arada, yine önemli ticari ortaklarımızdan olan Amerika Birleşik Devletleri'nde de ekonomi çok parlak bir görüntü çizmiyor. Kayda değer bir gelişme içinde değiller. Dünya ticaretinin önemli aktörleri olan Çin'de de, Japonya'da da büyüme hızı önemli ölçüde düştü. Yani buralarda da sıkıntı var. Kısacası, neredeyse tüm dünyada büyüme oranları düşüyor, resesyon süreci uzuyor. Türkiye ekonomisi de maalesef yavaş yavaş bu durumun olumsuz yansımalarını yaşamaya başladı"

TÜRKİYE EKONOMİSİ YAVAŞLADI

Büyükekşi sağlıklı bir iniş gerçekleştirdiklerini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu süreçte Türkiye ekonomisi de yavaşladı. Sağlıklı bir iniş gerçekleştirdik. Yola şimdi daha sakin bir hızla devam ediyoruz. Fakat Türkiye ekonomisi bu hızla gitmeyi hak etmiyor. Çünkü Türkiye'nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefi var. Çünkü Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefi var. Bu hedeflere varmak için, Türkiye'yi dünyadan pozitif olarak ayrıştırabilmek için daha fazla atılıma ihtiyacımız var, daha fazla yatırıma ihtiyacımız var, daha fazla ihracata ihtiyacımız var. İşte bu yüzden, diyorum ki; Risklerin farkında olalım. Ama hesaplanabilir riskler almaktan da kaçınmayalım. İhtiyatı elden bırakmayalım ama Türk girişimcisinin cesaretine ve risk alma yeteneğine de güvenelim. Artık büyümeyi ihracat taşıyor. İhracat giderek büyümeye büyük katkı veriyor. Dünyadaki tüm kasırgaya rağmen geleceğe umutla bakıyoruz. Beklentilerimiz olumlu. Anketlerimize göre ihracatçılarımızın yıl sonu büyüme beklentisi yüzde 6,5. İhracatçılarımız umutlu. Umudunu koruyor. Beklentilerinin gerçekleşmesi için de çok çalışıyor. Sıkıntı yaşanan pazarlara alternatifler geliştirerek hedeflerine ulaşmaya çalışıyor"

KREDİ MALİYETLERİ DAHA UYGUN SEVİYELERİ ÇEKİLMELİ

İhracatçıların pazarlarını koruyabilmek için fiyat kırdığını açıklayan Büyükekşi, "Şöyle de bir gerçek var: İhracatçılarımız, ihracatta pazarlarını koruyabilmek için, müşterilerini kaybetmemek için sürekli fiyat kırmak zorunda kalıyor. Çünkü dünya piyasalarında kıyasıya bir rekabet yaşanıyor. İhracatçılarımız da bu ortamda rekabetçi fiyat sunmakta zorlanıyorlar. Hedef ülkelerdeki olumsuz ekonomik koşulların yanı sıra yüksek kredi maliyetleri ihracatçımızı olumsuz etkiliyor. Bütün büyük müşterilerimiz olan ülkelerde tüketicilerin satın alma güçleri düştü. Bizim hemen buna göre pozisyon almamız gerekiyor. Ve ne yazık ki, pozisyon almanın maliyetini bütünüyle ihracatçı üstlenmek zorunda kalıyor. Oysa, kredi maliyetleri koşullara göre yeniden düzenlenebilse, döviz kurları reel seviyelerde tutunabilse, rekabet gücümüzü düşüren iki önemli sorunu çözmüş olacağız. İşte bu yüzden, yatırım ekosistemini daha da canlandırmak için, kredi maliyetlerinin daha uygun seviyelere çekilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu konuyla ilgili olarak, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı geçen hafta önemli açıklamalarda bulundu. Başçı, Merkez Bankası'nın faiz koridorunu dikkatli bir şekilde aşağı çekeceğini ifade etti. Böylece kredi maliyetleri de aşağıya inecek.

Yine sayın başkanın fiyat istikrarının yanı sıra finansal istikrarın da korunacağı yönünde açıklamaları oldu. Biz de ihracatçılar olarak, finansal istikrarın Türkiye'nin geleceği açısından önemli olduğunu 2 yıldan beri sık sık vurguluyoruz. Bu konuda farkındalık yaratılması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz" dedi.

FİNANSMAN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ İÇİN ÇALIŞIYORUZ

İhracata 2013'te daha çok destek ve özen gerektiğini vurgulayan Büyükekşi, "Merkez Bankası'ndan bir önemli isteğimiz daha var. Büyümeyi yavaşlatmak için ticari kredilere sınırlamalar getiriliyor. Ama bu durum ihracatçıyı da kapsıyor. Oysa ihracat kredileri için ayrı bir düzenleme yapılması gerektiğine inanıyoruz. İhracatçılarımızın finansman sorunlarının çözümü için, Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bankacılık sektörü temsilcileriyle, ticari bankalarla, katılım bankalarıyla ayrı ayrı görüştük. Şimdi de gündemimizde faktöring temsilcileriyle görüşmek var. Finansman maliyetinin yükünü hafifletebilmek için ihracatçılarımız adına çok önemli çabalar gösteriyoruz. Tüm finans sektöründen ihracatçılarımıza pozitif ayrımcılık talep ediyoruz. Çünkü bu ülkenin yükselebilmesi, ihracatta belirlenen hedeflere ulaşmaya sıkı sıkıya bağlı. Bunu herkes böyle bilsin. 500 milyar dolar ihracat hedefine ihracatçılarımızı destekleyerek ulaşacağız. Biz buna inanıyoruz" diye konuştu.

Büyükekşi ihracata dayalı sürdürülebilir büyümenin hedef konulmasını gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Dünyadaki bu ekonomik yavaşlama döneminde Türkiye'nin yapacağı en akıllı iş şu olur: Kendimizi yeni baştan değerlendirelim. Kırılganlıklarımızı, yapısal çarpıklıkları düzeltme fırsatını kaçırmayalım. İhracatımızı, sanayimizi AR-GE ve inovasyon ile yeniden tasarlayalım. Yatırım ortamını ihracatçılarımızın lehine düzenleyelim. İhracata dayalı, sürdürülebilir büyümeyi kendimize hedef olarak koyalım. Yani, 2023 İhracat Stratejimize sıkı sıkı sarılalım. Böylece çok daha yüksek büyüme oranlarını uzun süre kesintisiz bir şekilde yakalama fırsatını bulacağız"

8 AYDA 97 MİLYAR 717 MİLYON DOLARLIK İHRACAT

Büyükekşi, Ağustos ayı ihracat rakamlarını ise şöyle açıkladı:

"Ağustos ayında ihracatımız, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,6 düşüşle 10 milyar 505 milyon dolar olarak gerçekleşirken, yılın ilk 8 ayında yüzde 10,17 artışla 97 milyar 717 milyon dolara ulaştı. Son 12 aylık dönemde ise ihracatımız yüzde 10,91 artışla 143 milyar 931 milyon dolara ulaştı. Ağustos ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 455 milyon dolar ile kimyevi maddeler sektörümüz yaptı. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüz 1 milyar 309 milyon dolar ile ikinci sırada, çelik sektörümüz ise 1 milyar 280 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı. Otomotiv sektörümüzün Ağustos ayında ilk 3 sektör arasına girememesi bizim için de büyük sürpriz oldu. Ancak otomotiv sektörümüz ilk 8 aylık rakamlara göre hala en fazla ihracat yapan sektörümüz konumunda. Tarım sektörlerimiz Ağustos ayında 1 milyar 350 milyon dolar ihracatla toplam içinde yüzde 12,8 pay aldı.

Sanayinin payı 8 milyar 881 milyon dolar ihracat ile yüzde 83,8, madencilik ürünlerinin payı ise 343 milyon dolar ile yüzde 3 oldu. Ağustos ayında sektörlerimiz içinde en fazla ihracat artışını yüzde 61 ile savunma ve havacılık sektörümüz, yüzde 51 ile mücevher sektörümüz ve yüzde 24 ile yaş meyve ve sebze sektörümüz yakaladı"

AVRUPA ÜLKELERİNE İHRACAT DÜŞTÜ

AB ülkelerine ihracatın Ağustos ayında yüzde 13 gerilediğini açıklayan Büyükekşi, "İlk 8 aydaki gerileme ise yüzde 11 oldu. Geçen sene Ağustos ayında AB ülkelerinin tüm ihracatımızdaki payı yüzde 43,9 iken bu sene bu oran yüzde 40'a indi. Hazır giyim sektörünün AB'ye ihracatı ağustos ayında yüzde 14, otomotiv sektörünün yüzde 21, elektrik-elektronik sektörünün yüzde 7 düştü. Kimyevi maddeler ve meyve sebze sektörümüz AB'ye yüzde 20 ihracat artışı yakaladı. 26 sektörümüzden 7'sinin AB'ye ihracatı Ağustos ayında artarken, 19 sektörümüzün AB'ye ihracatı geriledi. Ortadoğu'ya ihracatımız Ağustos ayında yüzde 13 arttı. Çelik sektörünün Ortadoğu'ya ihracatı Ağustos ayında yüzde 37, kimyevi maddeler sektörünün ihracatı yüzde 25 arttı. Hububat sektörünün Ortadoğu'ya ihracatı yüzde 1, elektrik sektörünün ihracatı yüzde 2 düştü. Afrika'ya ihracatımız Ağustos ayında yüzde 3 artış gösterdi. Kimyevi maddeler sektörünün Afrika'ya ihracatı Ağustos ayında yüzde 15, otomotiv sektörünün ihracatı yüzde 26, elektrik sektörünün yüzde 12 artış gösterdi. Çelik ve hububat sektörünün Afrika'ya ihracatı ise Ağustos ayında yüzde 29 geriledi" dedi.

EN FAZLA İHRACAT ALMANYA'YA

Büyükekşi en fazla ihracatın Almanya'ya yapıldığını, Suriye'ye ise ihracatın düştüğünü belirterek, şöyle konuştu:

"İlk 8 ayda ise AB'ye ihracatımız yüzde 11 düşerken, Afrika'ya ihracatımız yüzde 33, Amerika'ya ihracatımız yüzde 22, Asya'ya yüzde 15 artış gösterdi. Ağustos ayında en fazla ihracat yaptığımız ülke 978 milyon dolar ihracat ile Almanya oldu. Almanya'yı Irak, İngiltere, Rusya ve Fransa takip etti. Ağustos ayında en fazla ihracat yaptığımız ilk 10 ülke arasında, en yüksek ihracat artışını yüzde 47 ile Birleşik Arap Emirlikleri'nde yakaladık. Mısır'a ihracatımız yüzde 34, İran'a ihracatımız yüzde 32, Irak'a yüzde 21, ABD'ye yüzde 17, Rusya'ya yüzde 8 arttı. İlk 10'da yer alan ülkelerden Almanya'ya ihracatımız Ağustos ayında yüzde 17, İngiltere'ye yüzde 3, Fransa'ya yüzde 15, İtalya'ya yüzde 8 düştü. İlk 10 pazarımızda ihracatımızın düştüğü 4 ülke de AB üyesi.

Ülke bazında baktığımızda ise Ağustos ayında Katar'a ihracatımız yüzde 177, Şili'ye yüzde 152, Ürdün'e yüzde 123, Libya'ya yüzde 104 arttı. Bu ülkelerin yanı sıra Pakistan, Yemen, Kuveyt, Kırgızistan, Bahreyn, Mısır ve Malezya yüksek ihracat artışları yakaladığımız ülkeler oldu. Suriye'ye ihracatımız Ağustos ayında yüzde 81, ilk 8 ayda ise yüzde 68 geriledi"

AĞUSTOS AYININ LİDERİ ADANA

Büyükekşi, iller bazında ilk 10 ihracatçı ili ise şöyle açıkladı:

"Ağustos ayında ihracatını en fazla artıran il yüzde 3 artış ile Adana oldu. Gaziantep'in ihracatı ise yüzde 1 arttı. İlk 10 ilimiz arasında en fazla ihracatı düşen ilimiz ise ihracatı yüzde 14 gerileyen Bursa oldu. Manisa'nın ihracatı yüzde 14, İzmir'in yüzde 12, Ankara'nın yüzde 9, Denizli'nin yüzde 9, İstanbul'un yüzde 2, Kocaeli ve Hatay'nın yüzde 1 azaldı"

Toplantının ardından Karabük'te en çok ihracat yapan firmalara plaket verildi.



BD(MÇ/AK)