Adana'da 1970’lerde Nuri Çomu’nun çırçır ve çeltik alanında temellerini attığı Sunar Grup, Sunar Mısır, NÇS, Elita Gıda ve Sunar Pazarlama firmalarını bünyesine kattı. Bu işletmelerde un ve yem, nişasta ve nişasta bazlı ürünler, bitkisel sıvı yağlar ile endüstriyel gıda ürünleri, taze meyve üretim ve satışı, üretilen tüm ürünlerin yurtdışı pazarlama faaliyetlerini gerçekleştiren Sunar Grup, bugün 650’yi aşkın çalışanı ve 40 yıla yaklaşan geçmişiyle Çukurova’nın yükselen değeri konumuna ulaştı.

Sunar Grup şirketlerinden henüz 3 yıllık geçmişe sahip Elita Gıda, Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında 300'üncü sırada yer aldı. Pazarlama Direktörü Mevlüt Nacar, 2011’de 2010’a göre üç kat büyüme ile cironun 400 milyon TL’ye ulaştığını açıkladı. Bu rakamın 100 milyon dolarını 60 ülkeye yapılan ihracatın oluşturduğunu belirten Nacar, 2012 hedeflerinin ise sadece yağ sektöründe 500 milyon TL olduğunu kaydetti. Nacar, iki yıl içinde de ihracat yapılan ülke sayısı hedefinin 100 olduğunu ifade etti.

BU YILKİ HEDEF İLK ÜÇ

Elite Gıda olarak sadece 4.5 yıl içinde Türkiye’nin en büyük yağ firmaları arasına girdiklerini belirten Mevlüt Nacar, Haziran ayında devreye girecek günlük bin ton kapasiteli yeni yatırım ile Türkiye’nin ilk üç yağ fabrikasından biri olacaklarını söyledi. Yurtdışına yönelik 3 yıllık aksiyon planı ile dünya üzerindeki pazarları belirleyip, fuar, pazar araştırma, deneme sevkiyatı çalışmaları yürütüldüğünü anlatan Nacar, olumlu sonuç alınabileceği düşünülen pazarlarda da derinlemesine yerleşmeye yönelik çalışmalar yapıldığını kaydetti. Nacar, Türkiye’yi çevreleyen komşu ülkelerden başlayıp yurtdışında da markalaşmış kalıcılığı hedeflediklerini açıkladı.

'PETROLDEN SONRA EN ÇOK İTHAL EDİLEN ÜRÜN HAM YAĞ'

Türkiye’de yağ sektöründe hammaddenin yurtdışından geldiğini dile getiren Mevlüt Nacar, kullanılan hammaddenin 2 milyar dolara denk gelen üçte ikisinin ithal olduğunu belirterek şöyle dedi:

"Biz devletten daha hızlı çalışıyoruz. Türkiye yağ sektöründe hammadde sıkıntısı nedeniyle Karadeniz, Balkanlar ve Latin Amerika’dan ayçiçeği ithal ediyoruz. Türkiye’deki en büyük üretim Trakya’da ve Trakya dışında gelişme pek yok. 2006’da yağlı tohum üretimini artırmak için teşvik başlatıldı. Ama devletin teşviği işin bir ucunda. Devlet 'üret teşvik vereceğim' demesine rağmen, üretici de 'tamam ama kime satacağım' diye üretmiyor. Türkiye’deki fabrikaların çok büyük kısmı sadece rafinatör. Ham petrol gibi ham yağ gelir rafine edilip doldurulur. Biz ayçiçeği, mısır, soya tanesinden başlar yağ yaparız. Entegre tesisiz."

LOJİSTİK MALİYETİNİN ÖNEMİ

Türkiye’nin çevre ülkeleri ile lojistik ağlarının çok zayıf olduğuna da değinen Mevlüt Nacar, Adana’dan çıkıp Suriye, Lübnan, Ürdün, Mısır’a bir demiryolu hattı, Irak üzerinden Kuveyt, Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan’a bir demiryolu hattı ve İran üzerinden de Orta Asya ülkelerine hat çekilmesi halinde Türkiye’nin ihracatta rekorlar kıracağını söyledi. Nacar, sadece 10 dolar fark ile pazar kaybedilebildiğini, lojistikteki maliyetlerin ise bugün 50- 60 dolar olduğunu vurguladı.

MÇ(HA/COŞ)