PPK'dan yapılan açıklamada, son dönemde açıklanan verilerin, iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin öngörüldüğü biçimde sürdüğünü belirtilirken, yurt içi nihai talebin ılımlı seyretmeye devam ettiği, ihracatın küresel büyümenin zayıflamasına rağmen artış eğilimini koruduğu kaydedildi. Toplam talep koşullarının enflasyondaki düşüşü desteklediğinin belirtildiği açıklamada şöyle denildi:

"Cari işlemler açığı kademeli olarak azalmaya devam etmektedir. Merkez Bankası'nın yıl ortasından itibaren uyguladığı destekleyici likidite politikası ve risk iştahındaki göreli iyileşmenin etkisiyle son dönemde güven endekslerinde ve kredi büyümesinde kayda değer artış gözlenmektedir. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde iç talebin büyümeye daha fazla katkı yapacağı öngörülmektedir. Kurul, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki olumlu seyrin katkısıyla enflasyonun yıl sonunda Ekim Enflasyon Raporu tahminine kıyasla oldukça düşük bir düzeyde gerçekleşeceğini öngörmektedir. Bununla birlikte, yönetilen/ yönlendirilen fiyatlar ve enerji fiyatlarındaki artışların dolaylı etkileri orta vadeli enflasyon görünümü açısından yakından izlenmektedir. Kurul, sermaye girişlerinin hızlandığı mevcut konjonktürde finansal istikrara dair riskleri dengelemek amacıyla bir yandan faiz oranlarının düşük tutulmasının diğer yandan makro ihtiyati tedbirlere devam edilmesinin yerinde olacağını belirtmiştir. Bu doğrultuda Kurul, finansal istikrarı desteklemek amacıyla, politika faizini sınırlı oranda düşürürken zorunlu karşılıklara ilişkin ölçülü adımların atılmasını uygun bulmuştur. Önümüzdeki dönemde finansal istikrar açısından gerekli görülmesi halinde faiz koridorunda ölçülü bir ayarlamanın gündeme alınabileceği ifade edilmiştir."

Açıklamada küresel ekonomiye ilişkin belirsizliklerin sürmesi nedeniyle para politikasında  iki yönde de esnekliğin korunmasının uygun olacağı, alınan önlemlerin krediler, yurt içi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri dikkatle izleneceği ve TL fonlama miktarının gerekli görüldüğünde aşağı veya yukarı yönlü ayarlanacağı kaydedildi.

YABANCI PARA ZORUNLU KARŞILIK ORANLARI

Para Politikası Kurulu toplantısında, küresel piyasalardaki son gelişmeler dikkate alınarak finansal istikrarı desteklemek ve bankacılık sisteminin yabancı para yükümlülüklerinin vadesinin uzamasını teşvik etmek amacıyla, yabancı para zorunlu karşılık oranları 1 yıl ve daha uzun vadeli mevduat ile 3 yıldan uzun vadeli diğer yükümlülükler haricinde kalan vadeler için 0,5 puan arttırıldı.

Yapılan değişiklikle beraber, yabancı para zorunlu karşılık oranları şu şekilde belirlendi;

* Vadesiz, ihbarlı DTH, yabancı para özel cari hesaplar ile 1 aya kadar, 3 aya kadar, 6 aya kadar ve 1 yıla kadar vadeli DTH, yabancı para katılma hesapları oranı yüzde 11.5 * 1 yıla kadar vadeli (1 yıl dahil) diğer yükümlülükler yüzde 11,5. * 3 yıla kadar vadeli (3 yıl dâhil) diğer yükümlülükler yüzde 9,5. * 1 yıl ve daha uzun vadeli DTH, yabancı para katılma hesapları ile birikimli DTH ve yabancı para katılma hesapları yüzde 9.0. * 3 yıldan uzun vadeli diğer yükümlülükler yüzde 6.

PPK toplantısı sonrası yapılan açıklamada, mevcut verilere göre yabancı para zorunlu karşılık oranlarının artırılması ile piyasadan yaklaşık 850 milyon ABD doları likiditenin çekilmiş olacağı ve yüzde 10.2 olan ağırlıklı ortalama zorunlu karşılık oranının yüzde 10,6 seviyesinde gerçekleşeceği belirtilerek; şöyle denildi:

"Ayrıca, Türk Lirası zorunlu karşılıkların altın cinsinden tesis edilen bütün dilimlere ilişkin rezerv opsiyonu katsayısı 0.1 puan yükseltilmiştir. Bankalar söz konusu imkânı istikrarlı bir şekilde kullanmakta olup, yararlanma oranı yüzde 90.4 düzeyindedir. Mevcut imkân dâhilinde Türk lirası zorunlu karşılıklar için 11.1 milyar ABD doları değerinde 199.1 ton altın tutulmaktadır. Yapılan değişiklik sonucunda imkânın aynı oranda kullanılması hâlinde, Bankamız altın rezervlerinde yaklaşık 850 milyon ABD doları değerinde 15 ton artış olması beklenmektedir. Uygulamalar 21 Aralık 2012 tarihli yükümlülük cetvelinden itibaren geçerli olacak ve tesis dönemi 4 Ocak 2013 tarihinde başlayacaktır. Yapılan TL likidite öngörüleri çerçevesinde, bir sonraki Kurul toplantısının yapılacağı 22 Ocak 2013 tarihine kadar miktar ihalesi açılacak günlerde bir hafta vadeli fonlama tutarının 0.2 milyar TL ile 6.5 milyar TL arasında olması kararlaştırılmıştır. Ayrıca, 19 Aralık 2012 - 22 Ocak 2013 döneminde açılacak bir ay vadeli repo ihale miktarına ilişkin üst sınır her bir ihale için 4 milyar TL olarak belirlenmiştir. Likidite koşullarında öngörüler dışında önemli bir değişiklik gözlendiği durumlarda planlanan limitlerin dışında fonlama yapılabilmektedir."



DHA(BY/İD)