Chicago'da kaldığı Four Seasons Otel'de basın toplantısı yapan Cumhurbaşkanı Gül, zirve boyunca çok önemli toplantılar yapıldığını, zirrvenin en önemli maddelerinden birisinin 2014 yılında, NATO'nun Afganistan'daki ISAF operasyonunun sona erecek olması, oradan ayrılacak olması ve ondan sonra Afganistan'ın nasıl olacağı, Afganistan'a yardımların nasıl devam edeceği konuları olduğunu söyledi.

Türkiye'nin NATO'nun en önemli ülkelerinden biri olduğunu söyleyen Gül, Türkiye'nin NATO üyeliğinin 60'ncı yılı olduğunu belirterek, bu ülke başkanlarının katıldığı NATO zirvesinin önemli bir toplantı olarak hatırlanacağını vurguladı. Daha sonra gazetecilerin değişik konulara ilişkin sorularını yanıtlayan Gül, "Türkiye'nin NATO içinde daima bir ağırlığı var ve Türkiye'nin önemini herkes bilir. Biz, Kabil Havalimanı'nın güvenliğini sağladık. Türkiye'nin Afganistan'a sadece askeri olarak değil, sivil yardım ve hizmetleri de devam etmektedir. Türkiye ve Afganistan arasında kapsamlı bir stratejik işbirliği anlaşması yapılacak" dedi.

FRANSA İLE İLİŞKİLER

Zirve sırasında Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı François Hollande ile de görüşen Cumhurbaşkanı Gül, Hollande'a Türkiye-Fransa ilişkilerinin arzu edilen boyutta olmadığını söylediğini belirtti. Gül, "Cumhurbaşkanı Hollande'a yeni bir sayfa açmak gerektiğini söyledim. 'Ne derdiniz var, Türkiye'yle hangi konuda çıkar çatışmanız var?' diye kendisine açıkça sordum. Böyle bir şey varsa söylemesini istedim, ancak yok. Hollande'da, Sarkozy'nin tersi bir durum var. Samimi konuştuk" dedi.

"TÜRKİYE REFERANS VERİLEN BİR ÜLKE OLDU"

Cumhurbaşkanı GAbdullah ül, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'in kendisine Türkiye'nin Asya'da ve Afrika'da referans verilen bir ülke haline geldiğini söylediğini ifade etti. Gül, ayrıca Fransa'yla olan ilişkilerin hızla değişeceğine inandığını belirtti.

İkili görüşmeler kapsamında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'la da bir görüşme gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Gül, bu görüşmenin çok önemli olduğunu söyledi. Genel Sekreter ile, BM'nin Kıbrıs konusundaki girişimlerini birkaç platformda konuştuklarını belirten Gül, BM girişimlerinin sonuç vermemesi durumunda, Kıbrıs konusunda başka alternatiflere bakılması gerekebileceğinin altını çizdi. BM Genel Sekreteri'ne, Kıbrıs konusunda artık çekimser davranmaması gerektiğini söylediğini belirten Gül, şöyle dedi:

"Türkler'in elinden gelen her şeyi yaptığını söyledim. Hristofyas, 'Aday olmayacağım' dedi. Bu kadar çalışma, bu kadar toplantı bunlar boşa mı gitti yani? Bu işin bir tarihi olmadan, eğer sonuç çıkmazsa sorumlusuna karşı, bu işlerin tamamen israf olduğunu söyledim. 'Bu işler böyle yürümeyecekse, artık başka alternatifleri, münakaşaları devreye sokarız 'dedim."

Kıbrıs Türkleri'nin haklılığının dünya vicdanında yer etmesinin çok önemli olduğunu belirten Gül, bu çabaların boş olmadığını ancak sonuç almanın gecikmesine üzüldüklerini kaydederek, "Eninde sonunda karşılığını alacağız. Obama, ikinci dönem başkan seçilirse bu konular daha rahat bir şekilde ele alınacaktır" diye konuştu.

"PAKİSTAN'I KİMSE YOK SAYAMAZ"

Cumhurbaşkanı Gül, Pakistan'ın NATO zirvesine son anda çağrılmasını anlayamadığını söyledi. Gül, "NATO'da Afganistan var, Pakistan yok. Böyle saçmalık olmaz. Bu kendi kendimizi kandırmaktan başka bir şey değil. Pakistan çok önemli bir ülke ve Pakistan'ı anlamak lazım" dedi. Gül, Pakistan'ı köşeye sıkıştırmanın çok yanlış olduğunu,  kendilerinin, herkesin içinden geçirdiklerini zirvede dile getirdiklerini ve daha sonra birçok ülkenin düşüncelerini söyleyerek, Türkiye'yle aynı fikirde olduklarını gördüklerini aktardı.

İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI

Gül, zirvede insansız hava sahası araçları hakkında taleplerini tekrarladığını belirterek şöyle konuştu:

"Türkiye, F-35 alıyor, imalatında da ortağız. Müttefik olan bir ülke, kıskanç davranmamak ve güvenmek gerek. Obama ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton bu konuda ellerinden geleni yapıyorlar."

"ANNAN PLANLARI'NIN ALDATICI"

NATO zirvesindeki gündem maddelerinden olmayan ancak, ikili görüşmelerde değinilen Suriye konusunda, sorunun Türkiye ve Suriye arasında olmadığının altını çizdiğini belirttiğini söyleyen Gül, Annan Planları'nın aldatıcı ve zaman kazandırıcı olmaması ve tüm maddeleriyle uygulanması gerektiğini vurguladı. Gül, "Suriye konusunda herkes Türkiye'yi çok takdir ediyor. Ancak, bu meselenin Suriye-Türkiye arasında olmadığını, uluslararası bir sorun olduğunu söyledik. Nitekim onun için BM Güvenlik Konseyi'nden gözlemciler oraya gidiyor. Ancak, bu iş bu şekilde olmaz. Güvenlik Konseyi'nden 300 kişinin gitmesi değil, birkaç bin kişinin Suriye'ye gitmesi lazım" diye konuştu.

TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİ

Türkiye'nin İsrail ile ilişkileri konusunun NATO zirvesi süresince gerçekleştirdiği ikili görüşmeler sırasında açıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Gül, "Obama da olsa biri bize 'İsrail ile ilişkilerinizi düzeltin' derse, sözünü keseriz. Bunu İsrail'e söyleyin. Onlar bizimle ilişkilerini düzeltsinler. Bunun için de yapmaları gereken şeyler var. Bunlar yapılmadığı takdirde ilişkiler düzeltmez" dedi.

İsrail'deki yeni hükümet ile birlikte 'karar alamıyoruz' bahanesi'nin ortadan kalktığını belirten Gül, hükümetin kuvvetli olmasının iyi bir şey olduğunu ve bunun tüm devletler açısından aynı şekilde olduğunu ifade etti.

"TÜRKİYE, ALDIĞI GÖREVLERİ YERİNE GETİREN BİR ÜLKE"

Türkiye'nin NATO'daki rolünü 'en önemli ülkelerden biri' olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Gül, "Türkiye, üstlendiği görevlerde çok başarılı. Türkiye sempatisi her coğrafyada artıyor.Türkiye bir sorumluluk içine girdiğinde bunu başarıyla yapıyor. Ekonomik, diplomatik durumunun sürekli yükselmesi görülmeyen şeyler değil. NATO içerisinde Türkiye'nin profili artıyor. Daha önemli sorumlulukları üstlenmeyi de istiyoruz" dedi.



NA(GE/İD)