Avrupa Birliği 15 Haziran 2007 tarihinden itibaren başlattığı uygulamayla, kara para aklama suçuyla mücadele amacıyla birlik üyesi ülkelere giriş çıkışlarda kişinin üzerinde taşıyabileceği nakit para miktarını 15 bin Euro'dan 10 bin Euro'ya indirdi. Karara göre, yanında 10 bin Euro'nun üzerinde nakit para taşıyanların gümrük kapılarında bunu beyan etmesi gerekiyor. Bu beyanın yapılmaması ve yapılacak kontrollerde böyle miktarın bulunması, ilgili kişinin önemli sorunlar yaşamasına neden olabiliyor. Uygulamanın uzun süredir gündemde olmasına rağmen her yıl çok sayıda vakayla karşılaştıklarını belirten Köln Barosu avukatlarından Ali Ayman vatandaşlara uyarılarda bulundu.

 

KAYNAĞINI AÇIKLAMALISINIZ

Emeklilerin Türkiye'ye gidiş döneminin başladığı bir dönemde olduğumuza dikkat çeken Ali Ayman, şu bilgileri verdi: “Emeklilerin gidişinin ardından bir süre sonra okul tatilleriyle birlikte izin dönemi de başlayacak. Türkiye'ye gidiş gelişlerin arttığı bir döneme giriyoruz. Gümrük polisi de böyle dönemlerde kontrollerini arttırıyor. Burada 10 bin Euro'ya kadar olan miktarlar için bir sorun yok. Konuyu ya hiç bilmeyenlerin yanında yanlış bilgiye sahip olanlar da çok. Mesela bu sınırı hala 15 bin Euro zannedenler var. Bunun yanında yükümlülüğün sadece Almanya'ya girişte olduğunu düşünerek Türkiye'ye istediği kadar para götürebileceğini düşünenler var. Halbuki hem Türkiye'den Almanya'ya gelindiğinde, hem de Almanya'dan Türkiye'ye giderken, yanınızda 10 bin Euro ve üzerindeki nakit parayı gümrükte bildirmeniz ve kaynağını açıklamanız gerekiyor.”

İKNA EDİCİ BELGELER GEREKİR

Kişinin üzerinde limitin üzerindeki miktarda nakit para tespit edilirse önemli sorunlar yaşanabileceğini ifade eden Ayman, “Bu durumda paranın kaynağı konusunda gümrük polisini ikna edecek şekilde evrak ve belgelerle bir açıklama yapmalısınız. Aksi takdirde yetkililerin mahkeme kararına bile gerek duymadan paranıza 3 güne kadar el koyma hakkı var. Bu süre içinde paranın kaynağını yine ispatlayamazsanız, gümrük polisi mahkeme üzerinden ek olarak 30 gün daha el koyma süresi alabilir. Artık mahkemeye gidip paranızını  kaynağını yargıca ispat etmek zorunda kalırsınız. İspat için şahsi veya banka kredi sözleşmesi, paranın bankadan çekildiğini gösteren hesap ekstresi gibi evraklar istenebilir” dedi.

BİLEREK YAPILIRSA CEZA BÜYÜR

Olayın gelişimine göre gümrük polisine yapılan açıklamayla sorunun çözümünün mümkün olduğunu da belirten Ali Ayman, “Parayı kasıtlı olarak bildirmediğinize kanaat getirilirse, tüm miktarın yüzde 25'i ceza olarak kesilir. Ancak görevli bir ihmalkarlık olduğuna ikna olursa ceza oranını yüzde 16'ya, hatta bazen daha da aşağıya indirmek mümkün. Oran belirlenirken kişinin gelir durumuna da bakılır. En büyük problem ise gümrük polisinin vergi kaçakçılığı yorumu yapması durumunda yaşanır. Bu durumda olay savcılığa intikal ederek kişi hakkında soruşturma başlatılır. O zaman para cezasından çok daha ağır cezalarla karşılaşabilirsiniz” diye konuştu.