Hilal Köylü / Ankara 7 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı'nın tarafsız davranmadığını rapor eden Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) 1 Kasım seçimleri için de Türkiye’deki çalışmalarına başladı. AGİT’in bu kez gündeminde; çatışma bölgeleri ve seçim güvenliğiyle ilgili tartışmalar var. Ankara’da bulunan AGİT heyetinin başkanı Geert-Hinrich Ahrens, “Türkiye'ye seçim sürecine müdahale etmek için değil, demokratik kuralların işletildiğinden emin olmak için geldik” dedi. AGİT heyeti 1 Kasım seçimleriyle birlikte Türkiye’de 6 seçimi gözlemleyip, raporlaştırmış olacak. Son olarak 7 Haziran seçimlerinde Ankara’da olan ve hazırladıkları raporla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçim kampanyası döneminde tarafsız davranamadığını söyleyen ve Erdoğan’a tüm partilere eşit yaklaşım tavsiyesinde bulunan AGİT, devletin üst organlarına seçimlerde şaibe olmaması ve halkın geniş katılımı için çaba gösterilmesi mesajını yineledi. Rapor hazırlanacak Ankara’da resmi olarak göreve başladıkları için gazetecilerle bir araya gelen AGİT heyeti, 1 Kasım’la ilgili olarak da kapsamlı bir rapor hazırlayacaklarını duyurdu. “Şeffaflık ve objektiflik temel ilkemiz" diyen heyet başkanı Geert-Hinrich Ahrens “7 Haziran’la 1 Kasım arasında ne gibi farklılıklar görüyorsunuz?” sorusunu yanıtlarken özellikle seçim güvenliğine dikkat çekti. Cizre ile Yüksekova başta olmak üzere Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunda yaşananları gündeme getiren Ahrens, “Türkiye’de tüm demokratik kuralların uygulandığı bir seçime tanık olmak istiyoruz ve her görüşmemizde bunu gündeme getiriyoruz” diye konuştu. Ahrens, Türkiye’ye geldiklerinde sandık ya da seçmen taşıma gibi konularda tartışmalar yaşandığını yerinde gözlemlediklerini ve bunları not ettiklerini söyledi. Yüksek Seçim Kurulu’na yapılmış talepler ve itirazlar olduğunu öğrendiklerini dile getiren Ahrens, “Kimi seçim bölgelerinde sandık kurulmaması kararı var. Özellikle Cizre ile ilgili YSK’nın nasıl bir karar vereceğini merak ediyoruz. Herkesin demokratik koşullarda oy kullanması sağlanmalı. Devletin tüm kurumları seçim güvenliği konusunda etkin olmalı” dedi. Gözler YSK'da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ‘çatışmalardan dolayı kimi bölgelerde sandık kurulamayacağı' mesajını vererek bu uygulamanın Cizre dışında başka seçim bölgelerinde de görülebileceğine işaret etmişti. Erdoğan’ın bu sözleri, anayasanın ihlal edilip edilmediği ve seçimlere şaibe karışabileceği tartışmalarını alevlendirmişti. Cizre ve Yüksekova’yla ilgili ilçe seçim kurulunun da “Çatışmalar var. Seçim güvenliği sağlanamaz. Başka seçim bölgesine seçmenler taşınabilir” kararı alması dikkatleri YSK’ya çevirmişti. Henüz kararın çıkmadığı YSK’da neler olduğu konusunda Deutsche Welle’ye bilgi veren YSK’daki parti temsilcilerinden Hadimi Yakupoğlu, “Cizre ve Yüksekova dışında başka seçim bölgeleri konusunda da talepler, itirazlar var. YSK, hepsini toptan karara bağlamayacak. Her bir yer için ayrı ayrı kararlar alınacak ve bu kararlar önümüzdeki günlerde tek tek açıklanacak. Ama çok fazla dosya olduğunu söyleyebilirim” dedi. Yakupoğlu, 298 Sayılı Seçim Kanunu’nu hatırlatarak kanunun 4 ve 5. maddelerinin seçmenin önüne sandık koymanın devletin temel görevi olduğunu belirttiğini hatırlattı. “Cizre ve Yüksekova konusunda ilçe seçim kurulu yetkisini aşmıştır. Eğer; YSK da ilçe seçim kurulunu haklı bulur, seçmenlerin başka bir yere taşınması yönünde karar verirse Türkiye’de seçme hakkı doğrudan ihlal edilmiş olur” diyen Yakupoğlu, AGİT’in de yaşanan gelişmelerin farkında olduğuna dikkat çekti. Seçim kampanyaları ve medya AGİT heyeti, Ankara’da görev yapacak 11 uzmandan oluşan ana ekibin yanı sıra Türkiye genelinde gözlemde bulunacak 18 uzun dönemli gözlemciden oluşacak. Ekipler, ikişer kişilik gruplar olarak Türkiye’ye dağılacak. Gözlemciler, aday kaydı, kampanya faaliyetleri, seçim kurullarının işleyişini izleyecek. AGİT heyetindeki gözlemciler siyasi partilerin seçim kampanyalarını yürütürken yasalara uygun davranıp davranmadıklarını izleyeceklerini ve medya konusunda da ayrıntılı bir değerlendirme yapacaklarını söyledi. © DW