49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Hüseyin Tabak’ın yönettiği ‘Güzelliğin On Par’ Etmez...’ adlı filmin gala gösterimi yapıldı. Filmi, 49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Jüri Başkanı Hülya Avşar ile jüri üyeleri de izledi. Gösterimin ardından filmde 12 yaşındaki 'Veysel' karakterini canlandıran Abdulkadir Tuncer’i seyirci ayakta alkışladı. Filmin oyuncuları ve yönetmeni Tuncer’i omuzlarına alıp, seyirciyi selamladı.

AVŞAR FİLMİ BEĞENDİ

Salondan ayrılırken Hülya Avşar da filmi çok başarılı bulduğunu belirterek, filmin yönetmeni ve oyuncularını tebrik etti. Avşar, daha sonra Selçuk Yöntem, Ayşegül Aldinç ve diğer jüri üyeleriyle salondan ayrıldı. Ardından filmin yönetmeni Hüseyin Tabak, yapımcısı Danny Krausz, oyuncular Orhan Yıldırım, Lale Yavaş, Nazmi Kırık, Abdulkadir Tuncer, Yüşa Durak söyleyişe katıldı.

Film oyuncularından Abdulkadir Tuncer, söyleyişede izleyicilerden yoğun ilgi gördü. İzleyicilerin filmi beğendiklerini dile getirmeleri yönetmen Hüseyin Tabak’ı duygulandırdı. Bir izleyicinin filmde çok sayıda milletten kişilerin yaşadığı sorunları anlattığını belirtip film ekibini tebrik etmesi üzerine Tabak, "Siz beni şimdi ağlattınız" diyerek karşılık verdi. Bu sırada Tabak’ın gözlerinin dolduğu gözlendi.

Bir izleyicinin filmdeki Türk- Kürt kimliğinin işlenmesini gereksiz bulduğunu belirtmesi üzerine Tabak, kendisinin Almanya’da doğup büyüdüğünü ve farklı ülkelere göç eden kişilerin çok sayıda sorunla karşı karşıya kaldığını anlattı. Kendisinin Kürt olduğunu aktaran ve yönetmen olarak kendisine yakın hissettiği konuyu anlatmak istediğini dile getiren Tabak, filmdeki yaşananları 12 yaşındaki bir çocuğun gözünden anlattığını belirtti.

Veysel’i canlandıran Abdulkadir Tuncer’in film ekibine katılma sürecini de anlatan Tabak, şöyle konuştu:

“Bu çok zor bir roldü. Gece gündüz okullara gidip oyuncu seçmelerine gittik. Abdulkadir’in sınıfında ilk çekimi var. Ben onu izledim ve onun gelmesini istedim. Böyle olunca Abdulkadir, oyuncu seçmelerinde tur atladı. Filmimizin diğer yapımcısı Abdulkadir’e e-mail yolladı. Abdulkadir de pasaportunu unutmuş ve oyuncu seçmeleri yönetmeninin cep telefonunu aramış. Cep telefonu kapalı olduğu için ulaşamamış. Daha sonra oyuncu yönetmeni cep telefonunu açtığında Abdulkadir’in 1 saatte 46 defa aradığını görmüş. E-mail adresine de ‘Bana yardım edin, ben bu filmde mutlaka oynamalıyım’ diye mesaj yollamış. Benim haberim yoktu seçmelere geldiğinde, annesi telaşla yaşananları anlattı. Abdulkadir sessiz sakin bir çocuktu ama filme alındıktan sonra daha iyi tanıdık. Kendisi filmde anlatıldığı gibi annesi Türk, babası da Kürt. Abdulkadir’in ailesi 3 defa yurtdışı edilmek istendi. Ama Abdulkadir derslerinde başarılı olduğu için orada kaldı. Ben gerçekten bu olayları yaşadığını bilmiyordum.”