Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği ile Doğal Hayatı Koruma Vakfı, yumurtlama sezonunun başlamasıyla birlikte kaplumbağaları korumak için 'Türkiye'nin Canı' hibe programını hayata geçirdi. Yeşil deniz kaplumbağaları ile ilgili başlatılan çalışma programı kapsamında yumurta bırakılan yuvalar tespit edilerek korunuyor. Yuva denize yakın bir yere yapılmışsa su altında kalmaması için kumsalın iç tarafına taşınıyor. Ayrıca yırtıcı hayvanlara karşı, yuva kafes sistemi ile korunuyor. Yapay ışık çevresine yapılan yuvaların üzeri kafesle kapatılarak, yumurtadan çıkan yavrular, kontrollü olarak denize ulaştırılıyor. Ayrıca sahilden kum hırsızlığına karşı çalışma yürütülüyor.

Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği Başkanı Mişel Atik, yeşil deniz kaplumbağalarının korunması için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. Atik, "Derneğimiz bu yıl Doğal Hayatı Koruma Vakfı ile 'Türkiye'nin Canı' hibe programı çerçevesinde yeşil deniz kaplumbağalarını koruma ve koruma bilincini artırma projesinin yürütüyor. Eğitim ve koruma çalışmaları iki bölümden oluşuyor. Eğitim çalışmalarımızı tamamladık. Halka yönelik, turistik işletmelere yönelik çalışmalarımız var. Bu konuda insanlar bilgilendikçe nesli tehdit altında olan bu canlıların korunması daha kolay olacak. Bizler beraber yaşamanın gerekliliğine inanıyoruz" dedi.

Samandağ Kaymakamlığı Bilimsel Araştırma Merkezi Sorumlusu Dr. Bektaş Sönmez ise haziran ayı itibariyle Samandağ kumsalına 200'ün üzerinde yuva yapıldığını kaydetti. Yumurtlama sezonunu dikkatle takip ettiklerini belirten Sönmez, "2012 yılı Samandağ deniz kaplumbağaları yumurtlama sezonu haziran ayından itibaren yoğun bir şekilde başladı. Bir kaç tanesi Caretta Caretta olmak üzere çoğunluğu yeşil deniz kaplumbağası yuvalama yaptı. Temmuz ayının sonuna kadar yuvalamalar devam edecek. Daha sonra 55 gün sonra yuvalardan çıkış başlayacak"diye konuştu.

TEHLİKEYE KARŞI KORUNUYOR

Yuvaları her türlü tehlikeye karşı koruduklarını belirten Sönmez şöyle devam etti:

"Bu yuvaların karşılaştığı sorunlar var. Özellikle Samandağ kumsalındaki kıyı erozyonu, yuvaların su altında kalması, çakal tilki gibi yırtıcı hayvanların saldırısı sonucu yuvaların tahrip olması durumu var. Bununla birlikte ışıklı alanlardaki yuvalardan çıkan yavruların deniz yerine ters yöne gitmesini önlemek, bu seneki çalışma programımız içerisinde. Yaptığımız çalışmalarla hayatta kalan birey sayısını arttırmış oluyoruz. Bununla birlikte deniz taşkınlarıyla yuvaların su altında kalmasını engellemek için ise kıyıya yakın olan yuvaları kumsalın arka tarafına daha güvenli alanlara transferlerini sağlıyoruz. Işıklı alanlardaki yuvalarımızda ise kafes dediğimiz bir koruma yöntemiyle korumaya alıyoruz. Çıkış başladıktan sonra kafesin içinde biriken yavruları kontrollü bir şekilde denize gönderiyoruz. Böylelikle hayatta kalan yavru sayısını arttırmış oluyoruz. Bu yılki yuva sayımız geçen yıllara göre az görünüyor. Ancak bu mevsimsel bir davranıştır. Her yıl yuva sayılarında değişiklik mutlaka olur. Bunun net bir sayı azalma olup olmadığını bulmak ve çıkarmak için sezon sonundaki yuva sayısı ve hayatta kalan birey sayısına bakmak lazım."

Samandağ sahiline çıkan kaplumbağaları 2 yıldır markaladıklarına da dikkat çeken Sönmez şöyle devam etti:

"Buraya gelen kaplumbağalara markalama yapıyoruz. 2 yıldır her gelen kaplumbağaya üzerinde bazı bilgiler olan markalar takıyoruz. Geçen yıl ve bu yıl 150 kadar hayvan markaladık. Bu markalama kaç tane dişi birey kumsalımıza yumurta bıraktı. Ardışık yılları takip ettiğimizde 3 yıllık popülasyonu ve anaç birey sayısını ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Hayvanın yüzgecine taktığımız ve ona zarar vermeyen markalarla onları tespit ediyoruz."