Serpil KIRKESER-Uğur CAN/İSTANBUL, İÇİŞLERİ Bakanı İdris Naim Şahin, Tunuslu mevkidaşıyla Tunus emniyet güçlerinin eğitimi konusunda gerçekleştirdikleri işbirliğini anlattı.
Meslektaşlarını Tunus'tan Türkiye'ye davet etiğini söyleyen Bakan Şahin, "Emniyet Genel Müdürlüğümüz ve Jandarma Genel Komutanlığımız bünyesinde eğitimlere aldık. Değişik alanlarda eğitimler verildi. Bu eğitimler atış teknikleri eğitimi, çevik kuvvet temel eğitimi, Türkiye'de çok da güncel olan gözyaşartıcı gazlar ve techizatların kullanımı eğitimi. Mesela bugünde Türkiye'de devam eden eğitim var. Tunus jandarmasından uygun sayıda personel, keskin nişancı eğitimi alıyor Türkiye'de" dedi.
Sütlüce'de bulunan Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı'nca düzenlenen "Tunus ile elele" isimli programa İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Ak Parti İstanbul Milletvekili Bilal Macit, Ak Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, Tunus heyetinden Tunus'un en genç milletvekili ünvanına sahip Nahda Hareketinden Osama Alsaghir ve Tunus'tan 60'a yakın Tunuslu genç katıldı. Programda bir konuşma yapan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, dünyadaki değişim rüzgarlarının Akdeniz'in doğusuna da uğradığını belirterek, Akdeniz'in bir medeniyet havzası olduğunu söyledi.
Bakan Şahin, şöyle konuştu:
"Biz de Türkiye ve Türk milleti olarak aynı zamada Akdeniz ülkesiyiz. Akdeniz'in her kıyısındaki gelişme Türkiye'yi doğrudan ilgilendiren, doğrudan sorumluluk alanına giren gelişmelerdir. Bu bakımdan Libya'dan, Suriye'ye uzanan çizgiden, Tunus'tan Filistine uzanan çizgiden meydana gelen her olay Türkiye'yi, Türkiye'deki yönetimi ve Türk milletini yakından ilgilendirmektedir. Bizim olaylara Türkiye olarak ve Türk milleti olarak şüphesiz haktan yana, insani ve medeni değerlerden yana olan her kişi ve milletin ilgisiyle benzer yanları muhakkak ki vardır. Bir ortak temelimiz muhakkak ki vardır. Ama benzemeyen yanları da vardır. Türkiye ve Türk milleti olarak tarih boyunca bizim hayata bakışımız, olaylara bakışımız birazda kendimize özgü özellikler taşıyan bir bakış olmuştur. Herşeyden önce bu bakış bu ilgi çıkar temeline dayanmamıştır. Kazanç temeline dayanmamıştır. Tamamen yaratılışın asli gayesi etrafında şekilllenmiş bir bakıştır. Çıkarcı bakış belki sonradan orataya çıkan ikincil, üçüncül sonuçlar olabilir. O da hayatı bir şekilde idame ettirmenin gereği olarak düşünülür. Asıl olan bizim bakış açımızda insanı yaratılışının özelikleri itibariyle ve yaratılış değeri itibariyle kabul eden bir bakıştır. Bir başka ifadeyle insanın zatını, kişiliğini esas alan ve onu korumaya, onun doğuştan olan hukukunu korumayı hedefleyen bir bakıştır."
"TUNUS'TAKİ HER GELİŞME TÜRKİYE İÇİNDE ÖNEMLİ BİR GELİŞMEDİR"
Bakan Şahin, şöyle devam etti:
"Bizim Türkiye olarak insan bakışımız ve insanın olduğu yerdeki olaylara bakışımız insanların sıfatlarına sonradan kazandıkları niteliklerine yönelik bir bakış değildir. Rengine, inancına, felsefesine yönelik bir bakış, bizim için son tercihlerdir. Türkiye olarak insanı insan olduğu için önemseyen ve insanı yaşama hakkına sahip olduğu için önemseyen ve koruyan bir bakışın sahibi olduk ve olmaya da devame diyoruz. Tunus'taki her gelişme Türkiye içinde önemli bir gelişmedir. Tunus'taki her iyi gelişme güzellik bizi sevindiren bir gelişmedir. Tunus'taki her sıkıntı, olabilecek her aksaklık, doğabilecek her üzüntülü hadise yine bizi üzerek enterese eden ilgilendiren bir gelişmedir. Tunus'a yakın tarihde hep bu anlayışla bu duyguyla baktık."
"TUNUS İLE İLİŞKİLERİMİZİ SAMİMİ OLARAK DEVAM ETTİRDİK"
"Tunus Başbakanı Hamadi el-Cibali ve onun çalışma arkadaşlarıyla Türkiye olarak samimi ilişkilerimizi hep devam ettirdik" diyen Bakan Şahin, "Bir yandan Tunus'un psiklolojik, sosyolojik, toplumsal homojenliğinin güçlenmesini sağlamaya çalışırken, diğer taraftan da Tunus'un ekonomik alanda, güvenlik alanında kalkınabilmesi için, Türkiye olarak üzerimize düşenin yapılması gerektiğinin farkında bir işbirliğiyle çalışmayı yürütmekteyiz" dedi.
Tunus İçişleri Bakanı Ali Laadayedh Bey'in, mayıs ayıdan İçişleri Bakanlığı'nı ziyaret ettiğini söyleyen Bakan Şahin, ziyaret sırasında Tunus'un iç güvenliği ve yaşanan problemlerin gündeme getildiğini anımsatarak şöyle konuştu:
"Görüşmeler sonunda iki ana konunun acilen müdahale edilmesi gerektiği görüşünde mutabık kaldık. Birincisi yerel yönetim hizmetleri konusunda, diğeri de ülkenin iç güvenliğinde yaşanan eksiklik. Hem güvenlik hem yerel yönetimleri iyileştirme konularında sayın bakanla birlikte eylem planı gerçekleştirdik. Bakanlığımızdan oluşturduğumuz çok üst düzey 10 kişilik yönetici heyetini Tunus'a gönderdik. Bu heyetimiz 9 gün Tunus'u gezdiler. Tunus'un belediye hizmetleri hem de güvenlik hizmetleri açısından durumunu tespit ettiler. Daha sonra ilgili bakanlarımızdan oluşan bir Tunus masasınını oluşturduk. Tunus'un kendi ihtiyaçlarını kendi aramızda değerlendirdik. Orada verilen karar doğrultusunda eyleme dönüşen bir çalışmayı devam ettirdik. Güvenlik ekiplerinin malzeme ve ekipman eksikliklerinin karşılanması, belediyelerin malzeme ve ekipmanlarının tespiti ve teminine yönelik bir çalışmaydı. Tunus için malzemenin en yenisi olmasını kararlaştırdık. Tunus'a bir ay sonrasında farkedilecek güvenlik hizmeti ve belediye hizmetini birlikte gerçekleştirebileceğimizi ümit etmekteyiz. Bu yönde çalışmalarımızı sonlandırmak üzereyiz."
"BEN KANDAN BESLENİRİM' DİYENLERİ DURDURMAK İÇİN YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALARDIR"
"Malzeme temini şüphesiz çok önemli" diyen Bakan Şahin sözlerini şöyle tamamladı: "Malzemesiz iş yapmak zordur. Tunus'tan meslektaşlarımızı Türkiye'ye davet ederek emniyet genel müdürlüğümüz ve jandarma genel komutanlığımız bünyesinde eğitimlere aldık. Değişik alanlarda eğitimler verildi. Bu eğitimler atış teknikleri eğitimi, çevik kuvvet temel eğitimi, Türkiye'de çok da güncel olan gözyaşartıcı gazlar ve techizatların kullanımı eğitimi. Bunlar yakın alan operasyon eğitimi. Yani bir baskının kontrol altına alınması eğitimi, olay yeri inceleme eğitimi, terörle mücadele eğitimi, siber suçlarla mücadele eğitimi, bombaların imha eğitimi gibi güvenliğin çok kendine özel alt alanlarında ve gerekli görülen alanlarında verilen eğitimler halen devam ediyor. Sadece Ankara'da değil, birkısmında eğiticilerimiz Tunus'a gidip eğitimlerini orada veriyorlar. Bir kısmında Tunus'tan uygun sayıda görevliler gelip Türkiye'de eğitimlerini alıyorlar. Mesela bugün de Türkiye'de devam eden eğitim var. Tunus jandarmasından uygun sayıda personel, keskin nişancı eğitimi alıyor Türkiye'de. Biz inanıyoruz ki malzeme olacak, eğitim olacak, güç olacak ama bütün bunlar haksız yere haketmediği yere masum insanları rencide etmek zarara uğratmak amacıyla değil. Ya hakkın devamını, hukukun, güvenliğin, adaletin devamını sağlamak için caydırıcı olmak için olacak. Caymayanlar 'ben herşeye rağmen zarar vermeye, insan öldürmeye devam edeceğim, ben kandan beslenirim' diyenler içinde onları durdurmak için, onları kontrol etmek için yürütülen çalışmlardır, hazırlıklardır."
SK (MK) (FOTOĞRAF)
