Olay, 21 Kasım 2010 tarihinde saat 05.00 sıralarında İzmir Kuzey Çevre Yolu Bornova geçişi viyadükleri altında meydana geldi. Eğitim masraflarını karşılamak için Alsancak Semti'ndeki barda çalışan Dokuz Eylül Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği öğrencisi 25 yaşındaki E.E., Hocazade Camisi karşısıdaki otobüs duraklarında zaman zaman karşılaştığı İ.O.D. ile birlikte, yardım etme bahanesiyle önlerinde duran Ali Yavaş ve Gökhan Muşmula'nın bulunduğu araca bindi. Yola çıktıktan kısa süre sonra 2 şüpheli, gençlerden İ.O.D.'yi tartakladıktan sonra yola attı. Bu sırada inmeye çalışan E.E.'yi zorla kamyonette tutan Yavaş ve Muşmula, viyadüklerin altında durdu. Burada E.E.'yi dövüp defalarca tacavüz eden iki saldırgan, daha sonra yaşadıklarını polise anlatmaması için bir kez daha dövüp tehdit ederek metro istasyonunda bıraktı. Yarı baygın halde vatandaşlarca bulunan E.E.'nin anlattıkları ve araca ait plaka bilgisinden yola çıkan polis ekipleri, tecavüz şüphelileri Ali Yavaş ile Gökhan Muşmula'yı yakaladı. E.E. ile para karşılığında birlikte olmak için anlaştıklarını ileri süren 2 şüpheli, hastaneden tecavüz bulgularının yer aldığı raporunun alınması ve işlemlerin tamamlanmasının ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

RAPOR BEKLENİYOR

İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yapılan duruşmaya, haklarında 24'er yıl hapis cezası istenen tutuklu sanıklar Yavaş ve Muşmula ile tarafların avukatları katılırken, güvenlik gerekçesiyle başka kimse salona alınmadı. Sanık avukatları delillerin toplandığını belirtip, tahliye isteminde bulundu. Mahkeme heyeti, mağdurenin ruh ve beden sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan beklenen raporun henüz gelmediğini belirtip, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı mayıs ayına erteledi.

GENÇ KIZA DESTEK

Tecavüze uğrayan üniversiteli genç kıza destek olmak için İzmir Adliyesi'ne gelen okul arkadaşlarının bulunduğu Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi yaklaşık 6 kişilik grup, duruşma başlamadan önce, bina önünde basın açıklaması yaptı. Ellerinde, 'Tecavüzülerden hesap soracağız', 'Adalet biziz, susmayacağız' ve 'Yaşasın kadın dayanışması' yazılı döviz bulunan grup adına açıklama yapan Senem Deniz Kural, şunları söyledi:

"Kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüzler, kadın cinayetleri gün geçtikçe artıyor. Yürüttüğümüz mücadelinin haklılığı tekrar tekrar ortaya çıkıyor. Plaftform üyesi kadın arkadaşlarımızın uğradığı cinsel saldırı tesadüf değil sistematik olarak erkek şiddetinin bir sonucu. biliyoruz ki kadına karşı işlenen suçlarda devlet, üzerine düşeni yapmak şöyle dursun, adeta bu suçlara teşvik ediyor. Verilen cezalarda uygulanan indirimler bunun en net göstergesidir. Arkadaşımızın davasında da tecavüzcüler, kendilerinden öncekiler gibi tecavüzü inkar ederek, olmadık iddialarda bulunarak ceza indirimi uygulamasını sağlamaya çalışıyorlar. Olayın ardından geçen 15 aylık süreçte adli tıp raporu gelmediği için dava süreci uzadı. Tecavüzcülerin hak ettikleri cezaları almaları gecikti. Adli tıp kurumuna gideken koluna kırmızı mühür vurulan arkadaşımız, bir kez de devlet tarafından mağdur edildi. Kadınlara karşı işlenen suçlar, aile içerisinde olmadığı taktirde, tıpkı bu davada olduğu gibi meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Tecavüzcülere indirim değil ağır ceza verilmesini sağlamak üzere bu durşuşmada ve bundan sonrakilerde adliye önünde olmaya devam edeceğiz."

Grup, yapılan açıklamanın ardından dağıldı.



BK(AÖ/SS)