Tarık Dursun K’nın Karşıyaka’daki evinde yapılan kutlamaya Karşıyaka Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Şebnem Güncü, sinema sanatçısı Kemal İnci, gazeteci Saadet Erciyas, oğlu Zafer Kakınç, 'Hasangiller' kitabında yaşamı anlatılan ailenin fertleri, Foçalı bazı yazar ve gazeteciler de katıldı. Karşıyaka Belediyesi tarafından hazırlatılan, üzerinde fotoğrafı bulunan yaş günü pastasının mumlarını üflemek yerine küçük bir makasla fitilini keserek söndüren Tarık Dursun K.’ya ilk dilimi de yardımcısı Hamide Bahriyeli yedirdi. Dostlarını bir arada görmenin kendisini kitap yazmak kadar mutlu ettiğini söyleyen yazar gözyaşlarına hakim olamadı. İki ayrı eser üzerinde çalıştığını, bunlardan birinin Atatürk’ün yazdığı Nutuk’u 26 bölümlük dizi senaryosu haline getirmek, diğerinin eski kitaplarındaki öykülerinin devamlarını içeren 'Hikayeler' kitabı olduğunu belirten Tarık Dursun K, "Siz İzmir’in yazarısınız. Böyle güzel bir günde İzmir için ne söylemek istersiniz?" sorusuna, derin bir iç çekerek, hakkında yazılan bir kitap adı ile cevap verdi, "Ah İzmir, Ah" dedi.

Günün sürprizi hediye faslında ve yıllardan bu yana ev işlerinde, tedavisinde, kitap çalışmalarında yardımcısı olan ve 'Elim ayağım' dediği Hamide Bahriyeli süpriz yaptı. Bahriyeli, Tarık Dursun K.'nın yanında olması sonucu kendisinde bir kitap hazırlama isteği doğurduğunu, bu doğum gününü fırsat bilerek konuyu yazar Saadet Erciyas’a açtığını ve onun yardımıyla, yazarın okuduğunda 'Öpüldünüz Çocuklar' diyebileceği bir kitap hazırlığına giriştiğini belirterek şunları söyledi:

"Onu tanıyan seven herkesi tek tek ziyaret ettim. Hakkında kitaba konulacak bir yazı, anekdot ya da anı istedim. Çok olumlu karşılandı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, Buca Belediye başkanı Ercan Tatı gibi kent yöneticileri, karikatürist Semih Poroy, Cihan Demirci, yazarlar Hidayet Karakuş, Hüseyin Yurttaş, Şadan Gökovalı, Hanri Benazus kitaba destek verenler arasında aklıma ilk gelenler. Ayrıca doktorundan, ilacını aldığımız eczacısına, alışveriş yaptığımız marketçiden sürekli oturduğumuz kafenin çalışanlarına, kitaplarından oyun sahneye koyan yönetmenden genç tiyatroculara kadar onu tanıyan her kesimden, her yaştan ve kültürden kişiyi tek tek dolaşarak yazılarını topladım. Saadet Erciyas hanım da bunları kitaplaştırmamda büyük katkı sağladı. Sonuçta bir yazar yanında yaşayan benim de artık bir kitabım oldu. Bu kitabın onu mutlu edeceğini ve hakkında yazan herkes için 'Öpüldünüz Çocuklar' diyeceğini biliyordum. Bu yüzden kitaba da onun çok kullandığı bu sözleri verdim.”



SG(İÖ/İD)