Üretiminin yüzde 10 civarındaki kısmını rakı sanayisine veren üzüm üreticileri ve tüccarları, geçtiğimiz günlerde alkollü içkilerdeki ÖTV oranlarında rakı aleyhine yapılan düzenlemelere ilişkin olarak kaygılarını dile getirdi. Geleneksel Alkollü İçki Üreticileri Derneği’nin (GİSDER) 'Milli içkimiz rakının geleceği tehdit altında' diyerek viskide vergi düşürülürken rakıda çıkarılmasına tepki göstermesi ve devamındaki uygulamaları yakından takip eden üzüm üreticileri işbirliği çağrısı yaptı.

“BU TÜR SEKTÖRLERİN ÖNÜ AÇILSIN”

Rakı sektörünün kendileri için önemli bir sektör olduğunu kaydeden İTB Meclis Üyesi Mehmet Esmer, “Rakı üreticilerine üzüm pazarlama kısmında olan bir meslek grubu üyesi olarak gönül ister ki bu tip yerli girdilerle üretim yapan sektörlerin önü açılsın. Rakı sektörü sadece iç piyasada değil ihracat kalemi olarak da çok ciddi rakamlara ulaşmakta olan bir sektör” dedi. Pek çok kişinin geçimini bu sektörden sağladığına, işin ekonomik boyutunun önemine işaret eden Esmer, “Bu konuya siyasi gözle bakmamak lazım. Bu tür ürünler sağladıkları dolaylı vergilerle devlet için de ciddi bir gelir kaynağı” diye konuştu.

ÜRETİMİN YÜZDE 10’U RAKI İÇİN

Türkiye’de üretilen üzümün yaklaşık yüzde 80-90’ının çekirdeksiz kuru üzüm olarak yurtdışına ihraç edildiğini, geri kalan yüzde 10’luk kısmın da çok azının kuru üzüm olarak tüketildiğini dile getiren Esmer, “Her yıl ortalama 200 bin ton kuru üzüm ihraç ediliyor. Geri kalan 50 bin ton civarındaki üzümün 25-30 bin tonu da içki sektörüne veriyoruz. Bu sektör artık önemli bir pazarımız haline geldi. Belki yüzde 10’luk bir payı var ama bu pay bizim için çok önemli, çünkü iç piyasada bu malı tüketemiyoruz” dedi.

BORSA’YA DAVET

Bu doğrultuda sektörel işbirliğinin daha fazla olması gerektiğini kaydeden Esmer, “Biz her zaman üreticiden yanayız. Üzüm üreticisi ile rakı üreticisinin bağları daha güçlü hale gelmeli. Bunun en büyük adımlarından birini de rakı üreticilerinin İTB’de işlem yapmaya başlaması oluşturabilir. Hem Borsa’nın işlem hacminin artması, hem de sektörün ivme kazanması için firmaları Borsa’da görmek istiyoruz. Biz bunu dile getiriyoruz. Firmaların da sıcak bakmasını temenni ediyoruz. Direkt olarak 88 yıldır üzümün işlem gördüğü Borsa garantisinde mal almak isterlerse Borsa’daki bu yeni alıcı grubu dinamizmi de beraberinde getirecektir. Ancak onların da bir tedarik zinciri var kırmak çok kolay değil. Bu adımı atarlarsa kesinlikle memnun kalacaklar.”

“ÜZÜM ÇUVALA GİRMEDEN KONUŞMAK BOŞTUR”

Üzüm üretim bölgelerinde yaşanan dolu felaketlerinin rekolteye yansıyıp yansımayacağı yönündeki soruya da yanıt veren Esmer, iklim koşullarının tüm ürünleri olumsuz etkileyebildiğini belirterek, “Hava şartlarının diğer tarım ürünlerini de ne şekilde etkileyeceğini bilemiyoruz. Sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Türkiye’de de bağ alanlarını dikkate aldığınızda her yıl 250- 260 bin ton üretim oluyor, olacaktır. Ancak bunları konuşmak için çok erken. Eskilerin bir lafı var; üzüm çuvala girmeden konuşmak boştur. Rekolteyi damın altına koymadan üzümle ilgili bir şey söylememiz mümkün değil” diye konuştu.



BT(İÖ/AAA)


--- KUTU ---

NE OLMUŞTU?

Alkollü içkilerin ÖTV’sinde yapılan değişiklikle rakının litre başı asgari maktu vergisi 63.48 TL’den 66 TL’ye çıkarılması, buna karşın viskinin vergisinin 105.8 TL’den 87.12 TL’ye düşürülmesi rakı üreticilerinin tepkisine neden olmuştu. GİSDER, yaptığı açıklamada rakının yerini yabancı içkilerin alacağı yönündeki endişeleri dile getirmiş ve yılda 80 milyon şişe tüketilen rakı üretiminde 2 bin kişinin doğrudan istihdam edildiğini, üzüm üreticisine de önemli bir destek sağlandığını belirtmişti.