Akdeniz Ülkeleri Ekonomik Araştırmalar Merkezi, Fransa Montpellier Akdeniz Tarım Enstitüsü, Türk Patent Enstitüsü, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Antalya Ticaret Borsası işbirliğinde Antalya'da gerçekleştirilen 'Türkiye ve Diğer Akdeniz Ülkelerinde Coğrafi İşaretler ve Yerel Gıda Değer Zincirlerinin Yönetişimi' seminerin üçüncü gününde Finike'de alan çalışması yapıldı. Seminere katılan bilim insanları Finike'de portakal bahçeleri ve fabrikaları gezdi. Seminer Organizasyon Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, seminerde, 13 ayrı ülkeden 60 bilim ve saha insanının coğrafi işaretlerin ürün yönetişimi bazında çalışmalar gerçekleştirdiğini kaydetti.

YASA ÇIKARILMASI ÖNEMLİ

Coğrafi işaretlerle ilgili Türkiye'de henüz yasa çıkarılamadığını vurgulayan Prof. Dr. Tekelioğlu,

seminerin sonunda Türkiye Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Araştırma Ağı ve Uluslararası Akdeniz Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Ağı'nın kuruluşu lanse edileceğini söyledi. Bu şekilde coğrafi işaretler konusunda daha ayrıntılı çalışma olanağı sağlanacağını anlatan Prof. Dr. Tekelioğlu, şunları söyledi:

"Türkiye için çok önemli konu. Ülkemizde coğrafi işaretlerle ilgili yasa 17 yıldır çıkarılamadı. 1997 yılında çıkarılan 555 sayılı kanun hükmündeki kararname ile yürüyor bütün uygulamalar. Tesciller alınıyor veriliyor, ama tescil almış ürünlerin üretiminde kontrol yok. Dolayısıyla kontrol mekanizması hayata geçirilemedi. Ulusal ve ürün bazındaki yönetişim konusunda gerekli yapılanmalar sağlanamadı."

MALİYETLER ARTIYOR, PAZAR ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KAYBEDİYORUZ

Finike Meyve Üreticileri Tarımsal Birliği Başkanı Celal Bülbül de Finike portakalının önemi ve üretimi hakkında bilgi verdi. Finike'de 70 bin dekar tarım alanının yaklaşık 30 bin dekarında portakal üretimi yapıldığını belirten Bülbül, ilçede 555 kayıtlı çiftçi 40'a yakın da portakal paketleme tesisi bulunduğunu söyledi. Portakal üretiminin 1950 yıllarında başladığını anlatan Bülbül, bu bölgeye has iklim, nem ve toprak yapısı nedeniyle farklı özelliklere sahip ürün yetiştirdiklerini vurguladı.

Üretim maliyetlerindeki artıştan yakınan Bülbül, bu durumun hem maliyet üstünlüğünü ortadan kaldırdığını hem de pazarda fiyat sıkıntısına yol açtığını söyledi.