Müstakil Sanayici İş Adamları Derneği'nin (MÜSİAD) 79'uncu Genel İdare Kurulu toplantısının açılışı Antalya Porto Bello Otel'de gerçekleştirildi. 'Özel Sektör ve KOSGEB: Rekabet Gücünün Gelişimi İçin Yeni İşbirlikleri' konulu toplantıya, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, MÜSİAD Yönetim Kurulu üyeleri ve KOSGEB şube müdürleri katıldı.

BÖLGESEL KALKINMA ÖNEMLİ

Toplantının açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, sene başında bu yılın yol haritasını çizerken üyelerini, KOBİ destek ve teşviklerle daha fazla buluşturmayı amaçladıklarını ifade etti. Haziran ayında açıkladıkları ekonomi raporunu hatırlatan ve o raporda 'orta gelir tuzağına' dikkat çektiklerini dile getiren Nail Olpak, "Bu orta gelir tuzağından kurtulabilmek açısından yapılabilecekleri de alt alta sıraladığımız zaman önce bölgesel kalkınmayı dikkate almamız gerektiği ortaya çıktı. Bununla ilgili çalışmayı da kalkınma ajanslarıyla yapabileceğimizi gördük. Ülkemiz genelinde 26 kalkınma ajansı var. Eylül ayı içinde bu ajanslarla bölgesel kalkınmayı tartıştık. Aynı konseptin devamı olduğu için 'benzer bir çalışmayı KOSGEB ile niye yapmayalım' dedik ve buradayız" diye konuştu.

GİDİLECEK UZUNCA BİR YOLUMUZ VAR

KOBİ'lerin rekabet güçlerini artırmasının kalkınmayı tetikleyecek ana parametre olduğuna inandıklarını kaydeden Nail Olpak, "Biz özel sektör olarak devletimizin düzenleyici, denetleyici ve destekleyici bir rol oynaması gerektiğine inanıyoruz. Ekonominin bel kemiği KOBİ'lerdir diyoruz. Ülkemizde KOBİ'lerin toplam işletmelerin yüzde 99'una yakınını oluşturduğunu söylüyoruz. Bunların da ciddi bir kısmını küçük, mikro işletmeler oluşturmakta. Ancak bu işletmelerin toplam üretime katkısı yüzde 25'ler düzeyinde. KOBİ'lerimiz açısından gidilecek uzunca bir yol önümüzde duruyor. Bu yolda programlı, stratejik hamlelerin yapılması gerektiği de çok açık" ifadelerini kullandı.

BU YIL İLK DEFA BÜTÇE SIKINTIYI YAŞIYORUZ

Toplantıda konuşan KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan ise KOSGEB'in son iki yılda yaptığı çalışmaları anlattı. Özellikle son dönemlerde kredi ve desteklemelere yönelik temel bazı iyileştirmeler yanında yeni destekleme alanları oluşturduklarını belirten Kaplan, KOSGEB'te yaptıkları en önemli değişimin yerinde yönetim olduğundan bahsetti. Bununla birlikte esnek bir destekleme modelini ön plana çıkardıklarını vurgulayan Mustafa Kaplan, şunları söyledi:

"2010'dan 2012'ye vardığımızda KOSGEB desteklerinin çok ciddi alaka gördüğünü tespit ettik. Şu günlerde yaşadığımız biraz bütçe sıkıntısı da bunun bir emaresi. Bu bir sonuç. Şimdiye kadar biz KOSGEB olarak sene sonlarına varınca destekleme anlamında baktığımızda bütçemizde bazen fazlalıklar görürdük. Ama şimdiye kadar ilk defa böyle bir şey yaşıyoruz. Dokuzuncu, onuncu aya geldiğimizde bir manada elimizdeki paraların önemli bir kısmını harcamış, bitirmiş durumdayız. Bu maalesef size yansıyan tarafıyla biraz sıkıntılı bir süreç. Ama bunu yönetmeye çalışıyoruz. Ama genel olarak bir gösterge olarak incelemediğimizde bu bizim için çok önemli bir referans. KOSGEB'e bu kadar desteğin ilginin olması, bir şekilde işletmelerin bunu kullanabiliyor olması bizim yaptığımız işin bir manada doğru olduğunun göstergesidir."

110 BİN KİŞİYE GİRİŞİMCİLİK KURSU

KOSGEB'in girişimcilik konusunda yürüttüğü çalışmaları da aktaran Mustafa Kaplan, bu konuda özellikle yeni nesil girişimcilik konusunda yepyeni bir kültürü aşılamak adına seferberlik başlattıklarını söyledi. Son iki senede 110 bin kişinin girişimcilik eğitimi almasını sağladıklarına değinen Kaplan, "Bunların arasından 5 binden fazla işletmenin kurulduğunu gözlemliyoruz. Bu da bize mutluluk veriyor. 110 bin kişiye dokunmak, onlara girişimcilik ruhunu aşılamak çok önemli. Bu sayıyı milyonlara taşımayı istiyoruz" ifadelerini kullandı.