Kılıçdaroğlu, siyasetçiler için, toplumun kanaat ve düşüncelerini bilmenin çok önemli olduğunu anlatırken, toplumun düşüncelerini dikkate almayan, halka başvurmayan rejime demokrasi denilmeyeceğini herkesin bildiğini anlattı. CHP lideri, şöyle devam etti:

"Demokrasinin, temel bir kuralı daha var: O da, halkı doğru bir şekilde bilgilendirmektir. Çağdaş toplumlarda açık, şeffaf olmak yöneticilerin erdemi olarak kabul edilmiyor. Demokrasilerde, açıklık, şeffaflık, yönetimlerin tercihi değil, görevidir. Halkı karar süreçlerine gerçekten katmak istiyorsanız, bütün bilgi kanallarını açık tutmak zorundasınız. Halka sormayan demokrasi olmaz, Halkı dinlemeyen demokrasi olmaz. Fakat: Halka anlatmayan halkı bilgilendirmeyen demokrasi hiç olmaz."

"YÜZDE 91,1'E YETERİNCE BİLGİ VERİLMEDİ"

'4+4+4' diye adlandırılan yasa teklifi ile ilgili bu ay bir araştırma yaptıklarını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Soru şu: 'Size çocuklarınızın veya yakınlarınızın bu kanundan nasıl etkileneceğiniz konusunda yeterince bilgi verildi mi?' Yanıtı çok çarpıcı arkadaşlar; Yüzde 91,1 Hayır, bilgi verilmedi. Yani toplumun yüzde 100'ünü ilgilendiren bir konuda, toplumun yüzde 91’inin bilgisi yok. Emin olun ki, kendisine bilgi verildiğini zanneden vatandaşlarımızın bilgisi de 3-5 kelimeyi aşmaz. Dünyanın neresinde böyle bir demokrasi var? Bana tek bir örnek gösterebilirler mi? Eğitim gibi bir konuda, halktan habersiz, gizli kapaklı iş çeviren bir hükümetin nesine güvenelim biz."

"ÖNCEKİ ÜZÜNTÜLERİNİ KİN OLARAK TAŞIMAK BAŞBAKAN'A YAKIŞMAZ"

Eğitim yasalarının anayasadan daha önemli olduğunu tekrarlayan Kılıçdaroğlu, TBMM'nin anayasa değişikliği yapmak üzere bir uzlaşma komisyonu kurduğunu ve ümitle başladıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi;

"Milletimizin kaderini ilgilendiren, en büyük stratejik önceliğimiz olan eğitimle ilgili bir yasa konusunda neden halkımızı bilgilendirmiyoruz? Neden siyaset kurumu olarak bir uzlaşma aramıyoruz? Başbakan dün partisinin grup toplantısında: 'Beni imam hatip okulu mezunu olarak üniversiteye almadılar. Bana gideceksin birde lise bitireceksin dediler. Bize hendek atlattılar, neler yaptılar neler' diyor. Başbakan, Şikâyetinin, 28 Şubatın çok öncesine ait olduğu anlaşılıyor. Herkes bu ülkede değişik zorluklarla bugüne geldi. Sende, pekala haksızlığa uğramış duygusuna kapılmış olabilirsin. Üzülmüş olabilirsin. Bunu anlayabilirim. Fakat 40 yıl önceki üzüntülerini bugünlere kin olarak taşımak bir Başbakan'a yakışmaz."

"NEFRET DUYGUSUYLA HAREKET ETMEKTEN ARTIK VAZGEÇMELİSİN"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu ülkenin herkese büyük sorumluluklar yüklediğini, bulunduğumuz makam, yerlerle şereflendirdiğini anlatırken şöyle devam etti:

"Hepimiz koca koca insanlarız. İntikam duygusuyla, nefret duygusuyla hareket etmekten artık vazgeçmelisin. Söz konusu olan çocuklarımız. Bunun vebalinin altından kalkamazsın. Hiç kimsenin, çocukluk ve gençlik travmalarını, intikam duygularıyla, çocuklarımız üzerinden tedavi etme lüksü olmamalıdır. Bir Başbakan'a yakışmaz bu, ayıptır. Başbakan bakınız: 'Kız çocuklarının 10 yaşından sonra okulu terk etmesi sizce uygun mudur?' sorusuna yüzde 97,7 oranında 'Hayır' cevabı gelmektedir. 'Erkek çocuklarının, 10 yaşından sonra okul yerine çıraklık eğitimine giderek çalışmaya başlamaları sizce uygun mudur?' sorusuna verilen cevap ise yüzde 86.5 oranında 'Hayır." 

"HALK, YANLIŞ BİR ŞEYLER OLDUĞUNU SEZMİŞTİR"

"Bu millet, sağduyusu son derece yüksek bir millettir"diyen Kılıçdaroğlu şunları söyledi; "Halkımız kendisine hiçbir bilgi verilmediği halde sağduyusuyla, irfanıyla gündemdeki eğitim yasası konusunda yanlış bir şeyler olduğunu sezmiştir. Bizim halkımızın, çok önemli bir özelliği daha var. Uzmanların gözünün içine bakan bir halktır bu halk. Bilenlere kulak veren bir halktır. Bakın bu araştırmada çıkan önemli bir bilgi daha var: Halkın yüzde 87,8'i '5 yaşındaki tüm çocuklara bir yıl süreyle parasız olarak okul öncesi eğitim verilsin' diyor. İnsanımız okul öncesi eğitimin önemini çok iyi anlamıştır. Anlamaması da mümkün değil. Artık aileler çocukları için yaşıyor, çocuklarının eğitimi için yaşıyor. İşin uzmanları okul öncesi eğitim konusunda basında yıllardır konuşuyor, halkı bilgilendiriyorlar. Okul öncesi eğitim alan çocukların ne kadar ilerlediği ortada. Annelerin babaların bu farkı anlamaması mümkün mü? Fakat bu yasa teklifini getiren arkadaşların daha okul öncesi eğitim kavramını bile anlamadıkları ortaya çıktı. Bu arkadaşlar, 'Okul öncesi eğitimi' ilköğretimin içine katmaya karar vermişler."

"BİLİME KARŞI BU KADAR CİDDİYETSİZ YAKLAŞMANIN NE ANLAMI VAR"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de onlarca eğitim fakültesi, yüzlerce eğitim bilimi uzmanı, akademisyenin bulunduğunu, bu birikime sırtını çevirmek TBMM’ye, Hükümete, hatta bir siyasi partiye yakışıp-yakışmayacağını sordu. CHP lideri, "Okul öncesi eğitimi' normal okul eğitiminin içine katmaya çalışarak bütün dünyanın karşısında gülünç duruma düşmeye gerek var mı? Hadi diyelim ki bu konuda hiçbir şey bilmiyorsunuz. Okul öncesi eğitim kavramındaki 'Okul öncesi' tabiri de mi uyarıcı olmadı sizin için? Bilime, uzmanlığa, akla karşı bu kadar ciddiyetsiz yaklaşmanın ne anlamı var"diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'a çağrısını yineleyen Kılıçdaroğlu, herkesin her konuda bilgili olmasının mümkün olmadığını ifade etti. CHP lideri, şöyle dedi:

"Bizler siyasetçiyiz. Bizi yüceltecek olan; Uzmanların, bilim adamlarının fikirlerini dinleyebilmek ve onlardan azami ölçüde faydalanabilmektir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, geçen cumartesi günü, Ankara’daki eğitim fakültelerinin dekanlarıyla, akademisyenlerle ve eğitimle ilgili STK’larla bir toplantı düzenledik. Bu değerli uzmanlarımızı dinledik ve dinlemeye de devam ediyoruz. Bilimin, bilginin kimseye zararı olmaz. Size de zararı olmaz. Sizden rica ediyorum. Davet edin YÖK başkanını, eğitim fakültesi dekanlarını, eğitim uzmanı akademisyenleri, eğitimle ilgili sivil toplum kuruluşlarını. Ekibinizle birlikte onların seslerine kulak verin. Bu konuda inatlaşmanın ülkeye bir faydası olmaz. STK’ların sesine kulak vermemekle, aydınların sesine kulak vermemekle, bilim adamlarının sesine kulak vermemekle, halkın sesine kulak vermemekle, ne siz kazanırsınız, ne de ülke kazanır."

"BU ÜLKEYE BİR UZLAŞMANIN KEYFİNİ YAŞATALIM"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Dün grup toplantısında bütün Türkiye’nin önünde size elimi uzattım. Çağrımı yineliyorum. Size bütün samimiyetimle elimi uzatıyorum. Gelin, bu ülkeye bir uzlaşmanın keyfini yaşatalım. Gelin, eğitim yasamız, bizim neslimizin, gelecek kuşaklara ve ülkeye gerçek bir hediyesi olsun. Gelin ülkemizin geleceğini, çocuklarımızın geleceğini ilgilendiren eğitim yasamızı, sevgiyle, barışla, bir bayram coşkusu içinde, birlikte çıkaralım" dedi.



DHA(MV/İD)