110'u tutuklu 175 sanıklı KCK/TM ana davasının 65'inci duruşmasına Diyarbakır 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya tutuklu 50 sanık katılırken, Lice Belediyesi eski Başkanı ve İl Genel Meclisi eski Başkanı Şeyhmus Bayhan ile ilgili delil açıklaması yapıldı. Bayhan'ın delillerle ilgili Kürtçe konuşması üzerine mikrofonu kapatıldı. Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde söz alana savcı İbrahim Baytekin, iddia makamına yönelik eleştirilere yanıt verdi. Savcı İbrahim Baytekin, Türkçe dışında başka dilde savunma yapıldığına dair Yargıtay'da bir içtihat bulunmadığını belirterek, şöyle konuştu:

"Sadece Nevruz, 8 Mart ve fidan dikme etkinliklerine katıldığı için kimseye dava açılmamıştır. Nevruz hepimizin bayramıdır. 2 bin 500 yıldır Farslar, Azeriler, Türkler ve Kürtler bu bayramı kutluyor. Bu ülkede Cumhurbaşkanı da, ben de, hepimiz de bu bayramı kutluyoruz. Bu güne kadar sırf Nevruz kutladığı için kimseye açılmış bir dava yoktur. Arama yapılan yer var, bu yere gidip gelen şahıslar var. Bir büronun, bir partinin faaliyeti için açılması, orada yasadışı faaliyetlerin yapılmayacağı anlamına gelmez. Biz burada partinin tüzel kişiliğini değil, kişilerin eylemlerini yargılıyoruz. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep ediyorum."

'TAPE DİNLEMEKTEN BIKTIK

Sanık avukatlarından Tahir Elçi, sanıkların çoğunun Türkçe'yi bildiğini iyi eğitim görmüş kişiler olduğunu ifade ederek, ancak kendilerini en iyi ana dilde savunabileceklerini düşündükleri için ana dillerinde savunma yapmak istediklerini söyledi. Elçi, "3 yılı aşan yargılama sonucunda adil bir karar verilemeyeceğini biliyoruz. Tutukluluk halinin devamı, hukuka uygunluğunu yitirmiştir" dedi. Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar ise, bu davanın herkes açısından bir yük haline geldiğini, müvekillerinin BDP değil de başka bir partinin üyeleri olmaları halinde bu davanın açılmayacağını savunarak, "Yaşadığımız coğrafyada artık çoğunluğuz. Kimliğimiz ve dilimiz teslim edilsin. Bu devletin bu idari sistemi oldukça, barış da gelmez huzur da olmaz. Halkın yönetime katılımının sağlandığı federe ve otonomi bir yapı oluşması gerekir. Biz bu yargılamalarda tapeleri dinlemekten yorulduk. Tüm sanıkların tahliyesini istiyoruz" diye konuştu.

Avukat Sabahattin Acar ise, bu ülkede daha fazla insan ölmesi istenmiyorsa bu insanların tahliye edilmesi gerektiğini belirterek, "Biz mahkemeden tarihe geçecek karar vermesini ve bu vereceği kararın referans olmasını istiyoruz. Biz yargı adına ezber bozmanızı istiyoruz. Bu sorunun çözümü için zaman zaman direnç gösteren yargının bu direncini vereceğiniz karar ile kırmanızı bekliyoruz. Barış ve kardeşlik adına adil yargılama yapmanızı bekliyoruz. Tahliye kararı vererek Türkiye ve bölgeyi rahatlatmanızı bekliyoruz" dedi.

Duruşmada avukatların taleplerinin alınması ile sürüyor.


FA(GG/AAA)