Kuşkavağı Mahallesi'nde oturan iki çocuk annesi Zekiye K., 21 yıllık evli olduğu kocası T.K.'dan sürekli şiddet gördüğünü, artık dayanacak gücü kalmadığını iddia ederek boşanma davası açtı. Antalya 3'üncü Aile Mahkemesi'ne başvuran Zekiye K., fiili şiddete uğradığını gösteren sağlık raporunu boşanma başvurusunun yer aldığı dilekçeyle mahkemeye verdi.

Akdeniz Üniversitesi Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü'nde 16 Eylül 2007 yılında beyin ölümü gerçekleşen ve adı açıklanmayan kadın profesörden, Yeşil Kart yardımıyla karaciğer nakli yapılan Zekiye K., Prof.Dr. Alper Demirbaş'ın yaptığı ameliyattan sonra sağlığına kavuştuğunu söyledi.

Hastalığının 10 yıl öncesine dayandığını, o yıllarda da kocasının kendisini dövdüğünü öne süren Zekiye K, "Sürekli koca şiddetine maruz kalıyordum. 18 ve 15 yaşlarındaki iki oğlum da benim gibi babalarından dayak yiyor. Ben çocuklarımı, çocuklarım da beni korumak için kocamın önüne atılıyorduk. Her durumda şiddetin en ağırını yaşıyorum" dedi.

İşsiz olan eşinin üç ay önce yine çocuklarına ve kendisine saldırdığını, evdeki eşyaları kırmaya başladığını anlatan Zekiye K. şöyle devam etti:

"Çocuklarımla bıçak bıçağa gelmişlerdi. Müdahale edince bana da saldırdı. 'Çocuklarıma ve bana bir daha saldırırsan senden boşanacağım' dedim. 'Boşanmazsan şerefsizsin' diyerek tehditler savurdu. 'Bir daha eve girersen daha çok döverim' diyerek tehdit etti. Evi terk ettim. Çocuklarımla birlikte bir yakınımızın yanında kalıyoruz."

"AVUKATA BORÇLANDIM"

Zekiye K. ev kadını olduğunu, başka bir geliri de olmadığından, beş parasız sokakta kaldığını belirterek, şöyle devam etti:

"Kadın Sığınma Evi'ne başvurdum ve belediyenin benim durumumda olan kadınlara yardımda bulunan bürosuna telefon ettim. Avukat tavsiye ettiler. Boşanma davası açabilmem için avukata para ödemem gerekiyordu. Avukat boşanma davası için bin lira istedi. Fakat yol param bile yoktu. Bir arkadaşımdan 150 lira borç aldım ve avukata verdim. Geriye kalan borcum için avukata ibraname imzaladım. Koca dayağından kurtulmak için gittiğim avukatlık bürosundan borçlu çıkmıştım. Oysa kocaları tarafından dövülerek sokağa atılan kadınlara devletin kucak açtığını duyuyordum. Yaklaşık üç aydır sokaktayım, geceleri akrabamızın yanında kalıyorum."

NAKLİN ÖYKÜSÜNÜ ANLATTI

Zekiye K. karaciğer nakli olmasının öyküsünü de şöyle dile getirdi:

"Karaciğer nakli olabilmek için kadavra sırasına yazdılar. 10 yılda 5 defa 'organ çıktı' haberi geldi. Ancak çeşitli sorunlar nedeniyle hiç birisinde nakil gerçekleştirilemedi. Doktorlarım en fazla üç yıl ömrümün kaldığını söylemişti. 2007'de Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden arandım. Daha önce hayallerim 5 kez ertelenmişti, 6'ıncısında şansım güldü. Karaciğer nakliyle sağlığıma kavuştum hayata yeniden merhaba dedim. Doktorlarım sağlığıma çok dikkat etmem gerektiğini, karaciğer nakli sonrasında yaşama ortamımın sağlıklı, hijyenik olması gerektiğini söylediler. Bense, karaciğer naklinden sonra, adeta dayağa mahkum oldum. Çaresizim sokaktayım."

Nakil masrafını sosyal güvencesi olmadığı için Yeşil Kart kapsamında devletin karşıladığını; bugün bir karaciğer nakli için devletin hastaneye 77 bin lira ödediğini hatırlatan Zekiye K., "Karaciğer nakli oldum fakat koca dayağı buna rağmen bitmek bilmedi. Devlet karaciğer nakli olabilmem için ilaçlarla birlikte bugünün parasına göre 100 bin lira masraf etti. Hayatım çok değerli, fakat eşimden dayak yediğim için üç aydır sokaktayım" dedi.




Zekiye K. (Kozacıoğlu)

T.K. (Tarık Kozacıoğlu)