Kozlu Belediyesi ile Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nce, 'Evlilik ve aile hayatı' konulu seminer düzenlendi. Meydan Düğün Salonu'nda gerçekleştirilen seminere, belediye hoparlöründen günler öncesinden anons yapılmasına rağmen ilginin az olması dikkat çekti. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü eğitmeni Ayşe Çetin ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Zonguldak Danışma Merkezi Müdürü Şener Özver, kurumlarının yaptığı hizmetleri anlattı.

BEÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özge Saraçlı ise evlilik konusuna değindi. Yrd. Doç. Dr. Saraçlı, evliliklerin genelde büyük bir aşkla başladığını, ancak iyi sürübilmesi için sevgi ve aşkın yeterli olmayabildiğini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Saraçlı, "Tek başına sevginin ayakta tutabileceği bir durum değil ne yazık ki evlilik. Evliliğin sürdürülebilmesi için becerilere ihtiyaç var. Bunlar sadakat, duyarlılık, cömertlik, birbirine saygı, bağlılık, sorumluluk hissi ve güvenirlilik. Evlilikte birlikte yardımlaşma ve uzlaşmayı çok iyi bilmeli. İnsanların birlikte karar alması, birbirlerine danışarak birbirlerini önemsediklerini göstererek bazı şeyleri planlaması evliliği güçlendiren noktalardır" diye konuştu.

Yrd. Doç. Dr. Saraçlı, erkek ve kadın olmanın bazı farklılıklarının da bulunduğunu anlattı. Yrd. Doç. Dr. Saraçlı, şöyle devam etti:

"Bunların bir kısmı zihinsel, bir kısmı biyolojik. Bazı sosyal farklar ya da duygusal ihtiyaçlardan gelen farklar. Kadınlar ve erkeklerin farklılıklarına yönelik birçok bilimsel çalışma var. Bir günde konuşma miktarlarına bakıldığında, erkekler günde 12 bin kelime konuşuyor, kadınlar ise 24 bin kelime. Kadınlar, erkeklerin iki katı konuşuyor. Bunun da nedeni aslında kadınların sağ beyinlerini, erkeklerin ise sol beyinlerini kullanmalarından. Kadınların daha fazla sözelleştirme yeteneğinin geliştiği, erkeklerin matematiksel zihinlerinin daha iyi çalıştığı gösterilmiş. Kadınlar konuşmak ve kendilerinin dinlenmesini istiyorlar. Erkekler ise daha pratik şekilde sorunlarını çözmek istiyorlar. Bu farklılıklar karşılıklı kabul edildiğinde aslında birbirini tamamlayan özellikler."

Yrd. Doç. Dr. Özge Saraçlı, duyguların ifade ediliş tarzına bakıldığında da kadın ve erkeğin farklı olduğunu ifade etti. Yrd. Doç. Dr. Saraçlı, "Kadınlar, duygularını çoğu kez erkeklerden daha iyi ifade ediyorlar. Bir tek duygu hariç; öfke. Kadınlar öfkelerini kolay kolay ifade edemiyor. Öfkelendikleri zaman içlerinde tutuyorlar, onu göstermeyecek şekilde tepkiler veriyorlar. Erkekler ise genelde duygularını, sevgilerini çok ifade edemiyorlar ama çok rahat hareket ettikleri bir duyguları var o da öfke. Çok kolay öfkelenebiliyor, öfkelerini çok rahat ifade edebiliyorlar. Bu da yine beyinlerin farklı çalışmasından kaynaklı. Ayrıca biz, kızımız bağırıp çağırmaya başladığında, 'Otur, öyle konuşulmaz' diyoruz. Ama erkek çocuğumuz bağırmaya başladığında, 'Aslan oğlum efelenmeye başladı' diyoruz. Dolayısıyla öfkenin ifadesi erkekler için daha desteklenen bir şey oluyor, kadınlarda ise desteklenmiyor" dedi.



DS(EE/BT)