Gaziemir Doğa ve Hayvanları Sevenler Derneği üyeleri, 8 yıl önce Menderes'in Deliömerli Köyü yakınlarındaki ormanlık alana kamyonlarla götürülüp atılan ve çevredeki çobanlar tarafından av tüfeği ile vurularak öldürülmesi engellenmek istenen sahipsiz köpekler için 'Şopen Gazi Hayvan Barınağı'nı kurdu. Daha sonra bu barınak İzmir'de sahipleri tarafından sokağa terk edilen, işkence gören, sakat, güçten düşmüş sahipsiz köpeklerin de bakım merkezi haline getirildi. Gönüllü hayvanseverler de bu köpeklerin bakım ve beslenmesini üstlendi. Her gün sırayla barınağa yiyecek götürüldü. Barınaktaki köpek sayısı, belediyelerin de getirip bıraktıklarıyla 2 bin 500'ü buldu.

Bu barınaktaki hayvanlara kendi evladı gibi bakan, fedakarlıkları ile hayvanseverlerin gönlünde taht kuran Dernek Başkanı Nebiha Deprem, kısa süre önce yapılan bir tebligatla şoke oldu.

İzmir Orman Bölge Müdürlüğü Menderes Orman İşletme Müdürlüğü görevlileri, 8 yıldır burada bulunan barınak bölgesinde yaptıkları denetim sonrası suç tutanağı hazırladı. Nebiha Deprem'in devlet ormanına yerleşim suçu işlendiği, kullanılan alanın tel örgü ile çevrildiği, bu yer içinde tahta ve şaçtan yapılmış, köpek kulübe ve barınakları olduğu, 20 adet değişik çap ve yaşta kızılçam ağacının kuruduğu belirtilerek hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Düzenlenen suç tutanağında, köpekleri yağmur, soğuk ve aşırı sıcaktan korumak için kurulan köpek kulübesi ve barınaklar suç unsuru olarak gösterildi. Ayrıca kuruyan ağaçlar ve orman alanınan verilen zararın bedeli olarak belirlenen 3 bin 96 lira tazminat da Nebiha Deprem'den talep edildi. Gönderilen tebligatta bu parayı, bildirilen hesap numarasına yatırması istendi. Aksi halde hukuk mahkemesinde alacak davası açılacağı da bildirildi.

ŞAŞKINLIK YAŞIYOR

Derneklerini, doğa ve hayvanları korumak için kurduklarını dile getiren Gaziemir Doğa ve Hayvan Dostları Derneği Başkanı Nebiha Deprem, "Doğayı korumak, hayvanları sevmek ne zaman suç oldu. Üstelik Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın yönetmeliğinde, ormanlık alanda barınak kurulması teşvik ediliyor. Biz burada, sekiz yıldır, sahipsiz, güçsüz, şiddet görmüş, güçten düşmüş hayvanların bakımlarını büyük bir fedakarlıkla sürdürken, aynı zamanda 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasısı'ndan sorumlu olan tüm kurumların yerine getirmedikleri sorumlulukları yerine getiriyoruz. Burada 2 bin 500 sahipsiz köpeğin yanında, barınaktaki yemekten, çevredeki çakal, tilki, domuz, kuş gibi her türlü yaban hayvanı da besleniyor. Biz burada ormanları, ağaçları, doğayı koruyup, sahip çıkıyoruz. Ormana zarar vermemiz söz konusu bile olamaz. Her yıl yüzlerce hektar orman yakılıyor, kül oluyor, bunların birçoğunun sorumlusu bulunamayıp cezasız kalırken, doğayı ve hayvanları koruyan bizler cezalandırılıyoruz. Bunu anlamak mümkün değil. Herhalde doğayı ve hayvanları korumanın suç olduğu tek ülke Türkiye" dedi.



MO(AÖ/SS)