Mahkemece 'yol' dahil 72 saat izin verildikten sonra Silivri Cezaevi'nden dün sabaha karşı Zongulk'a gelen ve öğlende annesi Medine Haberal'ı toprağa veren Prof. Dr. Mehmet Haberal, bugün öğle saatlerine kadar kaldığı Yayla Mahallesi'ndeki evinde taziyeleri kabul etti. İl Emniyet Müdürü Metin Seyfi Sazak ve Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş'ın yanı sıra çeşitli dernek ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri eve gelerek Prof. Dr. Haberal'a başsağlığı dileğinde bulundu. Bu sırada Prof. Dr. Haberil'ı takip eden jandarma askerlerindin bir kısmı, evin çevresinde ellerindeki silahlarla nöbet tuttu. Diğerleri ise evin önündeki minibüste bekledi. Prof. Dr. Haberal ile birlikte İstanbul'dan gelen 1'i Binbaşı rütbesindeki 22 askere, Zonguldak'ta İl Jandarma Komutanlığı'ndan 4 asker de eşlik etti.

ANNE- BABASININ VE ŞEHİT AKRABASININ MEZARLARINI ZİYARET ETTİ

Prof. Dr. Mehmet Haberal, saat 12.00 sıralarında evinden çıkarak ambulansla annesi Medine Haberal ile 21 Ocak 2010'da yaşamını yitiren babası Yaşar Ali Haberal'ın da mezarlarının bulunduğu Asri Mezarlık'a geçti. Prof. Dr. Haberal önce, Şırnak'ta vatani görevini yaparken 1 Haziran 1997'de PKK terör örgütü ile girilen çatışmada şehit olan akrabası Bülent Şanal'ın mezarını ziyaret etti. Prof. Dr. Haberal, şehitlikte bulunan mezarın başında, şehit askerin babası Mehmet Şanal ile kısa süre sohbet etti. Mehmet Şanal'ın, halası Gülüzar Şanal'ın kayınbiraderi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Haberal, "Ben Bülent'in şahsında bütün şehitlerimizi rahmetle, şükranla anıyorum. Ayrıca Atatürk ve arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi rahmetle, şükranla anıyorum. Bugün ülkemiz bu aziz şehitlerimizin hayatı pahasına kurularak bize emanet edilmiştir" dedi.

'HER ZAMAN HİZMETE TALİBİM'

Mehmet Şanal'ın, "Hocam inşallah sizin gibi düşünen insanlar başımızdan eksik olmaz da bu şehitlerimize de artık bir yerde son veririz" demesi üzerine Prof. Dr. Haberal, şunları söyledi:

"Herkes görevini yapıyor. Ülke hepimizin. Bunu çok iyi bilelim. Ülkemize hepimizin sahip çıkması gereklidir. Hepimiz çalışarak ülkemize katkı sağlayalım. Çünkü hedefimiz gerçekten asri medeniyet düzeyine çıkmak, ülkemizi yücelmek ve yükseltmektir. Ben de her zaman bunu yaptım. Her zaman hizmete talibim. Ve onu da imkanlar olduğu sürece, Allah nasip ettiği oranda yapmaya çalıştım. Bunu hepimiz yapalım ve başarılı olalım."

Mehmet Şanal'ın, "Bir şehit ailesi olarak bizim görüşümüze göre bir PKK'lı ile bir askerimizi hemen hemen aynı kefeye koymaya uğraştılar" demesi üzerine de Prof. Dr. Haberal, "Onlar başka şeyler, onlara girmeyelim" diye uyarıda bulundu.

'CERRAHIM AMA MÜDAHALE EDEMEM'

Prof. Dr. Haberal'ın, şehitliğin merdivenlerinden atlayarak önüne geçmeye çalışan gazeteciler için, "Bakın arkadaşlar; ben cerrahım ama burada size bir şey olursa müdahale edemem" şeklindeki espirisi gülüşmelere neden oldu.

'BABAMI GÖREMEDİM, BAŞ BAŞA KALMAK İSTİYORUM'

Prof. Dr. Haberal, daha sonra aynı mezarlıkta yan yana bulunan annesi Medine ve babası Yaşar Ali Haberal'ın mezarlarını ziyaret etti. Burada basın mensuplarının fotoğraf ve görüntü almasını istemeyen Prof. Dr. Haberal, "Ben babamı göremedim. İzin verirseniz baş başa kalmak istiyorum" dedi. Prof. Dr. Haberal, oğlu Erkan Haberal, kardeşleri Başkent Üniversitesi Hastaneleri Genel Koordinatörü Prof. Dr. Ali Haberal ve inşaat mühendisi Osman Haberal ile birlikte anne ve babasının mezarının başında dua etti.

'CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN'A TEŞEKKÜR EDİYORUM'

Prof. Dr. Haberal, anne ve babasının mezarından ayrılırken çevresinde toplanan, içlerinde CHP'lilerin de bulunduğu kalabalığa yönelik bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Haberal, şunları söyledi:

"Milletvekili olduğum için basındaki arkadaşlar böyle takip ediyorlar ama burada siyasi herhangi bir şey söz konusu olamaz. İnsanın annesi ve babası hepimiz için çok kıymetli. Ben de onlara hizmet yapamamanın üzüntüsü içerisinde hiç olmazsa bu vecibelerimi yerine getirebileyim. Dolayısıyla sizleri yormak istemiyorum. Kusura bakmayın. Yanlış anlamayın. Ben sizi yorduğum için üzgünüm. İlginize teşekkür ediyorum. Bütün Zonguldaklılar'a, Ankara dışından buraya gelenlere, ilgi gösteren herkese teşekkür ediyorum. Dahası var. Ülkemizin Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakanı, Sayın Meclis Başkanı, Başbakan Yardımcıları hepsi bana taziyetlerini bildirdiler. Onlara da ayarıca çok teşekkür ediyorum. Benim bu acımı paylaştılar. Bütün milletimize çok teşekkür ediyorum. Hiç kimse bu acıları yaşamasın. Toplumumuzda bugünlerde bu acıları paylaşmamız lazım."

Prof. Dr. Haberal, daha sonra yine aynı mezarlıkta bulunan halası Gülüzar ve eniştesi İsmail Şanal'ın mezarlarını da ziyaret ederek dua etti.

Mezarlıktan ayrılan Prof. Dr. Mehmet Haberal, kaldığı eve girişte bahçede bulunan bir köpeği sevdi. Evi ziyaretine gelenlerin çocuklarını da sevip hatıra fotoğrafı çektiren Prof. Dr. Haberal, ardından eve geçerek dinlenmeye çekildi. Bu gece de evinde dinlenecek olan Prof. Dr. Haberal'ın yarın sabah erken saatlerde yine getirildiği ambulansla Silivri Cezaevi'ne döneceği belirtildi.