Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “10 Eylül 2013 Salı günü saat 00.57 sıralarında Gündüz Caddesi üzerinde devriye gezen güvenlik biriminden 1 kişinin binadan yola düştüğü anonsu yapılması üzerine derhal 112 Acil Servis ile görüşülerek bir Ambulans gönderilmiştir. Ancak olay yerinde bulunan şahıslar yaralıyı kendi imkânları ile hastaneye götürmek istemiş, sonrasında yaralı olarak Antakya Devlet Hastanesi’ne getirilen Ahmet Atakan isimli vatandaşımız, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. Konu Adli Makamlara intikal ettirilmiş olup, çok yönlü olarak araştırılmaktadır. Elde edilen ilk verilere ve bilgilere yüksek bir yerden düşmüş olabileceği değerlendirilmektedir.”


Adalet Bakanı Başdanışmanı Adnan Boynukara da Twitter'dan yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Ahmet Atakan'ın otopsi işlemi tamamlanmış ve şu anki verilere göre ölüm sebebi yüksekten düşmeye bağlı ölüm olarak açıklanıyor."


Savcılık: Bulgularla düşme görüntüsü uyumlu


Hatay Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan ise çevredeki kamera görüntülerinin toplandığını ve tanıkların beyanlarının alındığını açıkladı.

Kesin ölüm sebebinin ayrıntılı adli tıp raporu ve diğer delillerin değerlendirilmesiyle belirlenebileceğini belirten Tezcan, otopsi tutanağına göre, "omurilik kopması, beyin kanaması ve iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama" tespiti yapıldığını belirtti.

Açıklamada, şu ifadeler yer aldı: "Ahmet Atakan'ın vücudunda ateşli silah veya delici kesici alet yaralanmasına ilişkin herhangi bir bulguya rastlanılmadığının tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu uzmanlarınca yapılan otopsi işlemi sonucunda belirlenen iç kanama bulgusu ile izlenen kamera görüntülerinden teyit edilen düşme olayının uyumlu olduğu değerlendirilmekte ise de adı geçenin kesin ölüm sebebinin ancak ayrıntılı adli tıp kurumu raporu ve diğer delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucu belirlenebileceği hususu kamuoyuna saygıyla duyurulur."


'Yoğun gazdan ilk anda yanına gidilemedi'


Gece boyunca olayları izleyen ve olay anında da olay yerinde olduğunu belirten Sendika.org internet haber sitesi muhabiri Özge Sapmaz BBC Türkçe’ye, Atakan’ın biber gazı kapsülü atılarak öldüğünü ve bunun birçok kişi tarafından görüldüğünü söyledi.

Sapmaz dün geceki olayların gelişimini şöyle anlattı:

“Her Pazartesi günü Antakya’ya ‘Abdullah Cömert’in katilleri bulunsun’ adıyla yürüyüş yapılıyor. Bu Pazartesi de anma yapıldı, ardından Tuzluçayır, Okmeydanı ve ODTÜ’de yaşananlarla ilgili bir destek yürüyüşü yapılmak istendi. BP’nin önünde oturma eylemi yapıldı. Ardından buradan Sümerler Mahallesi’ne yürümek istendi ama polis müdahale etti. 2-3 saat boyunca müdahale yoğun değildi ama sonra bir anda yoğunlaştı. Çok ani oldu. Peş peşe Akrepler Armutlu Mahallesi’ne girmeye başladı.”

Sapmaz, Atakan’ın tam da bu müdahale sonucu yaşamını yitirdiğini belirtiyor:

“Ahmet’le birlikte duran bir kişi biber gazı kapsülüyle ayağından vuruldu. Herkes onu bir araca bindirdi. Tam o sırada sokağa iki Akrep girdi. Öndeki yeşil renkte, Özel Harekat Akrep'i denilen Akrepti, arkadaki polis Akrepiydi. O sırada Ahmet düştü. O düştükten sonra her yeri gaz bulutuna boğdular. O gazdan dolayı kimse Ahmet’in yanına gidemedi. Arabaya bindirdiler. Biz hastaneden sonra olay yerine döndük. Ahmet’in kanı, ayakkabısı, biber gazı kapsülleri yerde duruyordu.”

'Önce kapsül geldi, sonra Akrep çarptı'

Yine görgü tanıklarından Hatay Halkevi Başkanı Eylem Mansuroğu’ysa Atakan’ın önce biber gazı kapsülüyle vurulduğunu, ardından da kendisine bir Akrep’in çarptığını söyledi.

Mansuroğlu gördükleriyle ilgili şunları anlattı: “Saat 00.30’a doğru zırhlı araçlar çift yönden Armutlu Mahallesi’ne girdi. Olay benim iki üç metre yakınımda oldu. Ahmet önce araçtan atılan biber gazı kapsülüyle vuruldu. Vurulduktan sonra Akrep çarptı. Epey sert çarptı. Biz hemen yanına gidemedik. Üzerimize gaz yağıyordu, gaz bulutu nedeniyle göz gözü görmüyordu. Orada ilk müdahaleyi yaptık ve bir araca bindirdik.”


Üçüncü görgü tanığı Nurettin Ocak’sa Atakan’a biber gazı kapsülü isabet ettiğini, yere Akrep’in çarpması sonucu düştüğünü söyledi:

“Akrepler yukardan aşağıya doğru geliyordu. Caddeye yaklaşık 10-15 tane biber gazı atıldı. Ahmet ağabey sokağın başında bekliyordu. O sırada Akrep’in geldiğini görmedi. Akreple kendisi arasında üç dört metre mesafe vardı. Tam yanından geçerken biber gazı attılar, kapsül sol kulağının arkasına geldi. Dengesini kaybederek yürümeye çalıştı. Sallana sallana yürüyordu, o sırada Akrep çarptı. Akrep çarpınca yere düştü. Kendisini kaldırdık, yoldan araba çevirdik ve hastaneye götürdük.”

Ön otopsiye giren doktor: Düştüğüne dair bulgu yok

Olayın ardından Hatay Devlet Hastanesi’ne gittiğini ve ön otopsiye girdiğini ifade eden Hatay Tabip Odası Başkanı Selim Matkap ise bianet'e yaptığı açıklamada “Atakan’ın vücudunda yüksek bir binanın üzerinden düştüğünü ispatlayan bir bulguya rastlamadık" dedi.


Matkap
şunları söyledi: "En önemli iki bulgu var: Birisi akciğerlerde kanama, diğer kafa travması. Kafasında künt travma olarak tabir edilen çökme kırığı ve morarma vardı. Ölüm sebebi bunlardan biri. Bunlarla ‘yüksekten düştü’ diye açıklama yapılamaz. Zaten Valiliğin peşinen açıklama yapmaması gerekir. Kesin bilgi elde etmeden açıklama yaparak kamuoyunu yönlendirmeye çalışıyorlar. Otopside yüksekten düşmeyi belirten tıbbi bulguya rastlamadık. Kemiklerde, bacağında, kolunda kırık yoktu. Düşenlerde genelde bu kırıklar görülür.”

Ölü muayenesi ve ön otopsi tutanakları ne diyor?

Bu arada Atakan’ın ölümüyle ilgili ölü muayenesi ve ön otopsi tutanakları da açıklandı.


Ölü muayene tutanağında şu ifadelere yer veriliyor: “Sol pariyetal arkada (kafatasının sol tarafı) etrafından 6x5 cm’lik alanda ekimoz bulunan kenarları kısmen düzenli, dudaklar arasında doku köprüleri bulunan, künt vasıfta yara mevcut olduğu görüldü. Kulakta kan akmakta olduğu görüldü. Sol omuz üstte ve dış yanda ekimozlu (morluk) sıyrık, sol dirsek dış yanda, sol kol altı dış yanda, sol dirsek arkada yer yer sıyrıklar bulunan ekimoz, sol el bileği iç yüzde üç cm’lik ekimozlu sıyrık, sağ dirsekte 7x2 cm’lik ekimozlu sıyrık, sağ dirsek iç yüzde 2x1 ve 1cm’lik ekimoz, sağ dirseikte 3x1,5 cm’lik sıyrık, lomber (omurga) sol arkada paravertebral (omurga) bölgede 11x2,5 cm’lik üst kısımda ekimoz, sağ dış malleolde (ayak bileği) 1,5 cm’lik ekimoz bulunduğu görüldü.“


Ön otopsi rtutanağında ise “ölümün künt genel beden travmasına bağlı etraf ve kafatası kemiği kırıklarıyla birlikte omurilik kopması, beyin kanaması ve iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana geldiği” belirtildi.


İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, ön otopsi tutanağının ne anlama geldiğini değerlendirdi.

Çerkezoğlu ölümde yaygın bir vücut travması yaşandığını vurguladı: “Ön rapor ortada yaygın bir vücut travması olduğu anlamına geliyor. Kafadaki lezyon gaz fişeği ya da benzeri künt bir cisim çarpması ile de gerçekleşmiş olabilir. Ancak kafadaki lezyon fişekle olmuşsa bile bu olayın yanında ya da ardından başka bir olayın daha yaşandığı anlamına geliyor. Yani, bir yere çarpmış ya da bir şey ona çarpmış olabilir. Kafa travması sonrası belirli bir mesafeden düşme de söz konusu olabilir. Bu gibi tabloları bazen tıbben de ayırmak zordur. Burada tanık ifadeleri çok önem kazanıyor. Kuşkusuz ayrıntılı otopsi raporu çıktıktan sonra değerlendirme daha sağlıklı olacaktır."

Çerkezoğlu iki tutanak (ölü muayene ve ön otopsi) arasında çelişki bulunmadığını da söyledi.


Gösteriler düzenlenecek

22 yaşındaki Ahmet Atakan dün Antakya’da gerçekleşen eylem sonrası çıkan olaylarda yaşamını yitirmişti.

Ahmet Atakan’ın cenazesi, Hatay Cumhuriyet Savcılığı’nın isteği üzerine, incelenmek ve otopsinin tamamlanması için Adana Adli Tıp Kurumu’na gönderilmişti.

Atakan’ın yaşamını yitirdiği yerde dün geceden beri eylemler gerçekleştiriliyor.

Türkiye’de birçok kentte de bu akşam protesto gösterileri çağrıları yapılıyor.