İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Servisi'nde stajyer doktor eşi Ayşe Yılbaş'ı tasarlayarak öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ancak hakkında verilen hüküm "tasarlayarak işlemediği" iddiasıyla Yargıtay tarafından bozulan Hüseyin Özmen'in yargılandığı davada yeniden çıktı. Yargıtay'ın kararına uyan mahkeme, Özmen'i bu kez "kasten adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.


"ALLAHIN LANETİ BANA İFTİRA ATANLARIN ÜZERİNE OLSUN"


Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmaya tutuklu sanık Hüseyin Güneş Özmen, taraf avukatları ve cinayeti protesto eden çok sayıda İstanbul Feminist Kollektifi üyesi kadın katıldı. Ayşe Yılbaş'ın anne ve babasının avukatı Oya Meriç Eyüpoğlu, Yargıtay'ın bozma ilamındaki "kasten öldürme eyleminin tasarlayarak meydana getirilmediğine" dair kısmına katılmadıkları belirtti. Eyüpoğlu, "Bize göre sanık eylemi tasarlayarak işlemiştir" dedi. Sanık Özmen'den son savunmasını yapması istendi. Sanık Özmen, önceki duruşmalarda da olay nedeniyle pişman olduğunu belirttiğini ifade ederek, "Duruşmalarda deli numarası yapmadım. Psikolojik tedavi gördüm. Allahın laneti bana iftira atanların üzerine olsun" diye konuştu.


AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET


Ardından mahkeme karar için duruşmaya ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına uyarak Özmen'e kasten adam öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.


HAKSIZ TAHRİK UYGULANMADI


Mahkeme sanığı haksız tahrik indiriminden de yararlandırmazken, sanığın sosyal ilişkileri fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları mahkemece olumlu olarak kabul edilmediğinden takdir indirimi de uygulamadı.


DAVANIN GEÇMİŞİ


Ayşe Yılbaş, boşanmak istediği eşi Astsubay Kıdemli Çavuş Özmen tarafından 22 Şubat 2008 cuma günü, staj yaptığı İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Servisi'nde tabancayla öldürülmüştü. Mayıs 2008 tarihinde başlayan yargılama, 28 Temmuz 2009 tarihinde sona ermiş ve sanık Hüseyin Özmen 'tasarlayarak adam öldürmek'ten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştı. Bu karar Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından, Özmen'in bu cinayeti 'tasarlayıp-tasarlamadığının, planını sabırla ve ısrarla uygulayıp-uygulamadığının, öldürme kararını ne zaman verdiğinin belli olmadığı' gerekçesiyle sanık lehine bozmuştu.


İNDİRİMLERİN UYGULANMAMASI NEDENİYLE MUTLUYUZ"


Davanın sona ermesinin ardından İstanbul Feminist Kollektifi üyesi kadınlar da adliye önünde basın açıklaması yaptı. Grup adına konuşan avukat Oya Meriç Eyüpoğlu, "Bozma nedeni Yargıtay'ın cinayetin tasarlanarak işlenmemesiydi. Biz bu cinayetin tasarlanarak işlendiğini biliyoruz. Sadece bilmemiz yeterli değil, dosya içerisinde çok sayıda belde de delil de tanık ifadesi de cinayetin tasarlanarak işlendiğini doğruluyor aslında. Şimdi ne oldu, Mahkeme tasarlama işlemine ilişkin yine olumsuz karar verdi. Ancak ortadaki bu cinayetin tartışmasız bir şekilde işlenmiş bu cinayete ilişkin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile dosya sonuçlandı. Bizler açısından çok önemli olan bu kadın cinayeti davalarında takip ettiğimiz davalarda hep uğraşa geldiğimiz haksız tahrik indirimini uygulamadı. Yanısıra her duruşmada bizlere beddua eden, ah eden, bugünkü duruşmada da son söz olarak 'Beraatimi istiyorum' yerine 'Allah'ın laneti üzerinize olsun' diyen sanığa iyi hal indirimi de uygulanmadı. Bu indirimlerin uygulanmaması nedeniyle tabii ki mutluyuz. Verilmiş cezasının ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olması nedeniyle de kendimizi daha iyi hissediyoruz" diye konuştu.


"PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ"


Eyüpoğlu, "Kadın cinayetlerinde kaybettiğimiz pek çok arkadaşımız, pek çok kadın şimdi yanımızda değil. Biz öldükten sonra verilecek büyük cezalar değil, ölmeden önce kadınların ayakta kalması giçin gerekli önlemlerin alınmasını istiyoruz. Elbette haksız tahrik indiriminin uygulanmadığı, katil erkeklere verilen cezaların kuşa verilmedi her kararı da destekliyoruz, alkışlıyoruz. Bu davayı ve bu davaları takip etmeye devam edeceğiz. Çünkü kadın cinayetleri politiktir. Bunu biliyoruz. Peşini bırakmayacağız" diyerek sözlerini tamamladı.