İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen 68'i tutuklu 273 sanıklı Ergenekon Davası'nın 201. duruşması başladı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin içinde bulunan küçük salonda yapılan duruşmada CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İbrahim Şahin, Alparslan Arslan, emekli Albay Dursun Çiçek'in de aralarında bulunduğu 44 tutuklu sanık hazır bulundu. Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Mehmet Perinçek, Sedat Peker'in de aralarında bulunduğu 24 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.


HAKİM: SÖZ HAKKI VERMİYORUM


Emekli Albay Dursun Çiçek'in de aralarında bulunduğu bazı tutuklu sanıkların avukatı Celal Ülgen ile Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk arasında tartışma yaşandı. Mahkeme Başkanı tanık dinlenmesine devam edileceğini belirtttiği sırada avukat Celal Ülgen söz istedi. Mahkeme Başkanı "Söz hakkı vermiyorum" deyince avukat Celal Ülgen "Vereceksin" diye bağırdı. Tartışma devam etti. Mahkeme Başkanı Çalmuk, "Sizi dışarı atarım" dedi. Bunun üzerine Avukat Celal Ülgen "Atamazsın" diye bağırdı.


AVUKAT CELAL ÜLGEN: SÖZ VERMEK ZORUNDASINIZ


Avukat Ülgen önünde bulunan masaya da vurarak "Söz verilmez, alınır. Söz vermek zorundasınız" diye tepki göstermesi üzerine Mahkeme Başkanı Çalmuk, "Duruşmanın düzenini sağlayan benim. Gerekirse sizi dışarı çıkarırım avukat bey" ifadesini kullanması üzerine avukat Ülgen, "Hangi kanuna göre beni dışarı çıkarırsınız? O kanun kalktı artık. Beni dışarı çıkaramazsınız" diye bağırarak masaya vurdu.


"BEN KİŞİ DEĞİLİM AVUKATIM"


Mahkeme Başkanı Çalmuk da Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 203'üncü maddesini okuyarak, "Mahkeme düzenini bozan kişi dışarı çıkarılır. Siz burada kişisiniz" dedi. Ülgen yine bağırarak "Ben kişi değilim, avukatım. Ben çıkarım. Siz isterseniz çıkmam, beni dışarı çıkaramazsınız" dedi. Çalmuk ise jandarma görevlilerinden Ülgen'in çıkmasına refakat etmelerini istedi. Diğer avukatların da ara girmesi üzerine sakinleşen Ülgen, kendi isteği ile dışarı çıktığının kayıtlara geçmesini isteyerek aksi halde kendisini mahkemenin dışarı çıkaramayacağını söyledi. Ülgen'in dışarı çıkmasının ardından da Mahkeme Başkan Çalmuk, tutanaklara geçmesi için Ülgen'in salondan dışarı çıktığını belirtti.


MUSTAFA BOLKAN TANIK OLARAK DİNLENDİ


Tartışmanın ardından Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk, duruşmada tanık Mustafa Bolkan'ın dinleneceğini belirtti. Eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in hastalığı döneminde acil müdahale ekibinden sorumlu olan Ankara eski İl Sağlık Müdür Yardımcısı Doktor Mustafa Bolkan'ın kimlik tespiti yapılan ve tanıklık yeminin ardından ifadesine geçildi. Bolkan, "Ecevit Başkent Üniversitesi Hastanesi'nden taburcu olup evine çıktıktan sonra İl Sağlık Müdürü acil durumda müdahale ekibi oluşturdu. Ekibin de başında ben bulunuyordum. Acil müdahale ekibinde 4 doktor, 4 hemşire ve 4 şoförün bulunuyordu. Başbakan evine çekildikten sonra, eve yakın bir yer ayarladık. Bu tür görevler sözle verilir. Yazıya dökülmez. El yazısıyla ekip listesini hazırladık. Bir fotokopisini çekip, Recai Birgün'ün korumasına verdim. Acil durumda müdahale kapsamında ufak bir tatbikat yaptık. Bir telsiz kodu belirlendi. Kavşakların tutulması gibi kapsamlı bir hazırlık yapıldı" diye konuştu.


"HASTA SİZİN BİZİ İLGİLENDİRMEZ"


Başbakan 70 yaşında ve 55-60 kilo ağırlığında bir insan olduğu için acil durumda hangi sıvıyı vereceği konusunda kafasında soru işareti kaldığını belirten Bolkan, "Tedaviyi bilmiyorduk. Bize bilgi verilmedi. Hastanın durumunu bilmiyordum. O nedenle Başkent Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Rengin Erdal ile görüşmeye gittim. Ecevit'in tedavisini ve hangi sıvıyı vermemiz gerektiğini sordum. Cevap vermedi. 'Tedirgin olduysanız valilikten görev yazısı getireyim' dedim. Başhekim, 'Hasta sizin, bizi ilgilendirmez' deyip odasını terk etti. Bunun üzerine şok yaşadım. Bu söz normal bir hasta için bile söylenmez. Bu kelime kabul edilemez. Bizi ilgilendirmez diye bir şey olamaz" dedi.


"ŞİMDİKİ AKLIM OLSAYDI EVRAKI YOK ETMEZDİM"


Tanık Bolkan, "İl Sağlık Müdürüne olayı anlattım. O da vali beye anlattı. Sağlık Bakanı Osman Durmuş'a iletildi. Bekleyin, 'İşlem yapmayın' denildi. Sonra da Ecevit GATA'ya sevk edildi. Bize, ekibi dağıtın dediler. Ekibi dağıttıktan sonra el yazısıyla yazdığım görevlendirme kağıdını da yok ettim. Bizlere Başbakan, Cumhurbaşkanı için yapılan görevlendirmelerde yazılı talimat yapılmaz. Şimdiki aklım olsaydı, evrakı yok etmezdim. Devlet arşivlerine gönderirdim" ifadelerini kullandı. Duruşma tanık Bolkan'ın savcılıkta verdiği ifadesinin okunması ile devam ediyor.


(BB)