Kahramanmaraş Andırın İlçe Jandarma Komutanlığı'nda 92/2 tertip olarak vatani görevini yapan Jandarma Er Emre Tanık, geçen 26 Kasım gece nöbetinde, iddiaya göre G3 piyade tüfeğini çene altına dayayıp ateşledi ve yaşamına son verdi. Ailesi tarafından psikolojik sorunları olduğu belirtilen ve ABD vatandaşı da olan Emre Tanık, geçen perşembe günü memleketi Manisa'da toprağa verildi.

AĞABEY: ÖLÜMÜNDE ŞÜPHELER VAR

Emre Tanık'ın ağabeyi Şakir Tanık, kardeşinin ölümünde şüpheler bulunduğunu ileri sürerken, Manisa ve Kahramanmaraş'ta 4 kez doktora gittiğini, psikolojik durumunun bozuk olduğunu ve iki kez 'Kırmızı Reçete' ile ilaç verilmesine rağmen müşahade altında tutulmayıp bölüğüne gönderildiğini dile getirdi. Şakir Tanık, "Pazartesi olay yerini görmeye gideceğiz. Çok büyük ihmallerin olduğunu düşünüyoruz. Ölüm şeklinden de şüphe duyuyoruz" diye konuştu.

'BEDELLİ YAPABİLİRDİ, KOMANDO OLMAK İSTEDİ'

Kardeşinin komando olmak istediğini belirten Şakir Tanık, şunları anlattı:

"Manisa Kırkağaç'taki acemi birliğindeki seçmelerde refüze etmişler. Kollarında çizikler vardı. Fiziki görünüşünden dolayı kardeşimi refüze ettiler. Bu olaydan sonra morali çok bozulunca da Manisa'da askeri hastaneye sevk ettiler. Orada kardeşime kırmızı reçeteli ilaç verdiler. Bölüğüne gönderdiler. Kardeşim, askerliğini bedelli yapabilirdi ama o komando olmak istedi. Kurban Bayramı'nda 10 gün dağıtım iznine geldi. Evden dışarı çıkmadı. Kimseyle görüşmedi. İçine kapandı. Askeri hastaneye gönderemedik. Annem Manisa Asker Hastanesi'ne gitti. Doktorlar 'Getirin' demişler. 'Siz gelip bir şekilde alın' dediğimizde, 'Biz alamayız' cevabını verdiler. Annem 'askerimiz deprasyonda bu şekilde giderse kendine de başkasına da zarar verebilir' dedi. Babamızın paranoid şizofreni olduğunu, Amerika'da tedavi gördüğünü söyledik. Yapacak bir şeylerinin olmadığını söylediler."

ÜST DEVRELERİ TEKMELEYİP DÖVMÜŞ

İzin bitimi kardeşini Kahramanmaraş'a götürdüklerini ifade eden Şakir Tanık konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Orada önce üst devre askerler kardeşime kendi yataklarını toplatmak istemişler. Kardeşim, 'Sen de askersin ben de askerim. Ben hizmetçi miyim?' demiş. Sonra arkadan tekme vurmuşlar, üzerine çullanmışlar. Bu olaydan iki gün sonra, Emre'nin Kahramanmaraş'ta hastaneye sevki çıkmış. Yeniden kırmızı reçeteli ilaç yazılmış. O arada kardeşimle internetten konuştum. Gözü mordu. Yüzünde çizikler vardı. 'Ne oldu?' deyince 'Kavga ettik. Suçum yok, tekmelerle vurdular' dedi. Sonra 'Otobüsü kaçırmayayım' dedi, ertesi gün çarşı izni vardı. 'Yine konuşuruz' dedi sonra da bölüğüne gitti. Kırmızı reçetelik eri hastaneye de yalnız başına göndermişler. Ancak kardeşim çarşı iznine çıkmadı sonra da ölüm haberini aldık."

'ARAŞTIRMA DERİNLEŞTİRİLSİN'

Kardeşinin ölümüyle ilgili başlatılan araştırmanın derinleştirilmesini isteyen Şakir Tanık, hem ölümünde hem de adli tıp raporunda çelişkiler bulunduğunu savundu. Ağabey Tanık şöyle konuştu:

"Bize önce '23.55'te öldü' dediler. Sonra Albay geldi, '01.50'de ölmüş' dedi. Teslimat raporu geldi 23.59 yazıyordu. Adli tıp raporu'nda da 23.00 yazıyor. Arada üç saatlik fark var nasıl şüpheye düşmeyeyim? Emre'nin ölüm şeklini çenesinin altından seri atışla ölüm olarak açıkladıkları halde, Adli Tıp raporunda tek atış olarak tarif edildiğini gördük. Rapordaki üçüncü çelişki de merminin giriş ve çıkış delikleri. Giriş yeri 8x8 santimetre genişliğinde, çıkış 5x5 santimetre. Anlayamıyoruz bunu" diye konuştu.

ULUSLARARASI YARDIM İSTEYEBİLİRLER

Kardeşinin ABD vatandaşı olduğunu hatırlatan Şakir Tanık, "Bu konuyu takip edeceğiz. Kardeşim ABD'den oynaya zıplaya geldi. 'Ben askerliğimi uzun dönem yapacağım. Gerekirse bu vatan için şehit olacağım' diyordu. Bu işin takipçisi olacağız. Gerekirse uluslararası yardım talep edeceğiz, askerde intihar edenlerin aileleriyle iletişim kurup dernek bile kurabiliriz" dedi.



MHÖ(AÖ/COŞ)