TÜRKİYE 'VEREN EL' KONUMUNA YÜKSELDİ


İnovasyon Haftası açılışındaki konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,Türkiye ekonomisiyle ilgili güncel gelişmelere de değinerek, 10 yıl önce Türkiye'nin, IMF'ye 23.5 milyar dolar borcu olan bir ülke olduğunu belirtti. IMF'den yeni borç almayan Türkiye'nin borçlarını da ödediğini anlatan Erdoğan, "Uzun yılların ardından şu anda IMF'ye sadece 900 milyon dolar borcumuz kaldı. Şimdi ne oldu? Yine bitmedi, şu anda IMF ile teknik gelişmeler yapılıyor, 5 milyar dolar borç vermek için müzakereleri yürüten bir ülkeyiz. Türkiye alan eldi, şu anda veren el konumuna yükseldi. Biz, şu son 10 yılda yapabildiğimizi, başarabildiğimizi her alanda dünyaya gösterdik. Ben her zaman söylüyorum, bu millet, eğer isterse, azmederse, tekeden bile süt çıkarır" dedi.


İNSAN BİLMEDİĞİNDEN KORKAR, BİLMEDİĞİNE DÜŞMAN OLUR


İnovasyon deyince, sadece çok büyük, kapsamlı, ihtişamlı yeniliklerden, değişikliklerden bahsedilmeyeceğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:


 "Küçük değişimlerin büyük sonuçlar doğurabildiği bir dönemde yaşıyoruz. Dolayısıyla herkes inovasyon yapabilir, bu yönde çalışma ortaya koyabilir. İnsan bilmediğinden korkar, bilmediğine düşman olur. Bugün artık biz inovasyonun ne olduğunu biliyoruz. Yitik kaybedildiği yerde aranır misali, biz de birkaç yüzyıl önce bıraktığımız yerden bilimde, kültürde, sanatta, siyasette en iyi olmanın, en ileride olmanın mücadelesini veriyoruz. Bunun için hepimiz işimizi en iyi şekilde yapmak mecburiyetindeyiz. Ülkemizin bilim ve teknoloji alanındaki tüm unsurlarının içinde yer aldığı inovasyon sürecini, ancak hepimizin buna inanması ve desteklemesiyle yürütebiliriz. Biz inovasyonu, üretimin, ihracatın, istihdamın, rekabet gücümüzü artırmanın anahtarı olarak görüyoruz. Bugün, Finlandiya gibi milli gelirinin çok önemli bir bölümünü inovasyondan elde eden ülkeler bulunuyor. Biz, çok yönlü potansiyele sahip bir ülkeyiz. Bu potansiyelimizi, inovasyonun gücünü ekleyerek, daha da güçlendirmek amacındayız."


AB ÜYESİ ÜLKELERİN 12'SİNDE SEÇME VE SEÇİLME YAŞI 12


Erdoğan, siyasette başlayan büyük dönüşümün dalga dalga diğer alanlara da yayıldığını görmekten memnuniyet duyduklarını belirterek, seçme-seçilme yaşına değinirken şöyle konuştu:


"Bakınız 18 yaşa seçme yetkisi verildi bu ülkede. Seçilme yaşı 30 ve biz ülkemizin gündemine seçilme yaşını 25'e indirmeyi getirdik. İşte şurada bir-iki ay önce ben seçme ve seçilme yaşının 18 olmasını gündeme getirdim. Birileri hoplamaya başladı. Ya niye hopluyorsun? Bunu sadece ben istemiyorum. Dünyayı görerek, irdeleyerek bunu istiyorum. İşte AB üyesi ülkelerin 12'sinde seçme ve seçilme yaşı 12, 9'unda 12 seçme, 21 seçilme yaşı. Neredeyse tamamına yakını böyle. Neden rahatsız oluyorsunuz, niye gençliğimize inanmıyorsunuz? Gençliğe inanacıksınız, onlara umut vereceksiniz. Önünü görecek ve orada yürüyecek. Zor olan seçilmek değildir, seçmektir. Seçmeyi 18 veriyorsun, seçilmeye 25'i-30'u. Oldu olacak 60'ı ver."


 Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından inovasyon projeleriyle ödüle layık görülenlere ödüllerini verdi.


DG (MK) (FOTOĞRAF)