Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, kentte görev yapan gazetecilere verdiği iftar yemeğinde gündeme ilişkin soruları yanıtlarken, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'e sert eleştirilerde bulundu. BDP'nin kentte 14 Temmuz'da düzenlemek istediği ancak Valiliğin izin vermemesi nedeniyle düzenlenmek istenen ve olayların yaşanmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Toprak, şöyle dedi;

"Biz hiçbir vatandaşımızın canına bir olumsuzluk gelmemesi için canla başla tüm güvenlik birimlerinden arkadaşlarla hatta yaralanmalarına rağmen, hiçbir vatandaşın yaralandığını hiç kimse ifade edemez. Ama bunlara rağmen 11 araç cayır yandı. Doğru mu? Efendim. Bizim hassasiyetimiz ve hissiyatımız bu her bir insanımızın canını kendi canımızdan aziz görüyoruz, buna göre davranıyoruz. O ki biz demokratlıktan, hukuktan bahsediyorsak o zaman hukuk ve hukukun dayandığı kanun nizamını hepimizin tanıması gerekiyor. Tanımazsak o zaman onun adı anarşi olur, o zaman bir takım istenmeyen noktalarda vatandaşlarımızda herkeste zarar görebilir. Ben özellikle o basın toplantısında vatandaşlarımıza da bu konuda göstermiş oldukları duyarlılıktan dolayı da teşekkür ettim. Diyarbakır'da daha istenmeyen olaylar olmadıysa bu vatandaşların o noktadaki tehlikeyi hissedip olumsuzluluklara itibar etmemelerindendir. Yani demek ki, ileri yönelik çıkarılması gereken dersler vardır. Her şey hukuk ölçüleri içerisinde, kanun ölçüleri içerisinde. Ülkemizde bir kanun var. Buna uygun olarak hepimiz hareket etmek noktasındayız. Biz buna uygun hareket edersek her türlü hak ve hukuk daha iyi gelişir diye düşünüyorum. Bazen bakıyorsunuz demokrasinin olmadığı ifade ediliyor. Ama öyle sözler söyleniyor ki, demokrasinin olmadığı güya ortamda söylenen kelimelere bakıyorsunuz bazen orada da öyle nasıl söyleniyor bende hayret ediyorum. Aklı selim olmalıyız, Türkiye Cumhuriyeti devletimizin ve oluşturan her bir bireyimizin mutluğu ve huzuru bizim için inşallah el birliğiyle ileri daha güvenle birlikte yürümeye devam edeceğiz. Bu taktirde her türlü şiddetten uzak durmak kaydıyla mesellerimizi daha iyi konuşup analiz edip, daha iyi sonuçlara ulaşmaktan mümkün olabilecektir diye düşünüyorum. Kavganın, gürültünün hele şiddettin olduğu yerde güvenme duygusu işin doğrusu ortadan kalkar. Güvenin olmadığı yerde de işin doğrusu insanların uzlaşması ve bir arada da durması mümkün değil."

BAYDEMİR'E SERT TEPKİ

Vali Toprak, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in adını vermeden yaptığı, "Valiler seçimle iş başına gelseydi. Diyarbakır Valisi de seçimle iş başına gelecekti ve bu kararları alırken acaba aynı şekilde mi kararı verecekti" açıklamasına değindi. Baydemir'in PKK'lılar tarafından sorgulandığı iddialarını gündeme getiren Toprak, şunları söyledi:

"Ben bunu aslında söyleyen kişi ya da kişiler açısından çok yadırgadığımı ifade etmek istiyorum. Çünkü bu ilde seçilmiş kişi yada kişilerin ilkokul mezunu dahi olmayan bir takım kişiler tarafından ama sorgulanan bir hukukçu olmasına ve seçimle gelmesine rağmen, el pençe karşısında sıraya çekildiğini de hepimiz ibretle izledik. Eğer ki bu böyle olacaksa demek ki seçimle gelmek, yada gelmemek bir mana ifade etmiyor. Önemli olan onun karşılığı irademizi kullanabiliyormuyuz, itibarımız koruyabiliyormuyuz, buna bakmamız gerekiyor. Yani bir üniversite mezunu seçilmiş bir kişinin, ilkokul mezunu dahi olmayan bir kişinin mahkeme kurarcasına karşısında sorgulanması hangi irade, hangi itibar ortaya koyuyor. Bunu söyleyenin buna dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü bunları biz burada görüyoruz ve yaşıyoruz. Bir kelimeyi bu ülkenin birliği ve beraberliğini görerek silahların dönemi bitmiştir diye açıklaması yapıldıktan sonra yerin dibine sokulacak, sonra da hakarete maruz kalmanın karşısında sus, pus olmak bu olayı daha iyi açıklıyor. Demek ki aslında mesele demokratik, hukuk nizamı olan bir ülkede atama, ya da seçimle gelmek farklı bir şey, bunları tartışmak başka bir şey. Ama işin esasında hangi sistemle gelirse gelsin itibarı zedelemek, iradesini kaybetmek bir anlam ifade etmiyor. Bunu söyleyenlerin bu söylediğim iki olay karşısında dahi bir değerlendirme yaptıklarında her halde bir değerlendirme noktasında olacaklarına da inanıyorum. Her türlü şiddetten, cefadan, ayrılıktan, gayrılıktan, uzak duracak söylemi, hareketi ortaya koymak noktasındayız. Bir de söylediğimiz sözü kendi bünyemizde, geçmişte olan olaylarda nasıl vuku bulduğunu veya bulmadığını da iyi bir şekilde sindirmek ve ortaya koymak noktasındayız."