Taksim Gezi Parkı'nda toplanarak, "İş ve sosyal adalet istiyoruz" pankartı açan grup, konsolosluğa yürürken  "Direne direne kazanacağız", "Zafer direnen emekçinin olacak" sloganları attı. Burada grup adına konuşan, DİSK Genel Başkan Yardımcısı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Avrupa Liderler Zirvesi'nin Brüksel'de toplanacağını aktararak, "Krizi bahane göstererek, ücretleri düşürmek ve sosyal harcamaları kısıtlamak için planlar yapılacak. Avrupa'yı yönetenler Avrupa ülkelerini işçiler için bir cehenneme çevirirken Avrupalı işçiler bu duruma sessiz kalmıyor. Bugün Avrupa Sendikal Eylem Günü. 36 ülkeden 80 sendika kendi ülkelerinde başkentlerde, büyük şehirlerde veya sanayi bölgelerinde 'Kemer sıkma politikalarına karşı iş ve istihdam' talebiyle sokaklardalar, meydanlardalar. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu olarak Avrupalı sınıf kardeşlerimizin taleplerini destekliyoruz. Krizin faturasını işçilere ödetmek isteyen zihniyeti lanetliyoruz" dedi.


AKP, İŞÇİ SINIFI VE EMEKÇİLERE KARŞI TARİHİN EN BÜYÜK SALDIRILARINDAN BİRİNİN HAZIRLIĞI İÇİNDEDİR


Ekonomik ve toplumsal krizin Avrupa genelinde milyonlarca işçi için dayanılmaz sonuçlar doğurduğunu söyleyen Küçükosmanoğlu, "İstihdam raporları gösteriyor ki, işsizlik, özellikle gençler arasında yeni bir rekora doğru gidiyor. Birçok ülkede 2 gençten biri işsiz. 115 milyon kişi, yani toplam nüfusun yüzde 23'ü, yoksulluk ve toplumsal dışlanma tehdidi altında. Eşitsizlikler gittikçe derinleşiyor. Toplumsal ve ekonomik durumun kötüleşmesine karşı, AB yöneticilerinin bulduğu tek çözüm kemer sıkma politikalarının daha da sertleştirilmesi" diye konuştu.


Küçükosmanoğlu şunları dile getirdi:


"Herkese insan onuruna yakışır iş imkanı sağlanmalı, eşitsizlik ve ayrımcılıkla mücadele edilmelidir. Avrupa sanayi politikaları çevreye duyarlı bir plan üzerine kurulmalıdır. Gençlere eğitim ve iş imkanı tanınmalıdır. Finans işlemleri vergilendirilmeli, temel sosyal haklar güvence altına alınmalıdır. İşçi ücretlerinden kesinti yapılmamalıdır. AKP Hükümeti de, Avrupa'daki benzerleri gibi uluslararası finans kuruluşlarının talimatlarıyla krizin faturasını emekçilere ödetmek istiyor. AKP, işçi sınıfı ve emekçilere karşı tarihin en büyük saldırılarından birinin hazırlığı içindedir. İşçi sendikalarının itirazlarına rağmen işçi simsarlığı anlamına gelen Özel İstihdam Büroları Yasası'nı gündeme getirmeye hazırlanmaktadır. AKP, işçi sınıfının uzun yıllar süren mücadelesi sonucunda oluşan kıdem tazminatımıza göz dikmiştir. Önce fona devretmek, ardından kıdem tazminatını tamamen ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. Türkiye dünyada çalışma sürelerinin en uzun, ücretli izin hakkının en kısa olduğu ülkeler arasında. Asgari ücret açlık sınırının altında, iş cinayetlerine dönüşen iş kazalarının ardı arkası kesilmiyor"


İSTANBUL'DAN SESLENİYORUZ


Küçükosmanoğlu, 12 Eylül askeri darbesinden kalma sendika yasalarının geçerliliğini koruduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:


"Sendika yasaları uluslararası düzeyde Türkiye'nin yüz karası olmaya devam ediyor. Adeta bir deli gömleği gibi işçilerin hak arayışlarını engelliyor. Sendika yasalarının söz verildiği gibi ILO Sözleşmelerine uygun bir biçimde bir an önce yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. AKP, Ulusal İstihdam Strateji ile akla mantığa ve vicdana aykırı ne kadar uygulama varsa hepsini yasalaştırmak istemektedir. İşçilerin emeğine geleceğine yönelik saldırı hazırlığında olanlar karşılarında DİSK'i bulacaklar, karşılarında işçi sınıfının örgütlü gücünü bulacaktır. İstanbul'dan sesleniyoruz. Hem Brüksel, hem Berlin, hem de Ankara sesimizi duysun. Sizden önceki hükümetler, sizden önceki yöneticiler de denedi ve gördü. Kemer sıkma politikaları çözüm değildir. İşçilerin haklarını gasp etmek çözüm değildir. Tüm dünyanın ihtiyaç duyduğu politika sosyal adalettir."


EY AKP YAPMAK İSTEDİĞİN ZULÜM YETER


Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel de, şunları söyledi:


"Türkiye'deki işçiler, emekçiler artık haykırıyoruz ve diyoruz ki, ey AKP yapmak istediğin zulüm yeter. Artık bıçak kemiğe dayandı. Bizim kaybedecek bir şeyimiz kalmadı artık işçiler, emekçiler olarak. Aklını başına al ve artık çalışanların bir an önce anayasal, sendikal haklarını ve mücadele ettiği o ekmeğin ve işinin güvencesini sağlayacak tedbirleri bir an evvel yeniden hayata geçirmek için düzenlemeler yap. Sendikalar Yasa taslağını derhal geri çek ve yeniden uluslararası standartlara uygun olarak barajların kalktığı, örgütlenmelerin önündeki engellerin kaldırıldığı, iş güvencesinin sağlandığı ve sendikalaştı diye işten atılan işçilere sendikaların yardım yapmasının suç sayıldığı antidemokratik uygulamalar içeren bu yasa taslağını derhal geri çek."


DG-UC (FOTOĞRAF)