Tanrıkulu, "Genelkurmay'a bilgi ve belge vermeyin" diyen Diyarbakır özel yetkili savcılığın hiçbir kuruma "Yasama organına bilgi veremezsiniz" diye talimat veremeyeceğini belirterek, "Dolayısıyla özel yetkili savcı da yetkisini aşıyor. Biz tekrar komisyon vasıtasıyla yazı yazdırıp bilgi isteyeceğiz. Onların yürüttüğü soruşturma ayrıdır. Biz yasama organı olarak millet adına soruşturma, araştırma yapıyoruz. İhmal nerde var? Neden bu insanlar katledildi? Bunu araştırıyoruz. Özel yetkili savcılık, yasama organının bu denetim yetkisine sınırlama getiremez" diye konuştu.

"GENELKURMAY'DAN GELEN YAZI TAKİPSİZLİK KARARININ GEREKÇESİDİR"

CHP Genel Başkan yardımcısı ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu başkan vekili Sezgin Tanrıkulu, Şırnak'ın Uludere İlçesi'nde düzenlenen hava operasyonunda 34 kişinin ölümü ile ilgili komisyona Genelkurmay'dan gelen raporu değerlendirirken, Milli Savunma Bakanlığı'nın, komisyona bir bilgi notu gönderdiğini, Genelkurmay'dan gelen notların, bir bilgi notu şeklinde sayın bakan tarafından imzalanıp komisyona gönderildiğini belirterek, şöyle dedi:

"Bu bilgi notu, benim tabirimle aynen şudur; Öyle bir yazı yazacaksınız ki hem cevap olmuş olacak, hem de içinde hiç bir şey olmayacak. Bu tarzda kaleme alınmıştı yazı. Ve yazı içeriğinde hiç bir bilgi yoktu. Aynı zamanda yapılan operasyonu meşrulaştıran, ölümleri meşrulaştıran bir dille yazılmıştı. Bu yazı muhtemel takipsizlik kararının gerekçesidir. Bir takipsizlik kararı verecek, onun gerekçesi yazılmış. Ama nasıl bir sivil bakan, Milli Savunma Bakanı, olayı aydınlığa çıkarmakla söz söyleyen Başbakan'ın, Milli Savunma Bakanı böyle bir belgeye nasıl imza atar? Hayret verici bir şey. Bakanın o belgeye imza atmaması lazımdı. Bakan da aynı zaman da yasama organının bir üyesidir. Bir milletvekili, aynı zamanda özel yetkili savcılığın talimatıyla hareket eder bir noktaya gelmiş. Özel yetkili savcı, soruşturmasını yapar, onun gizlilik kararı kendi dosyasıyla ilgilidir. Hiç bir kurum, hiç kuruma, yasama organına bilgi veremezsiniz diye talimat veremez. Dolayısıyla özel yetkili savcı da yetkisini aşıyor. Biz tekrar komisyon vasıtasıyla yazı yazdırıp bilgi isteyeceğiz. Onların yürüttüğü soruşturma ayrıdır. Biz yasama organı olarak millet adına soruşturma yapıyoruz, araştırma yapıyoruz. İhmal nerde var? Neden bu insanlar katledildi? Bunu araştırıyoruz. Özel yetkili savcılık, yasama organının bu denetim yetkisine sınırlama getiremez. Çarşamba günü karar vereceğiz. Milli Savunma Bakanlığı'ndan da, özel yetkili savcılıktan da belgeler istenecek. Meclis İnsan Hakları Komisyonu, eğer gizli bir bilgi varsa da bunu da kamuoyuna paylaşma noktasında olmaz. Meclis'e, milletvekiline güvenmeyen, millet adına faaliyet yürüten bir komisyona güvenmeyen bir yargı anlayışı olamaz. Biz soruşturmamızı yaparız, özel yetkili savcılık da soruşturmasını yapar. Onların ihmal ettiği bir şey varsa, biz açığa çıkartırız."

"SORUŞTURMA, TAKİPSİZLİK KARARI İLE KAPATILACAK"

CHP Genel başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Heron görüntülerini izlediklerini, görüntülerin siyah-beyaz bir film gibi olduğunu ve o filmi izlemek için, ondan sonuç çıkarmak için uzman olmaya gerek olmadığını belirterek, şöyle devam etti:

"Kaldı ki o Heron görüntülerini uzmanlar 4 ayrı yerde izlemiş. Biz bu işin uzmanı değiliz. Milletvekiliyiz, ilk defa Heron görüntülerini izledik. Çıplak bir gözle bile çok rahatlıkla bunların silahlı faaliyet içerisinde olmayan insanlar olduğu anlaşılıyor. Dolayısıyla nasıl yapılmışsa bu katliam yapılmış. Heron görüntülerinden sonra, böyle bir yazının gelmiş olması, bu soruşturmanın bir takipsizlik kararıyla kapatılacağı noktasında bende bir izlenim yarattı. Çünkü takipsizlik kararı verilirse, soruşturmadaki gizlilik devam edecek. Hiç kimse o bilgilere ulaşmamış olacak. Ancak dava açılırsa, gizlilik ortadan kalkar. Dava açılmazsa gizli kalacak tüm belgeler. Dolayısıyla gidişat muhtemel bir takipsizlik kararına doğrudur."



BB,FA(GG/İD)