Van'a gelen CHP Genel Başkan Yardımcıları Sezgin Tanrıkulu, Umut Oran ve CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, CHP il binasında gazetecilere açıklama yaptı. Depremin ardından yapılan çalışmaları görmek ve depremzedelerin sorunlarını dinlemek için Van merkez, Erciş ve Muradiye ilçeleri ile köyleri ziyaret edecek olan CHP heyeti, Erciş'te de iftar yemeğine katılacak.

CHP'li Oran, Van'ın sıkıntılarını bildiklerini ve bunu parlementoda, basına sürekli olarak aktardıklarını Van'ın mağdur olmaması için CHP olarak mücadele verdikerini söyledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da ne olursa olsun Türkiye'nin heryerine her ilçesine gitmeye devam edeceklerini söyledi.

'SAMSUN'DA YAPTIKLARINI VAN'A DA YAPSALARDI'

Van'ın büyük bir deprem yaşadığını belirten Tanrıkulu, hükümetin Van'a ayrımcılık yaptığını belirtti. Depremin ardından elektrik faturalarının 6 aylık kısmının alınmaması için kanun teklifi hazırlayıp sunduklarını bunun AK Parti'nin oylarıyla gündeme alınmayıp reddedildiğini belirten Tanrıkulu, "Fakat Samsun'da sel felaketi oldu. Hükümetin bir bakanı 3 aylık elektrik, doğalgaz faturalarının alınmayacağını açıkladı. Samsun'da yapılan doğruydu ve olması gerekendi. Ama aynı işi Van'da yapmadılar" diye konuştu.

'ÇALIŞMASI GEREKEN BAŞKANI TUTUKLADILAR'

Depremin ardından çalışması gereken Van Belediye Başkanı'nın tutuklandığnı da belirten Tanrıkulu, "Bu ilin belediye başkanı, hükümetin polisi güvenlik güçleri tarafından cezalandırıldı ve şuanda içerdedir. Van deprem yaralarını sarmaya çalışıyor. En önemli işi belediyenin yapması gerekirken belediye başkanları içerde. Van böyle bir zulümle karşıkarşıya. Biz CHP olarak Van'daki vatandaşların yanında olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

'PARTİMİZDE BÖLÜNME, ÇATLAK YOK'

PKK tarafından kaçırılan CHP'li Hüseyin Aygün'ün bırakıldıktan sonraki açıklamalarının partide bir bölünme meydana getirmediğini anlatan Tanrıkulu, "Partimizde bir bölünme ve çatlak söz konusu değil. Merkez yürütme kurulundaki bütün arkadaşlarımız açıklama yapmışlardır. Arkadaşımızın sözlerinin insani duygularını yansıttığını ifade etmişlerdir. Arkadaşımız siyaset kaygısı gütmeden o anki duygularını yansıtmıştır. Dolayısıyla partimizde bu anlamda bir görüş ayrılığı söz konusu değildir" dedi.

'ARKADAŞIMIZ ÖLSEMİYDİ?'

AK Parti'li milletvekillerinin bölgede korumasız dolaşmadıklarını da belirten Tanrıkulu, "Koruma ordusuyla dolaşıyorlar. Yapılan açıklamalar çok seviyesiz. Bu açıklamayı yapan milletvekilinin utanma duygusu yok. Milletvekili kaçırılmış. Kaçırılma biçimini güvenliğini sorgulayacağına kendi hükümetini sorgulayacağına arkadaşımızı sorguluyor. Bu arkadaşımız ölse miydi? Ölmesini mi istiyorlardı? Allah'a şükür arkadaşımız sağ salim ailesine hemşehrilerine kavuştu" dedi.

'BU EYLEM TBMM MİLLİ İRADESİNE YAPILMIŞ EYLEMDİR'

Vatanın her karesinde dolaşmaktan korkmadıklarını ve vatandaşlarla beraber olup onların dertlerini dinmeye devam edeceklerini belirten CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil ise şöyle konuştu:

"Onların dertlerini dinleyip çözüm üretmek için bugün Van'dayız. Yarın da başka ilde olacağız. Bugün aslında sorgulanması gereken her tarafın güvenlikli olduğunu iddia eden başbakanın ortaya çıkan sonucu değerlendirmedeki basiretsizliğidir. Bir parlementer ve TBMM milli iradesine karşı yapılmış olan bir eylemdir. Bu eyleme karşı değerlendirme yapmak yerine boş senaryolar ve ona bağlı sonuçlar ortaya çıkarmak acizliktir, basiretsizliktir, insafsızlıktır."

ORAN'DAN SORU ÖNERGESİ

CHP'li Oran'ın, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'e sunacağı soru önergesi de Van'da gazetecilere dağıtıldı. Soru önergesinde, "AKP Van Milletvekili Gülşen Orhan'ın kardeşi İzzet Orhan Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulunda'mı görev yapmaktadır? İzzet Orhan'ın bu kurumdaki görevi ve konumu nedir? İzzet Orhan ne zamandan bu yana MEB'de görev yapmaktadır? Orhan 2012 yılı içerisinde kaç gün izin yapmış, hangi tarihler arasında rapor kullanmıştır? Yılın 9 aylık bölümünü Van'ın Bahçesaray İlçesi'nde geçirdiği iddiası doğrumudur? İzzet Orhan hakkında herhangi bir ceza davası açıldımı? soruları yer aldı.