CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, Amasya'da partisinin il kongresine katıldı. Hamit Kaplan Spor Salonu’nda gerçekleştirilen kongrede konuşan Matkap, Türkiye’nin ekonomik durumu hakkında açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin dış ticaret açığının 2 milyar dolardan, 80 milyar dolara yükseldiğini söyleyen Matkap, şunları söyledi:

"Ekonomi büyüdü ama kimin lehine büyüdü? Patates ekenlerin, soğan ekenlerin lehine büyüdü mü? Paradan para kazananların lehine büyüdü. Petrol üretenlerin lehine büyüdü. AKP’nin ekonomide bir başarısı yok. 2002 yılında AKP’nin Türkiye’yi devraldığında ihracatımızın ithalatımızı karşılama oranı yüzde 70'di. Her 100 dolarlık ithalatımızın 70 dolarını ihracatla karşılıyorduk. Dış ticaret açığımız onun için düşüktü. Gelinen noktaya bakın. Şu an her 100 dolarlık ithalatımızın 50-55 dolarını ihracatımızla karşılayabiliyoruz. Bu gerilemeye neden oldu."

Hükümetin politikalarını eleştirmeye devam eden Matkap, şöyle devam etti:

"Bundan 93 yıl önce 22 Haziran 1919’da bugünkü onurlu, özgür yaşamımızın projesi Amasya’da kaleme alındı. 21 Haziran’ı 22 Haziran’a bağlayan gecede kaleme alınan Amasya Tamimi'nin iki hedefi vardı. Birincisi egemenliğin hanedandan alınıp ulusa, halka verilmesi, ikincisi de tam bağımsız bir ülke yaratmaktı. Aradan geçen 93 yıla rağmen hala bu iki hedefe ulaşılamadığını görüyoruz. Son aylarda yaşadığımız olaylar egemenliğin ulusun olmaktan ziyade bu egemenliğin inançlara, çıkarlara dayalı, yasal zemini bulunmayan örgütlenmelere devredildiği söz konusudur. On yıldır uygulanmakta olan yoksullaştırma politikalarının temel hedefi, egemenliğin ulusun bütününden alınıp Cumhuriyet'in temellerine, ilkelerine, hedeflerine karşı olan gruplara devredilme arayışı söz konusudur."

"AKP'Yİ GÖRÜNMEZ GÜÇLER YÖNETİYOR"

Kimliği, görevi ne olursa olsun birinin ifadeye çağırılması halinde gitmek durumunda olduğunu söyleyen Matkap, konuşmasını şöyle sürdü:

"Eğer yargıya meydan okunuyorsa buradaki sistem çökmeye doğru gitmektedir. Eğitimde yapılan düzenlemeler de temel ilkelerimizi yok etmeye yönelik girişimlerdir. Bir başka olay da 40 yıl bu ülkeye komutan olarak, iki yıl da Genelkurmay Başkanı olarak hizmet vermiş İlker Başbuğ’un akla yatmayan bir nedenle tutuklanmış olmasıdır. Bu üç olay da göstermektedir ki AKP şu anki kurulları tarafından yönetilmediği, yasal meşruiyeti olmayan, inanç ve çıkara dayalı gruplardan oluşan yapılar tarafından yönetildiği ortaya çıktı. AKP her ne kadar kendi örgütleri tarafından yönetiliyormuş gibi görünse de AKP’yi görünmez güçler yönetmektedir. Bu vahim bir durumdur. Milletvekili olarak hukukun üstünlüğüne yemin ettiler ancak yaşanan olaylara baktığımızda AKP’nin hukuku yerle bir ettiklerini, ettikleri yemine sadık kalmadıklarını görüyoruz.

"HESAPLAŞMAK İSTİYOR"

"CHP'nin tarihine en fazla saygı duyması gereken insan bugün Türkiye'de 10 yıldır Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan olmalıdır"  diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Matkap, şunları söyledi:

"Ama ne yazık ki günlerdir bu tarihle kavga ediyor günlerdir bu tarihle hesaplaşmak istiyor. Eğer Cumhuriyetin şerefli tarihi olamasaydı, fakir bir balıkçının oğlu olan Recep Tayyip Erdoğan, bir yerde ırgat olarak hayatını sürdürüyor olacaktı. Hanedanlık devam edecekti. Belki bugün Abdulhamitlerin, Abdulmecid'in başka serisini yaşıyor olacaktık" dedi.

Türkiye'yi bekleyen en büyük tehlikenin, bölünme ve parçalanma tehlikesi olduğuna dikkat çeken Nihat Matkap, "Ciddi bir gayret var, Türkiye'yi parçalamak için. Eğer Türkiye bugüne kadar bütünlüğünü koruyorsa bu CHP'nin varlığından kaynaklanıyor. Diğer partiler bir bir gitti. Eğer CHP'nin gücü azalırsa, CHP'nin gücünde bir kırılma olursa, CHP şu veya bu nedenle zafiyete uğrarsa AK Parti ve batı merkezlerinin önünde hiçbir engel kalmayacak. O nedenle CHP'nin üzerinde oyun oynanıyor, CHP tuzağa düşürülmeye çalışılıyor. CHP'nin bütünlüğü bozulursa bu, inanın Türkiye'nin bütünlüğünün bozulması demektir" diye konuştu.



ST(İS/SS)