Düzce Pelemir Otel'de düzenlenen teşkilat içi eğitim programının ikinci gün toplantısına Bekir Bozdağ da katıldı. Bekir Bozdağ, partililere 'Demokratikleşme, Hukuk Devleti ve Anayasa' başlıklı konuşma yaptı. 28 Şubat'ın vicdanların üzerini ezip geçtiğini söyleyen Bozdağ, "Tıp fakültesinde, eğitim fakültesinde okuyan hanım kızlarımızdan bazıları okullarından atıldılar. Bazıları da başörtülerini tercih ederek okulları kendileri bıraktılar. Anayasa ne diyor; Kimse kendi düşüncesinden, kendi iradesinden dolayı kınanamaz. Peki niye kınadınız, niye suçladınız. Niye okullardan sürdürdünüz. Dünyayı dar ettiniz? Anayasada yazması yetmiyor. Buraya hem düşünce ve kanaat hürriyetini tam koymak lazım, hem de Türkiye demokratik bir ülke olacaksa hukuk devletinin gerçek anlamda o zaman inancını yaptı diye insanların kınanmadığı, suçlanmadığı bir yapının hayata geçirilmesi lazım" dedi.

Yeni anayasada hak ve hürriyetlerin tamanlamıyla teminat altına alınması gerektiğini söyleyen Bozdağ, "Bunlar parayla örtüyor, bunlar siyasi sembol diyorlar. Parayla örten varsa daha çok para verirsin açtırırsın. Eğer bu kadar kolaysa altıncı sınıftan tıp fakültesini bırakan bir hanım öğrenciye bunu söylemek saygısızlığının en büyüğüdür, hakaretin en büyüğüdür. Yıllar yılı bunu söylediler. Ama hiç inançları gereği yaptıklarını söylemediler. Pek çoğunun ailesi onları yoklukla okutuyordu. Onlar ne yaptılar, okulu bıraktılar. Takdir edilmesi lazım. Böyle inancı kuvvetli insanlar ki herkesin buna şapka çıkarması lazım. Ama ne yaptılar bunlara müsamaha gösteren hocalara sürgün, yavrulara da okulların kapılarını kapattılar. İkna odaları kurdular. Neler oldu neler. Bu uygulamada demokrasi, hukuk, insan hakkı var mı? Biz anayasayı öyle yazmalıyız ki bir daha kimsecikler böyle bir yola tevessül edemesinler. Haklar, hürriyetler tam anlamıyle teminat altına alınsın" diye konuştu.

AK Parti'nin 28 Şubat'ın ürünü olmadığını söyleyen Bozdağ, "28 Şubat'ın ürünü AK Parti değildir. Esasında bir noktada Tayyip Erdoğan'ın yükselen yıldızını söndürmek, Tayyip Erdoğan'ın yürüyüşünü durdurmak, İstanbul'dan başlayan şarkıyı tamamen susturmak için. En önemli nedenlerinden biri budur. Yol kesme harekatıdır. Ne yaptılar? Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunu aldılar. Ne yaptılar? Hapishaneye gönderdiler. Bizim arkamızda bu milletin duası olmasaydı biz şu an iktidarda olmazdık, başkaları olurdu. Milletin gözünden aldığımız işaretten başka işaret almadık" dedi.

Bozdağ, Türkiye'nin güçlü bir ekonomisi olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin ekonomisi şu an güçlü. 772 milyar dolar milli geliri, 150 milyar dolar ihracatı var. 11 bin dolara yaklaştı kişi başı geliri var. Bütün ülkeler Türkiye'yi kendine örnek görmeye başladı. Türkiye anayasası ile kürsüye çıktığı zaman bir bakıyorlar elbisesinin her tarafı tam 117 yerinde yama var. Diyorlar ki "Senin söylediğin laflara bak, şu söylediğin sözlere bak" o zaman ya bunları söyleme ya da bu elbiseyi bu lafları söyleyeceklerin giyebileceği bir elbise ile değiştir. Dünya öyle bakıyor. Bizden anayasaları için örnek istiyorlar yardımcı oluyoruz ama kendi anayasamızı hayata geçiremiyoruz. Yeni anayasa olmadan Türkiye yolunda yürüyemez. 'Anayasayı bu kadar değiştirdik. Bu artık darbecilerin anayasası olmaktan çıktı' demek aldanmaktır. Bu anayasa bal gibi darbecilerin anasayasıdır" dedi.

Bakan Bozdağ, toplantının ardından partililerle yaptığı özel toplantının ardından otelden ayrıldı.



MY(MÇ/SS)