Bu yıl ilk kez düzenlenen Ulusal Süt Zirvesi- Süt ve Süt Endüstrisi Konferansı'nın açılışını Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker gerçekleştirdi. Törene İzmir Valisi Cahit Kıraç, Uluslararası Sütçülük Federasyonu Başkanı Richard Doyle, İzmir Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı Barış Kocagöz, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş ve tarım sektöründen pek çok temsilci katıldı. Çeşme Altınyunus Otel'de gerçekleşen toplantının başında Bakan Eker'e Türkiye'deki süt tüketimini artırmaya yönelik "Ulusal Süt Konseyi" tarafından hazırlanan kamu spotu hediye edildi. Toplantıda açılış konuşması yapan Mehdi Eker, 2016'da Türkiye'de yapılması için aday olunan Dünya Süt Zirvesi'nin İzmir'de yapılması için Richard Doyle'dan istekte bulundu.

"SÜTÜN KALİTESİNDE PROBLEM YOK"

Konferansta okul sütü projesi ile ilgili ilk defa bu kadar detaylı bir konuşma yapan Bakan Eker, okul sütü ve sonrasında yaşananlarla ilgili detaylı bir değerlendirme yaptı. Sütle ilgili zaman zaman sorunlar çıktığını, özellikle fiyat dalgalanmalarına karşı arz fazlasını çeşitli yöntemlerle erittikler Eker, süt tozu ithalatı yerine içerdeki üretimi desteklemenin yanı sıra Okul Sütü Projesi'ni hayata geçirdiklerini söyledi. Projenin siyasi hesaplarla lekelenmeye çalışıldığını söyleyen Eker, "Sözü gelmişken onunla ilgili size net bilgiler söyleyeyim. Bir bugüne kadar her gün 7 milyon 200 bin çocuğumuza 200 mililetrelik kutularda süt dağıttık. Bu bir pilot uygulama değil. Boyabat'ın Köyü, Mersin'in Taşucu ilçesinin köyü, Hakkari'nin Çukurca ilçesinin, Artvin'in köyü, İzmir'in köyü. Türkiye'nin dört bir tarafı. 32 bin 600 tane okul ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu ölçek ve büyüklükte asla bir proje uygulanmadı. 2002 yılında uygulandı doğru, teşekkür ediyoruz. 4 vilayette. O gün aynı şekilde çocuklarımızdan rahatsız olanlar oldu. 500'ün üzerinde hastaneye gidiyor, üstelik 15-20 gün sürüyor. Bunları görmezden geliyorlar. Sütün kalitesinde problem yok. Asla" dedi.

"BU KADAR TEMİZ BU KADAR PROBLEMSİZ"

Bakanlık olarak bin 200 üzeri örnekte analiz yaptıklarını da anlatan Eker, "Bir tanesinde bile hastalığa sebep olabilecek, gıda zehirlenmesi nedeni olabilecek ne bir bakteri ne başka bir şey görmedik. Bu kadar temiz, bu kadar problemsiz. Şikayetler olabiliyor. 7 milyon 200 bin çocuğa dağıttığınız zaman, süt şekerine karşı hassasiyet sebebiyle veya süt alışkanlığı olmaması sebebiyle bir takım şikayetler olabilir, oldu. Ama bu çocuklarımızın hiçbirine, hiçbir doktor, hiçbir hastane gıda zehirlenmesi teşhisi koymuş değil. Maalesef televizyonlar, gazeteler, siyasi rant bekleyenler sütten zehirlendiğini söyledi. Bu doğru bir ifade değil" diye konuştu.

"BELEDİYE'YE TEŞEKKÜR AMA MUKAYESE EDİLMEMELİ"

Süt dağıtımı projesi ile örnek olan İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne de teşekkür eden Eker, "Ama orada da mukayese kabul edilemez. Haftada bir bardak süt, o da plastik bardak içinde veriliyor. Yanında da bir kutu UHT süt veriliyor. Haftada bir veriliyor. Her gün dağıtılmıyor. 30 kilometre ötedeki bir kooperatiften getirip bardak olarak dağıtmak ile 7 milyon öğrenciye dağıttığınız süt arasında nasıl mukayese yaparsınız? Bu önemli bir proje. Bu uygulamayı kim yaparsa yapsın desteklenmesi gerekiyor" dedi.

TÜRKİYE KOYUN- KEÇİ İÇİN ELVERİŞLİ

Bakan Eker, kendi dönemlerine kadar tarımın üvey evlat muamelesi gördüğünü, hayvancılığın da tarım içinde üvey evlat gibi görüldüğünü belirterek, "Tarım içinde hayvancılığa verdiğimiz desteği yüzde 4'ten yüzde 28'e çıkarttık. Tarım için ödediğimiz her 4 liranın 1 lirasından fazlasını hayvancılığa veriyoruz" diye konuştu. Kültür ırklarını da artırdıklarını böylece verimlilik sağladıklarını da aktaran Bakan Eker, bir yerin coğrafyasının orada ne yetiştirildiğinin belirlendiğine işaret ederek Türkiye gibi literatürde "yarı çöl" bir ülkenin sığır yetiştiriciliğine değil koyun-keçi yetiştiriciliğine elverişli olduğunu kaydetti. Eker, "Biz tarihsel olarak kendi coğrafyamıza ait olmayan sığır ırklarını getiriyoruz, modern işletmeler kuruyoruz, bunların ihtiyacı kadar ot yetiştirmek, sulama altyapısı yapmak durumundayız. Bunu bileceğiz. O zaman Türkiye'nin yaptığı değişim ve dönüşümün ne demek olduğu anlaşılacaktır" diye konuştu.

"İŞLETMELERİ BÜYÜTMELİYİZ"

Bakan Eker, hayvancılığın artık "iki taş bir baş" mantığıyla yapılamayacağını, orta büyüklükteki işletmelerden başlamak üzere işletmeleri büyütmek gerektiğini vurgulayarak Türkiye'de ayran ve peynir tüketiminin çok fazla olduğunu dolayısıyla "Türkiye'de süt tüketimi daha az" denildiğinde doğru bir karşılaştırma yapılmadığını savundu. Anadolu'nun gerçek değeri olan koyun ve keçiciliği desteklemek ve geliştirmek gerektiğini de belirten Eker, son yıllarda koyun ve keçi varlığında ciddi bir artış olduğunu, 23 milyonun üzerinde anaç koyun sayısına ulaşıldığını söyledi. Eker, "Hayvancılığı sadece sığırcılığa dayandırmak doğru bir şey değildir. Bu alanı büyüteceğiz ama koyun ve keçiyi de muhakkak suretle geliştirmemiz lazım. Çünkü coğrafyamızın temel varlığıdır" dedi.

DEMİRTAŞ: DÜNYA SÜT ZİRVESİ İZMİR'DE YAPILSIN

İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş da sağlıklı ve hijyenik süt üretiminin teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayarak süt fiyatlarındaki dalgalı fiyatların regüle edilmesi için yapılan çalışmaların bir an önce tamamlanması gerektiğini ifade etti. Demirtaş, Türkiye'nin 2016 yılı için talip olduğu Dünya Süt Konferansı'nın daha erken bir tarihte ve İstanbul'da değil, İzmir'de yapılması gerektiğini söyleyerek Bakan Eker'den destek istedi.

İTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Barış Kocagöz ise "Süt üretimi, üreticimizin ve büyük yatırımcılarımızın bir dönem ağırlıklı olarak tercih ettiği bir moda mı olacak yoksa bağlı sektörleriyle birlikte büyük bir sanayi şekline mi dönüşecek? Şüphesiz ki hepimiz ikinci seçeneği tercih ediyoruz. Sanayi gelişmeli ancak sağlıklı ve hijyen kurallarına uygun üretim yapmak zorundayız" diye konuştu.

Ulusal Süt Konseyi Başkanı Harun Çallı da Dünya Süt Zirvesi'nin 2016 yılında Türkiye'de yapmak için çalışma yürüttüklerini anlatarak Bakan Eker'den de destek istedi.

Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Uluslar arası Sütçülük Konfederasyonu Milli Komite Başkanı İdil Yiğitbaşı, sütün insan beslenmesindeki önemine değinerek "Süt doğanın bize armağan ettiği en mükemmel ve en sağlıklı besindir" dedi. Türkiye'de kişi başına süt tüketiminin düşüklüğüne de dikkat çeken Yiğitbaşı, Türkiye'nin çevre ülkelere ihracatı da geliştirmesi gerektiğini vurguladı.

BT(KÖ/SSA)