Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Bursa Şubesi tarafından Merinos Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi'nde (AKKM) düzenlenen iftar yemeğine katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, burada konuşmasına, Hakkari’de hayatını kaybeden 8 şehide rahmet ve ailelerine başsağlığı dileyerek başladı. Bu acıların, kusurların yaşanmasında devletin ciddi kusurları olabileceğini söyleyen Çelik, “Herkesin kusuru olduğu gibi özellikle terörün varlığının hissettirdiği bölgede devlet güvenlik güçlerinin de yapmış oldukları eksiklikler, yanlışlıklar vardır. Ancak bu yanlışların ortadan kaldırılması ve atılması gereken adımların atılmasında çok ciddi, planlı bir çalışma sürdürüyoruz. 'Bütün vatandaşlar eşittir, aralarında ayrım olmaz' düşüncesiyle geçmişten gelen hataları ortadan kaldırmak için gerek mevzuat, gerekse uygulama, idari alanda adımlar attık. 'Yatırımlar konusunda sıkıntılar var' dendi, batıda yoğunlaşan kalkınma hamlelerinin, ülkenin önemli bir bölümünün bu hamlelerden mahrum bırakılmasının büyük problemler oluşturduğu ifade edildi ve dengeli bir kalkınma oluşması için çalıştık ve 10 yılda yüz binlerce vatandaşımızın istihdamının oluşmasında önemli mesafeler aldık. Yatırım, demokrasi, haklar açısından eksiklerin giderilmesi için önemli adımlar atıyor olmamıza rağmen, terör yine devam ediyor. Bu konunun terör bölgesindeki kardeşlerimiz tarafından da ciddi bir şekilde takip edilmesi gerekiyor'' diye konuştu.

BİZİM BÖLÜŞEMEYECEĞİMİZ, PAYLAŞAMAYACAĞIMIZ HİÇBİR ŞEY YOK

Ak Parti Hükümeti’nin milletinin derdi ile dertlenen, millet ne isterse onu baş tacı yapan bir iktidar olduğunu dile getiren Bakan Çelik, ''Bizim bölüşemeyeceğimiz, paylaşamayacağımız hiçbir şey yok. Milletin derdiyle dertlenen, millet ne isterse onu baş tacı yapan bir iktidar var. O halde kavga edecek ne var, neyi paylaşamıyoruz? Ayrılık mı? Ayrılıksa bunu söyleyin, ne istiyorsanız dolaylı yoldan, karnınızdan konuşmayın. Neyse hedefiniz söyleyin. Bu millet etle tırnak olmuş. Onu ayırmanız mümkün değil ki. Çanakkale'de mezar levhaları, aileler içice. Türkiye'nin her tarafında etle tırnak olmuşuz. Neyi nasıl ayıracaksınız? Bu mümkün değil ama 30 yıldır Türkiye'ye kini olanlar, Türkiye'nin birinci derecedeki hinterlantı, yüzyıl önce terk ettiği hinterlanttaki hakimiyetini güçlendirme, sağlama, dünya devleti olması yolundaki yürüyüşü konusunda rahatsızlık duyanlar, Türkiye'nin önüne 30 yıldır bu belayı koydular. Sorun varsa getirin çözmeye hazırız ama silah neden be kardeşim? Neden silah? Kimi öldürdünüz. Bu akşam 8 ailenin kucağına, milletin bağrına ateş düştü. Neden? İşte burada daha büyük düşünmemiz, hesapların büyük olduğunu, bizzat Türkiye'nin üzerine olduğunu düşünmemiz gerekiyor” dedi.

RAMAZAN, FABRİKA AYARLARINA DÖNME KONUSUNDA İKAZ EDİCİ BİR AYDIR

Türkiye'de her şeyin yolunda gittiğini, "Benim açımdan iyi gitmiyor" diyenlere de saygı duyduklarını ifade eden Bakan Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ama bakmanızı isterim doğuya, batıya, Türkiye'nin bütün bölgelerine. Türkiye gerçekten olumsuzluklar içinde hayat veren, yeşeren bir ülke. Bunların kıymetini bilmek için illa Tunus'tan, Mısır'dan, Yunanistan'dan, Suriye'den bakmak gerekmez. Nimetin içerisinde nimetin kıymetini bilmek çok daha önemlidir. En büyük bela ırkçılıktır ve bunun sonu yoktur. İnsanları mezara kadar götürür. Ne acıdır bu güzel ayda gerek ülkemizde, gerek komşu ülkelerdeki olaylar insanın uykusunu kaçırıyor. Büyük vahşetler yaşanıyor ve bunlar bu ayda oluyor ne acıdır ki. Bunlar neden oldu? 7 milyar insan var ama ne kadar insanlık var? İnsan var da insanlık da yedi milyarlık olacak ki dünya huzur bulsun. İnsanlık ara bulasın ama yok. Sefahat bir tarafta, sefalet bir tarafta. İnsanların etrafı kalabalık ama insanlar yalnız, insanlık görevini yapmadı, özünden saptı. Onun için ramazan sofraları bizi buluşturduğu gibi bizi özümüze, aslımıza, fabrika ayarlarına dönme konusunda ikaz edici bir aydır.''


IA-FK (FK/SSA) (FOTOĞRAF)