Çanakkale programı kapsamında sağlık personeliyle biraraya gelen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “Kim bir sağlık çalışanına elini uzatırsa onun kolunu bükmek de benim boynumun borcudur” diye uyardı.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Anafartalar Kampüsü Süleyman Demirel Konferans Salonu'nda sağlık çalışanlarıyla buluşan Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın gündeminde, sağlıkçılara uygulanan şiddet konusu vardı. Toplumda bir çok alanda olduğu gibi sağlıkta da şiddet algısının yükselmesiyle alakalı konuşan Bakan Akdağ, ortada vatandaşla sağlık çalışanları arasında bir problem bulunmadığını, Türkiye'de 9,5 yıl önce vatandaşların sağlık hizmetlerinden memnuniyetinin yüzde 40'ın altındayken bugün yüzde 76'ya ulaştığını ve vatandaşların hem sağlık hizmetlerinden hem de sağlık çalışanlarından memnun olduğunu ifade etti.

Sağlıkçılara zaman zaman kaba davranan, kötü söz söyleyen, ya da fiili şiddet davranışlarında bulunanların toplumun çoğunluğunu yansıtmadığını belirten Bakan Akdağ, “Bunlar, toplumda şiddete eğilimi olan, bir sağlık çalışanına şiddet göstermişse, trafikte de genelde şiddet davranışı gösteren, belki evinde eşine karşı da şiddet gösteren, şiddete eğilimli kişilerin ürünüdür. Şimdi bu hususta geniş bir toplumsal araştırma yapıyoruz. Benim çok net bir kanaatim var. Kim şiddet davranışı içerisinde bulunuyorsa onun cezalandırılması gerekiyor. İnsanları cezalandırmak çok da kulağa hoş gelen bir ifade değil belki. Bunun bir Sağlık Bakanı tarafından söylenmesi de kulağa hoş gelmiyor olabilir, ama başka bir çare de yok” dedi.

BAKAN, “POLİS YAKALIYOR, AMA SERBEST BIRAKILIYOR”

Salonda kendisini dinleyen acil servis personeline fedakarca çalışmalarından dolayı övgüler yağdıran Bakan Akdağ İzmir’in Karabağlar İlçesi’ndeki 112 İstasyonu’ndaki görevlilerine geçen ay bir kişinin döner bıçağıyla saldırmasına değinerek, “Acil servis istasyonuna biraz problemli bir kişi gidiyor. Oradan bir sağlık hizmeti istiyor. Kendisine, 'Hizmeti burada veremeyiz, burası acil istasyonumuz. Siz falanca yere müracaat edin' diyorlar. Öfkeleniyor, onlara saldırıyor. Savcılığa teslim ediliyor. Polis geliyor götürüyor. Serbest bırakılıyor. Ertesi gün yakındaki bir kahvehaneden telefon açıyor. Biliyor aynı ekibin oraya gideceğini. Önceden bir döner bıçağı edinmiş. Acil ekibi oraya gidince bu döner bıçağıyla onlara saldırıyor. Allah'tan uyanık arkadaşlar tedbir alıyorlar ve herhangi bir şey olmuyor. Yine Emniyet yakalıyor savcıya götürüyor, yine serbest kalıyor. Nasıl önleyeceğiz bu iş böyle olunca. Onun için benim kanaatim şudur. Özellikle sağlık gibi bir alanda hizmet eden insanlara eğer bir saldırı varsa bu asla cezasız kalmamalıdır” diye konuştu.

AKDAĞ, “İNGİLTERE’DE SALDIRI DAHA ÇOK”

İngiltere'de 2001 yılında yapılan bir çalışmada, bir yılda sağlık çalışanlarına 85 bin sözlü ve fiili saldırının olduğunu anlatan Akdağ, Türkiye'deki sayının bunun çok çok altında olduğunu kaydetti. Bakan Akdağ, “Sağlık Bakanlığı olarak 113 numaralı bir telefon hattı ve internet sitesi oluşturduk. Yöneticiler, sağlık çalışanına sözlü ya da fiili bir saldırı olduğunda bunu bu hatta bildirecekler. Burada 24 saat boyunca bir hukukçumuz ve bir de sosyal hizmet uzmanımız olacak. Eğer yönetici bildirmezse siz bildireceksiniz. Bu hat hepinize açık. Peki ne olacak böyle yapınca. Yeni bir kanun yaptık Kasım ayında, bu kamuda ilk kez yapıldı. Biz bu arkadaşımızın davasını takip etmek üzere doğrudan Sağlık Bakanlığı'nın hukukçusunu görevlendiriyoruz. Bir avukat tayin ediyoruz o arkadaşımıza. Çünkü bazen 'Gitsin Allah'ından bulsun' dendiği için. Bazen çekindiği için sağlık personeli bu işin üstüne gitmiyor. Bazen de tehditlerden endişe ettikleri için gitmiyorlar. Şimdi Adalet Bakanlığı ile de görüşüyoruz. İşi takip ederken kişi eğer şikayetçi olmamışsa biz doğrudan avukat atayamıyoruz. Ama en azından Sağlık Bakanlığı tarafından müdahil olup davayı biz takip edeceğiz. Adres olarak da sağlık çalışanlarının evlerini değil hastanelerini adres vereceğiz. Bütün bunlar aslında meseleye ciddi biçimde sahip olarak bu hususta kamuoyunun da hassasiyetini arttırarak şu fedakar kesimin huzur içerisinde çalışmasını sağlamak içindir. Bu işin peşini bırakmayacağımı çok iyi biliyorsunuz. Her bir vatandaşımın, 75 milyon insanın, bu ülkenin Sağlık Bakanı olarak başımın üstünde yeri var. Ben onların hizmetkarıyım. Her türlü sağlık ihtiyaçlarını görmek için çalışmak benim boynumun borcudur. Ama boynumun borcu olan bir husus daha var. Kim bir sağlık çalışanına elini uzatırsa onun kolunu bükmek de benim boynumun borcudur. Bu hususta toplumsal duyarlılığı arttırmamız lazım. Şiddetle bütün toplumlar mücadele ediyor. Şiddetin bir mazeretini de oluşturmamak lazım” dedi.

BAKAN, “DOKTOR VE HEMŞİRE YETERSİZ”

Türkiye'de hemşire ve doktor sayısının yetersiz olduğuna dikkat çeken Bakan Akdağ, “Bütün bunlara ve ciddi iş yüküne rağmen siz bu yükü omuzlamamış olsaydınız biz bu işi başaramazdık. Onun için ben hepinize Türk halkı adına Çanakkale'den şükranlarımı sunuyorum. Ülkede sağlık çalışanlarının üzerinde büyük bir iş yükü var. Bunu azaltmak için sağlık personelinin sayısını arttırmamız lazım. Bugün Dünya Sağlık Örgütü'nün Avrupa Bölgesi diye isimlendirdiği bölgede 50'nin üzerinde ülke var. Bunlar sadece Avrupa'nın zengin ülkeleri değil. Bu grupta her 100 bin kişiye 830 ebe ve hemşire düşüyor. Türkiye'de her 100 bin kişiye 230 ebe ve hemşire düşüyor. Yani Avrupa ile kıyasladığımız zaman bizim ebe ve hemşire sayımız dörtte bir. Yine Avrupa bölgesinde her 100 bin kişiye 340 doktor düşüyor. Türkiye'de ise her 100 bin kişiye 160 doktor düşüyor. Bu büyük bir yük oluşturuyor üstümüzde. Sayının mutlaka arttırılması gerekiyor. Gelin görün ki ben göreve başlayıncaya kadar Türkiye'de bu gerçek hep göz ardı edildi. Bu iş yükünü mümkün olduğunaca azaltmaya çalışıyoruz. Ancak dünyanın Türkiye'ye benzer hiçbir ülkesinde bu sayıda sağlık personeliyle böylesine bir üstün seviyesine bugüne kadar ulaşılabilmiş değildir. Bunu büyük ölçüde siz değerli arkadaşlarımıza borçluyuz” ifadelerini kullandı.

Basına kapatılan toplantıda Bakan Akdağ, sağlık çalışanlarının sorularını yanıtladı. Ardından da Kolin Hotel'deki Sağlıkta Dönüşüm İl Değerlendirme Toplantısına katıldı.



ES,BG,EK (RT)