Basın İlan Kurumu, İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu (İMEF) ile Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi tarafından Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde, 'İnternet ve Yeni Medya' konulu konferans düzenlendi. Konferansa, İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığına atanan ve hafta içerisinde Rize’den ayrılacak olan Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoüğlu, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, İMEF Genel Başkanı Nizamettin Bilici ile Rize, Samsun, Artvin, Trabzon, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Ordu ve Ankara illerinde çalışan 300′e yakın medya mensubu ve valiliklerin basın müdürleri katıldı.

İNTERNET MEDYASINA AYLIK 2 MİLYON LİRA GELİR

İMEF Genel Başkanı Nizamettin Bilici, 2012 yılı sonu itibariyle tamamlamayı planladıkları ekonomik kaynak çalışmaları ile İnternet medyasına 2013’ten itibaren 500 bin ila 2 milyon lira arasında aylık gelir aktarmayı planladıklarını söyledi.

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay ise internet medyasının hukuki zemine oturtulması için çalışma yaptıklarını belirterek, yasanın düzen getireceğini söyledi. Yasa üzerinde çalışmaların sürdüğünü ifade eden Atalay, "Basın İlan Kurumu olarak internet medyasının ilan ve reklam olarak desteklenmesi ve yarınlara hazırlanması için çalışma yaptık. Bu çalışma kanunlaştıktan sonra internet medyasının geleceği ile ilgili adımlar daha da artacak" dedi.

'GAZETECİMİZİN ELİNE, BEYNİNE PRANGA VURULMASIN'

Güçlü bir basına ihtiyaç olduğunu ifade ederek konuşmasını sürdüren Atalay, şunları söyledi:

"Vurduğunda ses gelsin. A’dan Z’ ye en sağdan en sola inandığınızı her şeyi yazın. Sansür uygulanmasın. Sansürün tümüne karşıyız. Bu kadar gelişen günümüzde medya, dünyamızda bir takım kontrolleri kendi içinde yapabilir. Bu konuda değişik çalışmalar yapılıyor. BİK olarak bu konuda bilirkişiyiz. Müsteşar, genel müdür ile siyasal ve hukuk fakülteleri mezunlarından oluşan 36 kişilik genel kurulumuz var. Birbirinden yıldız isimler görevde. Hiçbir şekilde siyasi hareket etmeyiz ama görüş belirtiriz. Görüş belirtmemizden kimse rahatsızlık duymasın, bunu kimse sansür olarak değerlendirmesin. Bir kurum kalkacak, denetleyici ve düzenleyici rolünü üstlenecek ve onu yürürlüğe koyacak. Bu olmazsa bunu başkaları yapıyor. Netekim Evren Paşa ihtilal yapsın da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı’na elini mi öptürsün? Ya da bir ilde düzenleme yapılıyorsa Jandarma Alay Komutanı yapsın. Tabii onların da görüşü alınabilir. Basının ayrı özellikleri var."

Uluslararası basın örgütlerinin kritiklerinin Türkiye'de de aynen uygulanmasından yana olduklarını kaydeden Atalay, "En özgür ülke ne kadar özgür ise biz de o kadar özgür olmak istiyoruz. Gazetecimizin eline, beynine pranga vurulmasın. Bir takım düzenlemeler gerekiyorsa yapılsın" diye konuştu.

SANSÜRÜ HİÇBİR ŞEKİLDE TASVİP ETMİYORUZ

Samsun’da bazı yerel gazetelerin 3’üncü sayfalarında cinayet, kaza, tecavüz ve cinsel istismar gibi haberlere yer verilmemesi yönündeki kararını, "Güzel bir çalışma" olarak nitelendiren Mehmet Atalay, "Tebrik ediyorum. Bir bildirge hazırladılar, 8 gazete uydu, bir gazete uymadı. Saygı duyarız. Herkesin bu konuda kendi düşüncesini dile getirmesi normal. Sansürü hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz. Nelerin sansür nelerin olmayacağını da biliyoruz" dedi.

Yabancı basından örnekler vererek konuşmasını sürdüren Atalay şunları kaydetti:

"Birkaç örnek vereceğim. 11 Eylül saldırıları sonrası ABD, The New York gazetesi; bir tane ceset fotoğrafı yok. Burası ABD’nin göbeği. İspanya’daki El Mundo gazetesi; 130 kişinin öldüğü metro saldırısı ama gazetede bir tane ceset fotoğrafı yok. İngiliz The Guardian Gazetesi; Londra’daki terör saldırı sonrası gazetesinde bir tane ceset fotoğrafına yer vermedi. Bunlar sansür mü? Teröre karşı tedbir herhalde. 3’ü de demokratik ülke. O zaman bizim gazetelerimize zaman zaman intihar haberleri ve başka olaylar yayınlanıyor. Kimse, 'Silah zoruyla bunları yapmayın' demiyor. Kendi aramızda düşünelim, tartışalım, yayınlayalım. İnsanların kafalarını karıştıracak, midelerini bulandıracak haberler yapmamamız gerektiğini bir tartışalım. Tartışmaktan bir şey kaybetmeyiz. Gazeteciler olarak karar verelim, başkaları karar vermesin. Hem yazılı basının hem internet medyasının bunu yapması lazım."

KONFERANS GÜNDEMİ

Konuşmaların ardından konferansa geçildi. Konferansta 'internet hukuku', 'yeni medya tanımlaması', 'internet ekonomisi', 'teknik olarak editörlerin dikkat etmesi gereken yazı, resim ve video gibi uygulamaların en doğru biçimde yapılması', 'internet medyası alanında gelişmiş ülkelerdeki düzenlemeler ve pratik uygulamaları', 'internet sosyolojisi ve psikolojisi' alanlarında bilgi ve farkındalıklarının arttırılması hedefleniyor. Konferansta uzman kişiler tarafından internet hukuku, telif hakları ihlalleri, kişilik haklarına saldırı, gelişmiş ülkelerde yeni medya hukuku ve uygulamaları, internet ekonomisi, internet medyasının sosyal etkileri ve internet haberciliği konularında sunumlar yapılacak.



MK(TM/CK)