'İsrail ile görüşmeliyiz'

Bursa’da yayın yapan yerel bir televizyondaki canlı yayına Ankara'dan konuk olan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ülke gündemindeki gelişmeleri değerlendirdi. Devam eden açlık grevleri ile ilgili görüşlerini açıklayan Arınç, hafta sonu gerçekleştirdiği konuşmanın ardından açlık grevlerinin bitmesini beklediklerini fakat belirli bir merkezin bunu canlı tutmak istediğini belirtti. BDPli milletvekillerinin kendisiyle ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüştüğünü aktaran Arınç, “Biz demokratik haklar konusunda hiçbir hükümetin yapmadığını yapıyoruz. Bize güvenin’ dedik. Onlar içerdekileri vazgeçirmek adına kendilerinin başlayacağını söylediler. Gerçekten bunu deklare ettiler. ‘60 güne yaklaşıyoruz. Siz bundan vazgeçin biz devam edelim’ dediler. Onları bir ölçüde hayati tehlike içine atmak istemediler. Ben kısmen takviye aldıklarını, kısmen de her an hazır tutulan sağlık ekipleriyle gerektiği zaman gerekli müdahalenin yapılacağını biliyorum. Ama milletvekillerinin de başlamasıyla ve yine malum yerin talimatıyla sayının arttığını da biliyorum. Ama her an Türkiye’de açlık grevlerinin bittiğini, bitirildiğini duyabilecek noktadayız. Bu kesin bir bilgi olmamakla birlikte olayın gidişatına bakarak ve yaptığımız temasların olumlu sonuç verdiğini görerek bunu söylüyorum” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile açlık grevleri ile ilgili söylemlerinin aynı olmamasının nedenini de açıklayan Arınç, "Sayın Başbakan’ın BDPli milletvekillerini açlık grevlerini durdurma konusunda samimi bulmuyor. Ancak  Başbakanımızda açlık grevlerinin bitmesini istiyor" diye konuştu.  

SİYASETİ TIRMANDIRMAK İÇİN YAPILAN KONUŞMALAR

Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan’ın ‘Abdullah Öcalan bir yıl sonra serbest kalacak’ iddiasını değerlendiren Arınç, “Bu onun ağabeyinin bir öngörüsü değil ki. Oktay Vural’a da sorarsanız o da aynı şeyi söylüyor. Bunlar siyasi tartışma veya olayları tırmandırmak için yapılan konuşmalar. Bunun bir benzerini Selahattin Demirtaş da yaptı. ‘Öcalan’ın heykelini dikeceğiz’ dedi. Ondan sonrada ‘kızdığım için böyle söyledim. Yoksa biz heykel meraklısı değiliz’ dedi. Bir sene, üç sene, beş sene sonrası için bunların konuşulması saçmalık” diye konuştu.

AK PARTİ OY KAYBETMİYOR

Son yapılan bir ankete Ak Parti’nin oy oranının yüzde 47’ye düştüğünün hatırlatılmasının üzerine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ellerindeki verilerin böyle bir şey söylemediğini ifade etti.

SULANDIRILMIŞ İDDİALAR

Büyükşehir yasasına muhalefetten gelen tepkilerin boş olduğunu söyleyen Arınç, İstanbul ve Kocaeli Büyükşehir Belediyelerinde bu sistemin 8 yıldır devam ettiğini dile getirdi. Arınç, “Yıllardan beri faydalı çalışmalar yaptığımız bir sistem 8 senedir Türkiye’yi, o şehirleri bölmedi. Bundan sonra mı bölecek. Biz yerelleşmeye çok önem veriyoruz. Yerel hizmetlerin Ankara’nın hantal yapısından kurtularak yerinden daha iyi, süratli, ucuz, daha çabuk karar alıcılarla süratleneceğini düşünüyorum. Hükümetimizde. Belli şeyler için karşı çıkabilirsiniz. Köyler kalsın diyebilirsiniz. Ama bunu Türkiye öldü, bitti, parçalandı iddiaları ile yaparsanız. Bu iddialar sulandırılmış olur ve ciddiyeti kalmaz. Bu kanun Anayasa Mahkemesi'ne gelecektir. Denetiminden geçecektir. Eksiklikler giderilecektir” dedi.

CHP POPÜLİZM YAPIYOR

Ak Parti beldelerin kapatılmasıyla oy kaybetme korkusu yaşıyor mu sorusuna ise Arınç, “Hiç kaybetmeyiz. Biz bunu 2009 seçimlerinden öncede yaptık. Sonra Danıştay kararıyla geçtiler. Biz kaybetmeyiz. Biz popülizm yapmadıkça oy kazanıyoruz aslında. Bu popülizmdir CHP bunun daniskasını yaptı. Gitti beldelerde sandık kurdu kendine göre. Bu komedi. Belde halkının oraya evet veya hayır demesi çok fazla anlam ifade etmiyor. Bir makam sahibi olan bir mühür bir müdür gibi olan arkadaşlarımız üzülecektir. Ama üzülmesinler biz her hizmeti yapacağız" diye konuştu.

Arınç, 7 ilde gerçekleştirileceği öne sürülen süper başkanlık sisteminin İl Başkanlığı toplantısında gündeme gelmediği, konuşulmadığını belirtti.

Türkiye’de tartışılmaya devam eden Başbakanlık sistemi ile ilgili de konuşan Bülent Arınç, bu sistemin tartışılmak için öne atıldığını olup olmayacağının anayasanın alacağı şekle bağlı olduğunu kaydetti.