Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Anitta Otel'deki Yerel ve Bölgesel Medya Buluşmaları Toplantısının ardından karayolu ile İskilip İlçesi'ne geldi. Burada, Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan 'Basın Yayın Hatıra Ormanı'nın fidan dikme töreninin ardından spor tesisi, Halk Eğitim Merkezi, Meslek Yüksek Okulu, Adalet Sarayı, İskilipli Atıf Hoca İlçe Devlet Hastanesi, SGK İlçe binası gibi eserlerin toplu temel atma ve açılış törenlerini gerçekleştirdi.

"ÇETENİN BAŞINA BALYOZ GİBİ İNDİK"

İskilip Cumhuriyet Meydanı’nda yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı törende konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye’de artık ayrımcılığın, fitnenin olmadığını dile getirdi. Milletle beraber olduklarını ifade eden Arınç, “9 senelik hükümet döneminde 55 tane mafya ve çetenin başına balyoz gibi indik. Hepsini mahkemenin önüne çıkardık. Bugün ben de mafya ve çete işi yapıyorum diyen bir aptal kalmadı artık. Bu ülkede mafya çete işi olmayacak” dedi.

"ÜLKEYİ BİZİM YÖNETMEMİZ GEREKİR DİYE DÜŞÜNENLER VARDI"

Türkiye’den aynen mafya ve çete gibi Türkiye’de demokrasiyi hazmedemeyenlerin de olduğunu kaydeden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şunları söyledi:

“Türkiye’de milletin iradesine, ‘Onlar ne bilirler cahil sürüleridir. Ülkeyi bizim yönetmemiz gerekir’ diye düşünenler vardı. 10 senede bir darbe yapmayı, arada bir muhtıra vermeyi, sık sık da müdahalede bulunmayı tercih ediyorlardı. ‘Millet ne bilir her şeyi biz biliriz. Bizim istediğimiz gibi giyineceksin, bizim söylediğimiz gibi düşüneceksin, bizim söylediğimiz gibi yapacaksın. O zaman çağdaş olursun. O zaman cumhuriyetçi olursun’ laflarını işitiyorduk' diyerek, 'Evet duvarlarda her yerde egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' yazıyordu, ama bunlar hiçbir zaman uygulanmıyordu. Ülkemizde 27 Mayıs 1960’ı hatırlayın. Halkın sevgilisi rahmetli Adnan Menderes’i arkadaşlarıyla birlikte idam sehpasına götürdüler. Bugün Adnan Menderes’in sevgisi tüm Türkiye’nin gönlünde yaşıyor. Ama onu asanların, onu asmaya karar verenlerin, onu mahkemede bile rezil rüsva etmek isteyenleri bugün kimse ismini hatırlamadığı gibi, hatırlayanlar onların yüzüne acıyarak bakıyor. Sokağa bile çıkamıyorlar.”

"TSK ARTIK GÜNLÜK POLİTİKANIN İÇERİSİNDE DEĞİLDİR"

Darbelerden söz eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Her darbeden insanlar mutsuz oldular” diyerek sözlerine şöyle devam etti:

“AK Parti bunlarla da mücadele etti. Anayasalarımızı, kanunlarımızı değiştirdik. Bir batı ülkesinde sivil asker ilişkisi nasıl olacaksa, askerin asli görevinin yurt savunmasını en iyi şekilde yapmak olduğunu bütün dünyaya ilan ettik. Bugün de görüyoruz ki, şerefli komutanlarımız yönetiminde TSK artık günlük politikanın içerisinde değildir. Artık bu ülkede darbe olmayacak cuntacılık olmayacak.”

"İSKİLİPLİ ATIF HOCA SON DEVRİN DİN MAZLUMLARINDANDIR"

Meydandaki konuşmasında İskilipli Atıf Hoca’dan da bahsederek CHP’ye tepki gösteren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, zaman zamanda duygulandı. Arınç, "İskilip’te yetişmiş büyük alim İskilipli Atıf Hoca son devrin din mazlumlarındandır. Allah ona rahmet etsin. İstiklal Mahkemesi’nde usulen yargılanması yapıldı. Beraat istenirken idam edildi" dedi. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1926’nın Şubat ayında cezası kesinleşti ve infaz edildi. Bu çok acı bir faciadır. Yıllardır bunun üzerinde önceleri çok gizli saklı, sonraları da kitaplar, araştırmalar yazılmaya çizilmeye başlandı. İskilipli Atıf Hoca yazdığı kitaplardan sonra şapka devrimi yapılıyor. Şapka devrimine karşı Türkiye’de bazı bölgelerde itirazlar ve şikayetler yükseliyor. O sırada şapka devriminden 1.5 sene önce yazdığı ‘Frenk Mukallitliği ve Şapka’ kitabı sebebiyle İstiklal Mahkemeleri tarafından gözaltına alınıyor ve yargılanmaya başlanıyor. Evrensel bir hukuk kuralıdır ki, bir mesele yürürlüğe girdikten sonra hüküm ifade eder. Siz şapka devrimini yaptınız iki sene önce yazılan kitaptan dolayı beni yargılayamazsınız diyor. Ancak tabi suçlamalar devam eder, bir davasından beraat eder. Ama ikincisi bu dava hayatına mal olur."

"ÖNCE ASALIM SONRA ŞAHİTLERİ DİNLERİZ"

 "Bu kitabından dolayı içinde Kel Alilerin, Kılıç Alilerin bulunduğu ve meşhur tabirleriyle önce asalım sonra şahitleri dinleriz gibi bir kararla idamına hükmediliyor" diyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Enterasan ve acı olan şudur, İskilipli Atıf Hoca savcı hiçbir suçu yoktur diye beraatini istiyor. Ama mahkeme savunmalarını yapmak üzere bütün mahkumlara mühlet veriyor. Akşam cezaevinde herkes savunmalarını yazar. Atıf hocanın en yakın arkadaşı Tahir-ul Mevlevî’dir. Elinde kalem kağıt vardır. Uykuya dalar hiçbir şey yazmamıştır. Rüyasında Hazreti Peygamberi görür. Hazreti Peygamber ‘Ya Atıf bana gelmekte tereddüt mü ediyorsun onun için mi müdahafa hazırlıyorsun’ der. Tahir-ul Mevlevi’nin sözleriyle. Dehşetle uyanır. Arkadaşları hala müdafaa yazmaktadır. Sen yazmayacak mısın dediklerinde ‘Resulullah beni yanına çağırıyor ben yazmayacağım’ der. Ben zaten suçlu değilim ki. Ertesi gün mahkemenin önüne çıkarlar. Müdafaanı söyle denildiğinde ‘Müdafaa yazmıyorum kararınızın adil olmasını bekliyorum’ der. Hiç kimsenin beklemediği şekilde idam edilir. Allah ona rahmet etsin. Milletimizin olarak İskilipli Atıf’ı her zaman saygıyla rahmetle minnetle anıyoruz." 

"HALA YARASA GİBİ KARANLIKLARI SEVEN, IŞIKTAN KORKANLAR VAR"

Artık Türkiye’de bundan sonra yalan söyleyen tarih değil gerçeklerin tarihinin yazıldığını da dile getiren Arınç, herkesin bu gerçekleri öğreneceğini, şehitlere sahip çıkacağını söyledi. "Maalesef bu gerçeklerden hala korkan ve kaçanlar var. Hala yarasa gibi karanlıkları seven ışıktan korkanlar var" diyen Arınç, "Çok üzülerek ifade ediyorum Mecliste dinlediğim zaman çok üzülmüştüm ama yerinde sana cevap vereceğim demiştim. Çorum’un CHP’li milletvekili Tufan, unutma mecliste söylediğin hakaretlerin hesabını bu millet senden soracaktır. İskilipli Atıf için ağzını doldura doldura İngiliz kuvvetleriyle işbirliğinden tutun, bağımsızlık mücadelesini dinamitlemeye kadar gerici ve yobaz olduğunu söylediğin insanın memleketinde söylediklerini sana 10 misliyle iade ediyorum" diye konuştu.

"SİZ ESKİ CİNAYETLERİNİZİN HESABINI VERECEKSİNİZ"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Evet sen ne dersen de, siz eski cinayetlerinizin hesabını vereceksiniz. CHP olarak da vereceksiniz, kişisel olarak da vereceksiniz. Çünkü bu millet hesabını sormadan hiçbir şeyi bırakmayacak. Herkes ayağına ona göre denk alsın. Kim yanlış yaparsa, suç işlerse bundan sonra hesabı sorulacak, bunu herkes bilsin“ diye konuştu.

Törenin ardından İskilipli Atıf Hoca’nın mezarını ziyaret ederek dua okuyan Bülent Arınç’a İskilipli Atıf Hoca’nın torunu Ömer Faruk İnal, bir plaket verdi. Ardından da Başbakan Yardımcısı Arınç, karayoluyla Ankara’ya döndü.


MS,ŞE(İS/AAA) (FOTOĞRAF)