Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Erdal Türk, sabahları ıslak yatakta uyanan bir çocuğun sıkıntısının ne denli yoğun olacağının aileler tarafından iyi değerlendirilmesini gerektiğini ifade etti. Dr. Türk, "Altını ıslatan çocukların aileleri, bu durumun bir hastalık olduğunu kabul etmediklerinden çocuğu suçlamakta ve hatta ceza vermektedir. Bu tür bir cezalandırmanın çocuk üzerindeki etkisinin ömür boyu sürebileceği unutulmamalıdır. Bu durum çocuğun özellikle ev dışı otel, kamp, misafirlik gibi bir yerde yatmaktan kaçınmasına ve çocuğun çok yoğun utanma duygusu yaşamasına neden olmaktadır. Bu nedenle birçok faaliyete katılmak istemeyebilir" dedi.

Çocukluk çağındaki davranışsal gerilemenin bulgularından birinin de gece altını ıslatma olabileceğini kaydeden Dr. Türk, "Bu yüzden, gece altını ıslatan çocuğunuza kızmayın, utandırmayın, başka çocukları örnek göstermeyin. Altını ıslatan çocuğa onun fizyolojik gelişmede gecikme yaşadığını, bu sorunun çok da önemli olmadığını ve aslında diş çıkartma gibi normal bir gelişim olduğunu ama onu etkilediğini düşündüğünüz için bir doktora götürmek istediğinizi, tetkik ve tedavi süresince ona destek olacağınızı anlatmanız gerekmektedir" diye konuştu.

AİLESEL RAHATSIZLIK

Gece altını ıslatmanın büyük oranda genetik yatkınlığa dayandığını belirten Dr. Türk, "Alt ıslatma, ailesel bir rahatsızlıktır. Anne ve babadan birisinde altını ıslatma öyküsü varsa çocukta yüzde 44, ikisinde birden varsa yüzde 77 oranında altını ıslatma sorunu yaşanmaktadır" dedi.

Çocuklarda görülen gece alt ıslatmanın 5 yaşına kadar normal kabul edildiğini belirten Uzman Dr. Erdal Türk, herhangi bir tedavi uygulanmasa da, 5 yaşından sonra haftada en az 2 gece farkında olmadan altını ıslatmaya devam eden çocuklar ve gündüz idrar tutamayan, aniden sıkışan ya da idrarını tutmak için bacaklarını çapraz yapma, çömelme gibi manevralar yapan çocukların altta yatan herhangi bir idrar yolu hastalığının varlığı açısından mutlaka araştırılmasının önemli olduğunu vurguladı.



RÇ(İÖ/CK)