Yenice'nin Yağbasan ve Hacıbeyler köyleri, 1991 yılında yapılan incelemeler sonucunda heyelan riski saptanarak afet bölgesi ilan edildi. Van depremi sonrası afet riski altındaki alanlarla dönüştürülmesiyle ilgili alınan karar üzerine köyün boşaltılmasına karar verildi. Köylülerin, Yenice Özal Mahallesi'nde bulunan afet evlerine taşınmaları istendi. Yağbasan ve Hacıbeyler köylerinde yaşayan yaklaşık 25 aile afet evlerine taşınırken, Hacıbeyler'de 30, Yağbasan'da ise 25 aile evlerinden taşınmadı.

Mayıs ayında iki köyde bulunan evlerin elektrikleri kesildi. 3 aydır elektriği olmayan evlerinde yaşayan köylüler, mum ve gaz lambaları ile evlerini aydınlatıyor. Köylüler, toprağın içerisine gömülü içi suyla dolu tahta kapısı olan yerde gıdalarını saklıyor. Hayvancılık ve çiftçilikle geçimlerini sağladıklarını dile getiren köylüler, ilçe merkezindeki evlere taşınmak istemediklerini söyledi.

Hacıbeyler Köyü'nde yaşayan 60 yaşındaki Asiye Açmalı, hayvancılık ve bahçelerinden elde ettikleri gelirle geçindiklerini belirtti. Açmalı, "Bizi duyan, halimizi soran yok. Hayvanlarımızdan, bahçelerimizden elde ettiğimiz ürünlerle çoluğumuza çocuğumuza bakıyoruz. Köyümüzü seviyoruz. Özal Mahallesi'ndeki afet evlerinden ev istemiyoruz. Köyümü asla terk etmem. 3 aydır elektriksiz yaşıyorum. Bizim köyümüzde heyelan yok. Başbakanımız bizi görsün, bizi duysun ve halimizi görsün. Ben hayvanlarımla nereye gideceğim. Şehirde yaşamak istemiyorum, köyümde yaşamak istiyorum. Şehirde bize verilen evlerde bahçe yok, tarla yok. Ne yapacağım orada" dedi.

Karanlıkta iftar yapmak zorunda kalan köylülerden 76 yaşındaki Hamdi Özyılmaz ise "Bizi öyle bir zor durumda bıraktılar ki, herşeyden bizi mahrum ettiler. Gelsinler baksınlar evlerimizde yan yatma, çatlak var mı diye. Köyü bırakma imkanımız yok. Burada doğduk ve burada öleceğiz. Başka gidecek hiçbir yerimiz olamaz" diye konuştu.

Durkadın Çatalçam, evlerini terk etmeyeceklerini söyledi. Çatalçam, "Biz evlerimizi asla yıktırmayız. Yıksalarda biz yine buradayız. Işıksız da yaşarız, alıştık. Çadırda da yatarız ama asla köyümüzü terk etmeyiz. Biz köylüyüz ve köyümüzü bırakmayız.

Yalvarıyoruz gelsinler şu halimizi görsünler. Bahçede yetiştirdiğimiz biberlerle domateslerle fasulyelerle orucumuzu açıyoruz. Dolaplarımız boş" dedi.



BD(MÇ/BT)