Merkez Yüreğir İlçesi Ulubatlı Hasan Mahallesi'nde yaşayan Seydullah Güneri, iddiaya göre, 2 Aralık 2011'de alkol alıp, eve geldi. Sağlık ocağından dönen anne 54 yaşındaki Gülizar Güneri, nüfus cüzdanını kaybettiğini söyleyince, aralarında tartışma çıktı. Seydullah Güneri, tartışma sırasında annesini dövmeye başladı. Annesinin feryatlarını duyan 25 yaşındaki Hatice Güneri, araya girip, ağabeyine engel olmak istedi. Kız kardeşinin, "Bir kimlik için anneme bunu nasıl yaparsın?" diye bağırması üzerine daha da sinirlenen Seydullah Güneri, eline geçirdiği bıçakla ona saldırdı. Hatice Güneri'nin sol kolu kırılırken, sağ elinin parmakları da bıçakla kesildi.

Oğlunun şiddetine uğrayan anne, balkona çıkıp "imdat" diye bağırarak yardım istedi. Sokakta arkadaşlarıyla sohbet eden Sezayi Güneri, annesinin çığlıklarını duyup, eve koştu. Ağabeyinin elindeki bıçağı ablasının boynuna dayadığını gören Sezayi Güneri, "Kalk kızın üzerinden" diye bağırdı. Ağabeyi ablasını bırakmayınca, Sezayi Güneri, mutfaktan aldığı bıçağı Seydullah Güneri'nin omzuna vurdu. İki kardeş arasında çıkan kavgada, Seydullah Güneri aldığı bıçak darbeleriyle öldü. Olayın ardından yakalanan Sezayi Güneri, nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

Soruşturmasını tamamlayan Cumhuriyet savcısı, olayla ilgili iddianame hazırladı. Adana 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, sanık Sezayi Güneri hakkında 'kasten adam öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istendi. İddianamede ayrıca, sanığın, cinayeti, ağabeyinin ablasının hayatına yönelik gerçekleştirdiği ve başka türlü engelleme imkanı da kalmamış olan bıçaklı saldırıyı önlemek amacıyla işlediği belirtildi. Suçun tahrik veya meşru savunma kapsamlarında bulunup bulunmadığı konusu ise mahkemenin takdirine bırakıldı. Sanığın yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

YASA NE DİYOR?

Meşru savunma konusunda ise Türk Ceza Kanunu'nun 25'inci maddesinin 2'nci fıkrasında şöyle deniliyor:

"Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez."



MKA(OA/CK)