"Bugün Avrupa'daki bir çok ülke, Batı'daki bir çok ülke İsrail'in güvenliğini önemsiyor. Avrupa Birliği gibi bir barış projesinin bu günkü yöneticilerinin anlaması gereken bir şey var. İsrail'ni yanı başında hür, bağımsız, egemen ve kendi ayakları üzerinde duran bir Filistin devleti kurulmadığı sürece ne İsrail'e, ne Ortadoğu'ya barış gelir, ne de küresel barış gerçekten istediğimiz noktaya ulaşabilir. Bu ateşkes bir pansumandır, bir ara çözümdür. Ama kalıcı çözüm Filistin devletinin biran evvel kurulmasıyla gerçekleşecektir."


İMAJ SORUNU


Türkiye'nin Avrupa’da bir imaj sorunu olduğunu belirten Bakan Bağış, “Ben bunu Türkiye’nin Avrupa Birliği başvurusunun ilk yapıldığı dönemlere yani rahmetli Menderes’in 1959 yılında o zamanki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu’na ilk başvuru yaptığı dönemdeki Türkiye’nin şartlarıyla bugünün Türkiye’sinin şartlarının karıştırılması ve kafalardaki algı sorunundan kaynaklandığına inanıyorum. O günlerin Türkiye'sinin kişi başına geliri 400 dolardı. Bu gün 11 bin dolar. O günlerin Türkiye’sinin kendi vatandaşını ‘Misafir İşçi’ statüsüyle Avrupa’ya Almanya’ya gönderip onlardan gelecek Markları, dövizleri değerlendirmek en büyük umuduydu. Ama bugünün Türkiye’si öyle değil." diye konuştu.


ATEŞKES


Konuşmasında İsrail ile Filistin arasında başlayan ateşkese de değinen AB Bakanı Egemen Bağış, son dönemde Gazze’den gelen olumsuz haberlerin herkesin içini kararttığını, dün akşam itibariyle sağlanan ateşkesle rahat bir nefes aldıklarını söyledi. Ateşkesin sağlanmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığındaki Türk heyetinin çalışmalarının çok farklı katkılarda bulunduğunu belirten Bağış sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biliyorsunuz ki Sayın Başbakanımız daha geçen hafta Kahire’deydi ve kendisi dönerken Başta Genel Başkan Yardımcımız Ömer Çelik başkanlığında, MİT Müsteşarımızın da içinde bulunduğu bir heyetimizin Kahire’de kalıp Gazze’de ateşkes sağlanana kadar müzakere sürecine destek vermesi talimatını vermişti. Bu çabalarda Türkiye’nin de önemli bir rolü vardı. Çok şükür Gazze’deki kardeşlerimiz gibi biz de rahat bir nefes alabiliyoruz bugün."