Organize Sanayi Bölgesi karşısındaki Oto Tamirciler ve Tornacılar Sitesi'ndeki Zafer Akansel'in işlettiği makine imalatı yapılan atölyede 22 Haziran 2012 tarihinde meydana gelen patlamada, işyerinde çalışan biyoloji mühendisi Melik Duran (27) ile işçiler Ahmet Uysal (23), Umut Küçükarabacı (23) ve İsmail Tünel (22) yanarak can verdi. Ölen 4 kişinin cenazeleri, yapılan DNA testlerinin ardından yakınlarınca gözyaşlarıyla toprafa verildi.

Olayın ardından polis tarafından gözaltına alınan işyeri sahibi Zafer Akansel, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Zafer Akansel'e iş yaptıran Yusuf Vasfi Özalp ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Patlama sonucunda 4 kişinin ölümüne neden olmakla suçlanan tutuklu sanık Zafer Akansel ile tutuksuz Yusuf Vasfi Özalp'in yargılanmalarına Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Bugün yapılan davanın üçüncü duruşmasına tutuklu sanık Zafer Akansel katıldı.

Tutuksuz sanık Yusuf Vasfi Özalp'in katılmadığı duruşmada tutuklu sanık Zafer Akansel tahliye talebinde bulundu. Akansel, "Olaydan dolayı üzüntü içerisindeyim. Ben de mağdur durumdayım. Çalışma hayatım çöktü. Biz makine üreticisiyiz. Kimyayla ilgimiz yok. Tahliyemi istiyorum" dedi.

OY ÇOKLUĞU İLE TAHLİYE

Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, dosyanın bir örneğinin Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilip aralarında iş hukuku uzmanı, patlayıcı madde uzmanı ve bir de kimya mühendisinin bulunduğu bilirkişi ekibi oluşturulup patlamanın meydana geldiği işyerinde üretilen maddenin patlayıcı madde olup olmadığı ve sanıkların olayla ilgili kusurlarının bulunup bulunmadığı yönünde kendilerine görüş bildirilmesini kararlaştırdı.

Mahkeme başkanı Hayri Uzel'in sanık Zafer Akansel'in tutukluluk halinin devamını istedi, ancak mahkemenin diğer 2 hakim üyesi sanığın tahliyesi yönünde karar verdi. Sanık Zafer Akansel, Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin oy çokluğu ile tahliye edildi, duruşma 31 Ocak 2013 tarihine erteledi.

ANNEDEN TEPKİ

Patlamada ölen Umut Küçükarabacı'nın annesi Güler Küçükarabacı, sanığın tahliye edilmesine tepki gösterdi. Küçükabacı mahkeme heyetine, "Biz buraya adalet aramaya geldik. Sizlerin vicdanına bırakıyorum. Oğlum 22 yaşındaydı. 4 tane genç patlama sonucu öldü. Madem sanık suçlu değil, patlamaya ne neden oldu? Çocuklarımız niye öldü? Siz sanığı nasıl serbest bırakırsınız? 4 evlat cayır cayır yandı. Oğlumun hesabını adaletten sormayayım da kimden sorayım. Oğlumun hesabını kim verecek. Bana patlamanın cevabını verin. Nasıl bir adalet, nasıl bir kanun var Türkiye'de" dedi.

Anne Güler Küçükarabacı, duruşma salonundaki polisler tarafından dışarıya çıkartıldı. Dışarıda da tepkisine devam eden anne Güler Küçükarabacı, gözyaşlarına hakim olamayıp sinir krizi geçirdi.

İŞÇİ ÖLÜMLERİNE SON PLATFORMU

Adliye önünde toplanan İşçi Ölümlerine Son Platformu üyesi yaklaşık 30 kişi de tahliye kararına tepki gösterdi. Grup adına Platformu adına bir açıklama yapan Durmuş Çetin şöyle konuştu:

"Bugün görülen işçi kardeşlerimizin mahkemesinde üçüncü kez adliyedeyiz. Evlatlarını kaybetmiş ailelerle birlikte onların hesabını soruyoruz. Sorumlular en ağır cezayı alana kadar burada olmaya devam edeceğimizi bir kez daha diye getiriyoruz. İşçi Ölümlerine Son Platformu olarak, işçi ölümlerinin tüm sorumlularından; patronlardan, hükümetten, denetimi uygulamayan tüm görevlilerden hesap soracağız."



KA(EK/SS)