Kaçak yapıların ruhsat almadan ve mühendislik hizmeti olmadan yapıldığını, kayıtları bulunmadığı için de ne durumda olduklarının bilinemediğini aktaran oda başkanları, "Güvenli, nitelikli ve yaşanabilir konutların oluşturulması için öncelikle Türkiye'de 'Konut Envanter Sistemi' çıkarılmalı. Binaların fiziki durumları öğrenilmeli, depreme karşı dayanıklılık oranları saptanmalı. Öncelikle afet riski altındaki binaların yenilenmesi için adımlar atılmalı" değerlendirmesinde bulundu.

İMO Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır, planlı bir kent yaratmanın ve daha iyi bir yaşam alanı oluşturmanın önemli olduğunu anlattı. Türkiye'deki kentlerin sağlıksız yapılaştığını savunan Bakır, şunları kaydetti:

"Kentler çarpık bir hal aldı. Her yerde kaçak ve mühendislik hizmeti almayan riskli ve tehlikeli yapılar oluştu. Bu durumdan çıkmak için 'kentsel dönüşüm' çalışmaları yapılıyor. Ama kentlerdeki binaların fiziki durumu bilinmeden bu çalışma yapılmamalıydı. Ülkenin yapı stoku belirlenmeliydi. Bu yapılsaydı, binaların yüzde kaçının depreme dayanıklı olduğu, kaçının mühendislik hizmeti aldığı ve risk oranları belli olurdu. Binaları elden geçirip, durumlarını saptayıp kentsel dönüşüm çalışmalarına öyle başlanmalıydı. Türkiye'de atılacak adım, güvenli, nitelikli ve yaşanabilir konut için olmalıdır. Bunun için geç sayılmaz. İlgili meslek kuruluşları ve uzmanlardan yardım alınarak çalışmalara başlanabilir."

KENTSEL DÖNÜŞÜME ELEŞTİRDİ

ŞPO Adana Şube Başkanı Ulaş Çetinkaya ise, Türkiye'de yapılaşmanın kent planlamasından önce geliştiğini vurguladı. Özellikle metropol kentlerde belirli bir döneme kadar yapıların plansız inşa edildiğini ifade eden Çetinkaya, şöyle konuştu:

"Binaların büyük çoğunluğu 'kaçak' olarak tabir edilen, mühendislik hizmeti almamıştı. Hala bu binalarda oturan insanlar var. Bu binalar riskli yapılardır. Şimdi dönüşüm çalışmaları var. Örneğin Adana'da bu çalışma yapılıyor, ama deprem gibi bir risk gözetilmiyor. Öncelikle kentsel dönüşüm çalışması yapılması gereken yerler yerine Kıyıboyu Caddesi'nden işe başlanıyor. Ayrıca Samsun'da geçen yıl görüldü. Sağlam bina yapmak yetmiyor. Binaların nereye yapılması gerektiği de çok önemli. Afet riski taşıyan yerler öncelikli olarak ele alınmalı ve yaşanabilir konutlar üretilmeli."



YB(OA/COŞ)