İzmirli girişimci B-Fit Sağlık ve Spor Yatırım Ticaret A.Ş. Kurucu Ortağı Bedriye Hülya, uygulamaya koyduğu ve 'Pozitif ayrımcılık' ilkesiyle sadece kadın girişimcilerin yönetiminde olan 220 B-fit merkeziyle ilgili gelecek planlarını DHA muhabirine anlattı. İzmir’de 6 kadın girişimcinin hayata geçirdiği ve 2009 yılında uluslararası sivil toplum kuruluşu Endeavor’un 'Yılın girişimcisi' seçtiği B-fit, hayata geçtiği günden bu yana benzer pek çok firmaya da ilham kaynağı oldu. Şu anda 150 bin üyeye ulaşan, 2011 cirosu 4.5 milyon TL’yi bulan, 2006’daki kuruluşundan sonra 6 yıl içinde yüzde 425 büyüyen ve 500 kadını istihdam eden şirket, Amerika Sağlık Örgütü’nce onaylanan 30 dakikalık egzersiz programıyla formda kalmayı sağlarken spor merkezlerine çeşitli nedenlerle gidemeyen kadınlara özel olması nedeniyle de yoğun ilgi görüyor.

"BU EZBERİ 220 KEZ BOZDUK"

ABD’de yaşarken katıldığı yarım saatlik spor sistemiyle zayıflaması ardından bu iş fikrinin doğduğunu kaydeden B-fit Kurucu Ortağı Bedriye Hülya, şunları söyledi:

"Yaptığımız bir yerde 'Deli işi'ydi. Çalışma yaşamında kadın bu kadar az yer alırken, para erkeğin elindeyken bu ezberi 220 kere bozarak B-fit merkezleri açtık ve 240 kadın girişimciye ulaştık. Bu yıl sonunda 165 bin üyeye ulaşmayı, daha fazla kadını sağlıklı yaşam için spor yapmaya teşvik etmek istiyoruz. Aynı zamanda kapımız B-fit merkezi açmak isteyen kadınlarımıza da açık."

EN BÜYÜK MOTİVASYON: KADINLAR İÇİN BİR ŞEY YAPMAK

B-fit’i kurarken en büyük motivasyonun 'Kadınlar için bir şey yapmak' olduğunu, şu anda da 'Mor Çatı' gibi çeşitli kuruluşlarla yakın işbirliğinde olarak bu misyonu sürdürdüklerini anlatan Hülya, şöyle konuştu:

"Kadın girişimcilerimiz de birçok başarı öyküsü yazdı. Eşi önce bu işi yapmasını istemeyip işler kötü gittiğinde ‘iyi ki bu işi kurmuşsun’ diyerek övgü alan, çocuğunun ihtiyaçlarını kendisi karşılayan, kendine ev ve araba alan kadın girişimcilerimiz var. Biz bunları gördükçe neden sadece kadınlara franchise verdiğimizi daha iyi anlıyoruz."

KİLO VERMEK DEĞİL FİT KALMAK

Hizmet alan üyelerin yüzde 50’sinin çalışan kadın,  kalanının ev kadını ve öğrenci olduğunu belirten Bedriye Hülya, "Biz merkezlerimizde kilo vermek deyimini kullanmıyoruz. Herkes sağlıklı yaşamak ve kendisiyle barışmak için spor yapmalı. Biz karmaşık kent yaşamının içinde bunu pratikleşiyoruz. Bizim için kilo vermek değil fit kalmak önemli" değerlendirmesini yaptı.

KOSGEB’E ÇAĞRI

Kadın girişimcileri daha da artırmak için araştırmalar yaptıklarını da anlatan Bedriye Hülya, "KOSGEB desteklerinin sporu da kapsaması konusunda girişimlerde bulunuyoruz. Kadınların iş kurarken finansmana ulaşımı daha zor. Bu yüzden krediler, hibe destekler artmalı" dedi.