Uzmanlar bir algoritmanın bireylerin yüzünü veya sesini analiz ederek güvenilir olup olmadıklarını belirleyemeyeceğini söylüyor. Ancak Japonya’daki bir şirket aksini iddia ediyor

Tokyo merkezli DeepScore şirketi, geçen hafta düzenlenen teknoloji fuarı CES 2021’de müşterilerine yeni bir uygulama tanıttı. Şirket, kullanıcıların yüzlerini analiz eden yeni uygulamanın “bir insanın ne kadar güvenilir olduğunu bir dakika içinde tespit ettiğini” öne sürüyor.

Şirkete göre söz konusu uygulamayı kullanan ve örneğin kredi çekmek isteyen kişiler, telefon kamerasına bakıp, “Nerede yaşıyorsunuz? Parayı nasıl kullanmayı düşünüyorsunuz? Kanser geçmişiniz var mı?” gibi bir dizi kısa soruyu yanıtlıyor.

Uygulama da bu esnada soruları yanıtlayan kişinin yüzündeki kas seğirmelerini ve ses değişikliklerini analiz ederek krediyi verecek kurum için güvenilir olup olmadığına karar veriyor.

Independent Türkçe'nin haberine göre, şirketin CEO’su Shirabe Ogino, söz konusu uygulamanın, Japonya başta olmak üzere Endonezya, Vietnam ve Filipinler gibi ülkelerde büyük ilgi topladığını söylüyor.

"KULLANMAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE SAHİP, ANCAK..."

Ogino, hizmeti hangi şirketlerin kullandığına dair bilgi vermdi ama uygulamanın özellikle gelişmekte olan pazarlarda ve endüstri devlerinin faaliyet göstermekte zorlandığı ülkelerde kredi puanlamasında devrim yaratmayı hedeflediğini ifade etti. Zira, bahsi geçen bölgelerde yaşayanlar; borçları, harcamaları veya kimliklerine dair ayrıntılı belgelere sahip değil. 

Motherboard’a konuşan Ogino, “Size borç verebilecek kişilerin kullanabileceği herhangi bir bilginiz yoksa, para alamazsınız. İnsanlar soruları cevaplamama veya uygulamamızı kullanmama özgürlüğüne sahip, ancak para alamıyorlar” dedi.

Ogino ayrıca, söz konusu teknolojinin karar alma sürecinin yalnızca bir parçası olarak kullandığını vurguladı: 

"Geliriniz bir dolarken 5 milyon dolarlık başvuru yaparsanız kimse size borç vermez. Bu yüzden borç verecek kurum başka bilgileri de kullanıyor."

UZMANLAR ŞÜPHEYLE YAKLAŞIYOR

Öte yandan bazı uzmanlar, söz konusu teknolojiye şüpheyle yaklaşıyor. Örneğin, yapay zeka uygulamalarını denetleyen Parity AI isimli platformun kurucusu, Dr. Rumman Chowdhury, bu teknolojinin tikleri veya kaygı bozukluğu olan kişiler arasında ayrımcılık yapabileceğini aktardı:

"İnsanlar yalan söylediklerinde bazı genel eğilimleri gösterirler, bu doğru. Ama bu genellenemez. Sinirsel bir tikim olabilir ve bu nedenle burnuma dokunabilirim. Bu, yalan söylediğim anlamına gelmez."

Bunun yanında, DeepScore'un internet sitesinde gizlilik politikası güdüldüğüne dair bilgi de bulunmuyor.

Birleşik Krallık merkezli, devlet ve işletmelerce yapılan gizlilik ihlallerini izleyen Privacy International kuruluşunun uzmanlarından ThIoannis Kouvakas, şirketin bilgilerini inceledi ve Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) nedeniyle Avrupa Birliği'nde yasal olarak faaliyet gösterebileceğine inanmadığını açıkladı.

DeepScore'un aktif müşterileri bulunduğunu söylediği Endonezya ve Vietnam gibi bazı ülkelerse henüz kapsamlı veri koruma yasalarına sahip değil.