Kulp'un İnkaya Köyü'nde yaşayan E.P. 2009 yılında hamile kaldı. Aile meclisi tarafından sorgulanan E.P., evli ve 1 çocuk babası olan teyzesinin oğlu Muharrem Yıldırım'dan hamile kaldığını söyledi. Töre gereği öldürülmekten korkan Muharrem Yıldırım, bebeğin kendisinden olmadığını belirterek, devlete sığındı. Silvan İlçesi'nde mahkemeye çıkarılan Yıldırım, teyzesinin kızı ile geçmişte kısa süre duygusal birliktelik yaşadıklarını, ancak cinsel ilişkiye girmediklerini belirterek DNA testi istedi. Yıldırım, tedbir amacıyla tutuklandı. Koruma altına alınan E.P., 4 ay sonra bir kız bebek dünyaya getirirken, Diyarbakır 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla yapılan DNA testinde bebeğin babasının Muharrem Yıldırım olmadığı ortaya çıktı. 1.5 YIL GİZLENDİ, OTOGARDA ÖLDÜRÜLDÜ Yıldırım, bunun üzerine mahkemede beraat ederken, iddialara göre E.P.'nin ailesi, peşini bırakmadı. Yıldırım'dan eşini boşayarak kızlarıyla evlenmesini isteyen E.P.'nin ailesi teklifleri kabul edilmeyince Yıldırım'ı öldürmekle tehdit etti. DNA testinde aklanmasına rağmen 1.5 yıl gizli bir yaşam sürdüren Yıldırım, 7 Kasım 2011'de Silvan Otogarı'nda ensesinden tek kurşunla vurularak öldürüldü. Görgü tanıklarına göre cinayeti işleyen kişi, "Namus için öldürdüm" diyerek kaçtı. Cinayetten 6 ay sonra güvenlik güçlerine teslim olan E.P.'nin olay tarihinde 17 yaşındaki kardeşi M.N.P., Muharrem Yıldırım'ı kendisinin öldürdüğünü söyledi. Bunun üzerine M.N.P. tutuklanıp cezaevine konuldu. SAVCI 'SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK' DEDİ Silvan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Şahin, Muharrem Yıldırım'ın öldürülmesiyle ilgili hazırladığı iddianamede, olay tarihinde 17 yaşında olan sanık M.N.P. için, 'Suça sürüklenen çocuk' ifadesini kullandı. İddianamede Yıldırım'ın suçsuzluğunu kanıtlayan DNA testinden bahsedilmezken, M.N.P.'nin ablası olan E.P.'ye tecavüz ettiği iddia edilen ölen Muharrem Yıldırdım'ın Diyarbakır 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı ve beraat ettiği belirtilerek şöyle denildi: "Suç tarihi olan 7 Kasım 2011 günü maktül Muharrem Yıldırım'ın Diyarbakır iline gitmek için Kulp İlçesi'nden dolmuşa binerek Silvan ilçe otogarına geldiği, bu sırada suça sürüklenen çocuğun da olay yerinde olduğu ve Yıldırım'ın Diyarbakır iline gideceği dolmuşa bineceği esnada, ele geçirilemeyen 7.65 milimetre çapında bir tabanca ile arkasından yaklaşarak ensesinden bir el ateş ederek olay yerinden kaçtığı ve daha sonra 9 Mayıs 2012 tarihinde Silvan Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek işlediği suçu ikrar ettiği, maktülün ablasına tecavüz ettiği inancıyla öldürdüğü, yani töre saikiyle hareket ettiği bu suretle üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmaktadır." 'DOĞAN BEBEĞİN BABASI ORTAYA ÇIKSIN' Diyarbakır Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edilen ve Muharrem Yıldırdım'ın öldürülmesine yol açan tecavüz sonucu doğan bebeğin babası olmadığını gösteren DNA testinden söz edilmeyen iddianamede, sanık M.N.P.'nın 14 yıl hapisle cezalandırılması istendi. İddianameye tepki gösteren Muharrem Yıldırım'ın ailesi, amaçlarının katil ve katile tetik çektirenlerden çok, doğan bebeğin babasının kim olduğunun ortaya çıkarılması olduğunu belirterek şöyle dedi: "Kardeşimiz evli ve 1 çocuk babası iken bu olay yüzünden tutuklandı. DNA testi ile temiz çıkmasına rağmen yine bu aile tarafından öldürüldü. Eğer bu bebek kardeşimizden değilse ve bunun yüzünden kardeşimiz öldürülüyorsa, biz bu bebeğin babasının kim olduğunu öğrenmek istiyoruz. Savcı, bunu soruşturmak yerine kendisine teslim edilen 17 yaşındaki çocuğu suçlu diye mahkeme karşısına çıkartmıştır. Bu ülkede adalet varsa, bunun ortaya çıkarılmasını istiyoruz." EŞİ VE OĞLU ORTADA KALDI DNA testinden aklanıp beraat etmesine rağmen öldürülen Muharrem Yıldırım'ın eşi ve 3 yaşındaki oğlu ortada kalırken, daha önce çelişkili ifadeler veren E.P.'nin Yıldırım'ın öldürülmesinden sonra bir kez daha ifade değiştirdiği ve DNA testine rağmen dünyaya getirdiği bebeğin babasının Yıldırım olduğunu söylediği belirtildi. Tecavüz ile doğan bebeğin babasının kim olduğu henüz belirlenemezken, E.P.'nin başka biriyle evlendiği de iddianamede ortaya çıktı.