City şu anda İngiliz Premier Ligi'nin zirvesinde ve yeni menajerleri Pellegrini liderliğinde göz dolduran bir futbol oynuyorlar.

Bu performansta kilit isim de 30 yaşındaki Yaya Toure.

Yaya Toure yalınayak oynayan bir çocuk olarak başladığı futbol hayatına dünyanın en iyi oyuncularından biri olarak devam ediyor.

Kendisine en iyi onu bilenlere göre bu yolculuğu yapmak için ihtiyaç duyduğu yetenek ve hırsı her zaman vardı.

Ancak, hatta Manchester City orta saha oyuncusu gibi yetenekli biri için bu nitelikler kendi başına yeterli olmayabilirdi.

Eksantrik bir futbolcu ve öncü bir antrenör olan eski Fransız milli oyuncu Jean Marc Guillou Toure'ye bir oyuncu ve bir kişilik olarak şekillendiren kişi oldu.

Sıradışı hoca

Jean Marc Guillou ekiplerine yalınayak antreman yaptırır çünkü bunun sakatlanma şansını azalttığı ve oyuncunun top kontrolünü geliştirdiğine inanıyor.

Bazen de kalecisiz oynatır onları.

Guillou bunun da oyuncuların savunma yeteneklerini geliştirdiği ve savunmaya kapanmayıp, topu kazanmak için pres yapmalarını sağladığı kanısında.

Gervinho, Emmanuel Eboue, Kolo Toure, Salomon Kalou ve Didier Zokora gibi oyuncuları yetiştiren Guillou'nun şimdi Mali, Cezayir, Mısır, Vietnam, Gana ve Belçika'da akademileri var.

Toure'nin çocukluğu

Guillou "Ben onu ilk 12 yaşımda gördüğümde Yaya'nın büyük bir potansiyele sahip olduğunu çok çabuk fark ettim" dedi.

"O, daha sonra, dünyanın en iyi oyuncularına rakip olabilecek biriydi. Benim içinbu süreçte rol oynamış olmak bir zevktir."

Avrupa'ya seyahat

Hocasının vesayeti altında Toure'nin becerileri de kişiliği de gelişti.

18 yaşında Avrupa'ya hareketten kısa bir süre önce en iyi nerede oynayacağı hakkında kararını kendisi verdi.

Gelişme sürecinde Belçika, Ukrayna ve Yunanistan'da top koşturan Toure için Nou Camp'taki dönemi mutsuz sona erdi.

Pep Guardiola altında oyun süresi sınırlı kaldı.

Ama 2009 yılında Manchester United'a karşı Şampiyonlar Ligi finalinde defansın göbeğindeydi.

Barça'da iki La Liga şampiyonluğu da kazandı.

İngiltere'de formunun zirvesinde

2010 yılında 24 milton sterline Manchester City'ye transfer olduğundan bu yana bir Federasyon Kupası bir de Premier Lig şampiyonluğu kazandı.

City'de defansif orta saha oyuncusundan hayati önemde goller atan bir oyuncuya dönüştü.

Bu sezon da repertuarına ölümcül serbest vuruşlar ekledi.

Eski hocası Guilllou'ya göre sürekli kendini geliştirme arzusu bir çocuk olarak kendisinden öğrendiklerinin yankıları.

Guillou "Değerlerimizden biri her zaman daha iyisini yapma arzusunu ve her antrenman seansının bunu en iyi şekilde yapmak için bir fırsat olduğu fikrini aşılamaktır" diyor.

"Yaya bir mükemmeliyetçidir. Bir çok oyuncunun kariyerlerinin sonunda keşfettiklerini o işin başında keşfetti."