Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, basın mensupları ile yaptığı toplantıda kulüple ilgili çıkan başkan adaylığı haberlerine açıklık getirirken CAS süreciyle ilgili de basın mensuplarına bilgiler veriyor.


İşte Aziz Yıldırım'ın spor medyasının önde gelen isimleriyle birlikte yaptığı toplantıda yaşanan diyaloglardan bazıları şöyle:

Bir gazetecinin "Fatih Terim, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı olacakmış?" sözleri üzerine Aziz Yıldırım, "Ben anlamam o işlerden. Beni siyasete sokmayın. Neden olmasın? Sen kendi yorumunu yap. O adam bu işi yapar mı yapamaz mı ona bak. Nden Türkiye şartları uygun olmasın. Siz şişiriyorsunuz. Gençler kol kola geziyor. Fatih Terim olur. TFF Başkanı olmanın şartları neler? Genel Kurul seçiyorsa mesele bitmiştir. Delegeler sağlıklı seçiyor. Siyaset sporun dışında olacak. Belli zaman içinde her şey yerli yetine oturacak. Her şeyi bozuk yapıyoruz sonra siyasete gidip ağlıyoruz. Biz 87 trilyon vergi ödedik. Vermeyenleri gidip sorun. Fenerbahçe vergisini açıklamasa bizi duman ederdiniz. Spor programları dedikodu yapıyor. Saygın bizi yönlendirecek program yapılmıyor."

"DEMİRÖREN ÇOK İYİ İŞLER YAPTI"

Aziz Yıldırım, gazetecilerle yaptığı sohbette, Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören'in çok iyi işler yaptığını söyledi. Yıldırım'ın konu ile ilgili sözleri şöyle: "Medya olarak sürekli olumsuz eleştiri yaptığınız için bunları görmüyorsunuz. Türk futbolu için gayet iyi şeyler yaptı Demirören. Hiç gündeme getirmiyorsunuz bunları."

Aday olacak mı?

Aziz Yıldırım başkanlık konusuna girmeyeceklerini belirterek, "Bu bir süreçtir. Seçimle gelmiş Aziz Yıldırım hakkında kişisel olarak düşüncelerinizi gazetelere yazamazsınız. Seçimi kaldıralım. O zaman demokrasi ortadan kalkar. Aday olurum olmam bu benim sorunumdur. Benim bu konuda beklentim yok. 15 yıl yaptığım görev benim aileme ve şahsıma onur madalyasıdır. Sayın başbakan da sandık diyor. Başbakana aday olma diyebilir musunuz?" diye konuştu.

“SOW NEDEN SORUN OLDU”

Sow'un oruç tutmasının medya tarafından büyütüldüğünü ve herkesin oruç tuttuğunu söyleyen Yıldırım, bu krizin nedeninin oyuncunun performansı olduğunu ifade ederek, "Çalışmıyorsa oynamayacak. Hoca 13 bin metre koşacak diyor o 9 bin metre koşuyor. Bir gün gelecek bu ayrımlar ortadan kalkacak" dedi.

Aziz Yıldırım şike davası ile ilgili şöyle konuştu

"Şenes Erzik cevap verecek"

Fenerbahçe’nin menfaatleri deniyor. Kapandı. İki sene sonra dava yine açıldı.
Şenes Bey ile ilgili sms var.
Bizler değli Şenes Erzik cevap verecek. Türkiye’yi temsil eden. İkinci başkan olan insan o yani. Bize çok baskı var.

Bu dava nasıl başladı?

Giresun'da 2009 yılında 3 tane olay oluyor. 2010 yılında da olaylar oluyor. Mahkemeye düşüyor. 2010 yılının sonunad doğru cezalar verildikten sonra dosyalar kapanıyor. Savcı Zekeriya Öz elinizde dosya var mı diyor. Hayır deniyor.

Bunları gönderin o zaman. Dinleme kararları alıyorlar ve Olgun Peker’i dinliyorlar. Ben Mahmut Bey ile görüşüyorum. Tapeyi biliyorsunuz. Hakemlere de söyleyin maçları iyi idare etsinler diyorum. Kenan Bey’in bana geldiğini yardım ettiğimi söylüyorum. İş ile ilgili sıkıntılar ıolduğu için destek olduk o da sana yakışır diyor. Buradan beni dinlemeye almışlar. Ama benim görüşüm ben zaten dinleniyordum.

Sonra diğer arkadaşları dinlemeye almışlar.
O dönem şike ve teşvik suç değil. Ne suç. Silahlı örgüt kurmak suç. Ben buradan dinlemeye alınıyorum. Böyle 30-40 tane dava vardır. Ama onlar Giresun'a gidip bağlıyorlar. Niyet beni Olgun'dan, Sedat Peker'e bağlamak. Daha sonra Ergenekon’a bağlanacak.
Böyle bir ortamda. Nisan’ın 14'üne kadar silahlı örgütten dinleniyoruz. Biz kanunda çalıştık. Çalıştığımız kanun bu değildi. Daha çok seyirci taraftar bilet o tip konularda. Böyle bir madde hiç yoktu. 14 Nisan'da bu kanun çıktı. Ama bizim çalışmamızla ilgisi yok. Sonra 3 Temmuz’da bizi göz altına aldılar. Bütün kamuoyuna şu verildi. Şike ve teşvik yaptık. 100'de 100 belgeli. 5 tane maçın neticesi belli. Bu dava yürümeye başladı. Bizim tutuklama kağıdımızda şikeden diye yazıyordu. Ama biz silahlı örgütten alındık. Mahkeme devam safhası başladıktan sonra silahlı örgüt ve şike bırakıldı ekonomik kazanç sağlamak cebir ve şiddet uygulamaktan bizi yargılamaya başladılar. Ağır ceza ve özel mahkemede yagıgılanmak için bunların olması lazım.

58. madde ile biz hapisten çıkmadık

Baktığınız zaman önce silahlı örgüt sonra şike. Şikenin de içinde bulunduğu ekonomik kazanç sağlama, cebir ve şiddetten yargılandık.

UEFA'da yattınız mı? diye soruyorlar. Ne kadar yattınız diye, 1 sene diyorum. Onların gözünde beraat etsek bile suçluluğumuz kabul edilmiş bir kere. Adamın hukuk anlayışı bizimkiyle çatışıyor. Avrupa'da bir insan hapis yattığı zaman muhakkak suçludur deniyor.
58. MADDE değişsin demedik. Hiçbir dönemde çıkan kanunla ilgili beklentilere girmedik. Aziz Yıldırım ve arkadaşları için çıkıyor dendi. Biz bu kanunla beraber hapishaneden çıkmadık.

Ben ve arkadaşlarım çok rahatız. Fezlekeyi iyi okuduysanız şöyle bir not var. Fenerbahçe yöneticileri diyor Trabzon’nun yapmış olduğu şike ve teşviği önlemek için çalışmaya başladılar deniyor.
Varsa nerde bu belgeler. Açıkça yazıyor fezlekede Fenerbahçe’nin önleme amacıyla çalışmaya başladığı. Trabzon ile ilgili kısım da hiçbir dinleme yok.

Trabzonspor ile ilgili hazırlanan dosya. Balık var, demir var, hoca var. Biz de olan da bu kadar. Doğru bir yargılama olsaydı. Şike davası olsaydı Trabzon Başkanı örgüt lideri olurdu. Ben de yapmışsam bu işi örgüt üyesi olurdum.

Çıkmaz bir yola girdik. Ben yargılanıyorum. Ama Trabzon başkanı da Zeki Mazlum da bizim gibi yargılanıyor şu anda.
Hep biz mi yaptık bu işleri?
Beşiktaş'ta Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu'nun kesinlikle böyle şeyler yapmadığına eminim. Sadece Fenerbahçe gündemde.
Ben gidersem aç kalırsınız.
Benim artı eksilerimi bir yere koyar ve ölçersiniz. Bıraksın diyemezsiniz. Demokratik bir ülkeyse burası benim namıma kimse karar veremez.
Benim 1 oyum var. Atarım ve evime giderim. Sabah akşam işim gücüm yok o koltuğu bekliyorum. 15 sene yaptım. Kimseye nasip olmaz. Benim bir ailem var. Bu düzenimi bozdum.