Bursa Galatasaray Taraftarlar Derneği tarafından Kervansaray Termal Otel'de düzenlenen geceye katılan Galatasaray Spor Kulübü eski Başkanı Adnan Polat, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türk futbolunun büyük bir kaos içinde olduğunu ifade eden Polat, Türk futbolunun son bir sene içinde kan kaybına uğradığını kaydetti.

Federasyon organlarının suçsuzluk yönünde karar verdiğini hatırlatan Polat, "Yargı, tam farklı düşünüyor. Ortada bir çelişki var. Neticede hem yargı, hem federasyon tarafında hukukçular var. Farklı kararlar ortaya çıkması çok şaşırtıcı. Ortada bir tereddüt doğduğu anda da UEFA'dan Türkiye hakkında müspet bir görüş çıkmayacağını düşünüyorum. UEFA'nın Türk futboluna belli bir ceza vereceği, şike ve teşvikte ismi geçen kulüplere de daha ağır ceza vereceği gibi bir hissiyat var içimde. Ortada bir gerçek var ki, Türk futbolunun bu süreçten çıkması önümüzdeki 3-5 seneyi etkileyecek gibi geliyor. Tabii ki gönlüm istemiyor, ama hem genel bir ceza, hem de takımlara daha fazla ceza geleceği görüşündeyim. Galatasaray'ın burada şikeyle ilgisi olmayan bir kurum olarak diğer kulüplerin hepsine sahip çıkması gerekir. Galatasaray yönetiminden beklentim bu yönde" dedi.

Gecede davetlilere hitap eden Polat buradaki konuşmasında, 1992 yılında beri kulüpte görev aldığını dile getirdi. Büyük ve ekonomik sıkıntıların yaşandığı dönemlerde görev yaptığını belirten Polat, kötü dönemlerin hep kendisine denk geldiğini söyledi. Görev yaptığı dönemde sportif başarıların yanı sıra Türkiye tarihinde belki de ilk defa borçsuz bir kulüp bıraktığını ifade eden Polat, bu durumun çok önemli olduğunu vurguladı. GALATASARAY'IN SPORTİF BAŞARISI OLDUĞU VAKİT BENİM O HAFTA İŞLERİM RAST GİDİYOR

Görevden ayrıldıktan sonra ekonomik güç bırakılan takıma arka arkaya şampiyonluklar, Süper Kupa şampiyonluğu geldiğini söyleyen Polat, "Her ne kadar ismimiz geçmese de çorbada bizim de tuzumuz olduğunu bir ben, bir Allah bilse de ben mutlu oldum. Galatasaray'ın sportif başarısı olduğu vakit benim o hafta işlerim rast gidiyor. 10 yıl boyunca da göreve gelen yönetimlerle ilgili benden kimse tek kelime duymamıştır. Galatasaray yönetimine gelenlerin ne kadar özveride bulunduğunu, zorluklarla hizmet yaptığını çok iyi bilenlerdenim. O yüzden 10 sene boyunca hiç ağzımı açmadım" dedi. UÇAN KUŞA BORCUMUZ VARDI GELİRLERİMİZE TEMLİK KONMUŞTU

Galatasaray Kulübü'nün 2006 yılının şubat ayına kadar ekonomik durumunun en kötü döneminde olduğunu savunan Polat, o dönemde 20 Galatasaraylı iş adamının 100'er bin dolar vererek, bu borcun üstesinden geldiğini kaydetti. Daha sonra Galatasaray Spor Kulübü'nün eski Başkanı Özhan Canaydın'ın kulübün ihtiyacı olduğunu belirterek kendisini göreve çağırdığını ifade eden Polat, "Çok büyük, ciddi projelerim vardı. Bana da ihtiyacı olduğu söyleyince projeleri bir kenara bıraktım Polat Holding ve 24 şirketin hepsinin yönetim kurulu başkanlığından istifa ettim ve Galatasaray Başkan Yardımcısı olarak göreve geldim. Geldiğimde Galatasaray'ın tüm arazileri hacizliydi. Bankalarda tamamıyla kredilerden ödeyemediğimiz için temerrüde düşmüştük. UEFA'deki Galatasaray dosyalarının adedi Türk Futbolu'nun toplam kulüplerinin dosya adedinden daha fazlaydı. Bize mal ve hizmet satanların icra takibi vardı. Bir televizyon kanalında neredeyse 'Mecidiyeköy'den Florya'ya icra takipçileri kuyruğu oluşmuştu' dedim. Kısacası uçan kuşa borcumuz vardı gelirlerimize temlik konmuştu" dedi.

O DÖNEMDE YÖNETİCİ ADAYI BULMAMIZ BİLE ÇOK ZORDU

O dönemde kendisine Galatasaray'ın ekonomisini sorduklarını hatırlatan Polat, "Bende şöyle bir tanımda bulunmuştum ve çok da tepki almıştım. Çok büyük bir TIR'a benzetiyorum dedim. Büyük yük var, gece vakti yokuş aşağı iniyor. Yolun ışıkları kapalı. TIR'ın ışıkları kapalı. Direksiyon da kitlenmiş, freni tutmuyor. Yokuşun altında 90 derecelik viraj var demiştim. Böyle bir ekonomik durum içinde göreve geldik. O dönemde yönetici adayı bulmamız bile çok zordu. Kulüp neredeyse iflas etmişti. Bu durumda görev geldik çalıştık" diye konuştu

GALATASARAY KULÜBÜ GELECEĞE BAKABİLECEK DURUMA GELDİ

Galatasaray Kulübü'ndeki görevinin ardından kulübün ekonomik olarak çok iyi durumda olduğunu ifade eden Polat, "Gelirleri 60 milyon dolardan, 180 milyon dolara çıktı. Galatasaray icra altına alınmış sponsorluk anlaşmaları 60 milyondan, 213 milyon dolara çıkmış, yıkılmak üzere olan Ali Sami Yen'den geçen yıl dünyanın en iyi 3 standından biri seçilen Türk Telekom Arena'ya 24 binden 52 bin kişilik yepyeni stada geçtik. Her türlü ipotekler kalktı. Bankalardaki temerrütler kalktı. Hepsi yeniden yapılandırılıp, vadelere bağlandı. Galatasaray Kulübü geleceğe bakabilecek duruma geldi. Başkan olduğum 2008 yılında şunu söyledim 2012 yılında UEFA kriterleri devreye girecek, biz dahil tüm kulüplerimizin muhakkak mali biçime gelmesi lazım. Yoksa UEFA'dan men edileceğiz. Bu şartlar içerisinde maalesef Türkiye içindeki bütün değerlendirmeler, futbol topunun çizgiyi geçmesine endeksli olduğu için tepkiler almaya başladık. Benim için günü kurtarmaktan daha çok geleceği inşa etmek daha önemliydi" dedi.

TÜZÜĞÜ DEĞİŞTİRDİK GALATASARAY'DAKİ TABU KALKTI

Medeni Kanun ve Dernekler Kanunu'nun değiştiğini bu yüzden kulübün de tüzüğünün değiştirilmesinin istendiğini ifade eden Polat, "Güncelleyin diye ikaz ediyorlardı. Tabu halinde olan Galatasaray tüzüğünü değiştirmeyi başardık. Güzel bir tüzük olduğunu söyleyemem, ama tabunun kalktığını söyleyebilirim. Duayenlerden herkes beni uyardı 'Tüzüğe dokmunma yanarsın' diye. Biz de doğru bildiklerimizi yaptık" dedi.

TEK TEMİZ KULÜP GALATASARAY 10 ŞAMPİYONLUKTAN DAHA BÜYÜK GÖSTERGEYDİ

Yöneticilik döneminde hiç kolaya kaçmadığını söyleyen Polat, "Mayıs ayının 17'sinde yeni başkana kulübü devrettim. İdari ibrasız olan bir başkandım. Bir ay sonra Türkiye'de şike konusu gündeme geldi. İdari ibrasız olan bu başkan ve yönetimi bir şikeye bulaşmayan ender kulüplerden biri olarak ortaya çıktı. Bu iki durum birbiri ile örtüşmüyor. Bu bile kamuoyu nezdinde aklanmamız adına önemli bir göstergeydi. Düşünebiliryor  musunuz? Her kulüp özellikle büyük kulüpler şikenin içinde ve tek temiz kulüp Galatasaray; Bu benim için 10 şampiyonluktan daha büyük göstergeydi. O dönemlerde sporda, özellike futbolla ilgili 'Galatasaray'da şampiyonluktan daha önemli değerler vardır' dediğim vakit anlatamıyordum derdimi. Şikenin gündeme gelmesi ile insanlara ne demek istediğimizi anladıklarını zannediyorum" diye konuştu.

GALATASARAY DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİ YAŞAMAK DURUMUNDA

Galatasaray yönetimi tarafından daha sonra disiplin kuruluna da birkaç kez verildiğini ifade eden Polat, daha sonra bunun da geri çekildiğini kaydetti. Polat, ilk defa idari ibrasızlık verilmiş ve disiplin kuruluna verilmiş bir başkan olarak tarihe geçtiğini dile getirdi. Galatasaray'ın mevcut yönetimi şunu anlaması gerektiğini vurgulayan Polat, şunları söyledi: "Galatasaray'ın iç barışa ihtiyacı var. Dış barışı sağlayacak olan da Galatasaray'ın başkanıdır. Bu görevi yerine getirmesi lazım. Galatasaray demokratikleşme süreci yaşamak durumunda. 100 yıllık yöntemi vardı, ama bu yöntemin değişmesi lazım. Galatasaray kulubüne üye olması için kulübe girişle ilgili olarak herkesin muhakkakki Anayasa'nın eşitlik ilkesinden yararlanıyor olması lazım. Galatasaray Kulübü, lisede kurulmuş bizim için övünç kaynağı. Kuruluş amacında Galatasaray Lisesinde mezun olanlara üye olma hakkı verilmiş. Verilen hak geri alınmaz, ama elini vicdanına koysun Galatasaray Lisesinde mezun olan 600 Liraya 18 yaşında girerken, iş hayatında, profesyonel hayatta belli noktalara gelmiş insanlar 5-10 sene bekledikten sonra 10 bin liraya girmesi hak mı? Adalet mi? Uyuyor mu? Galatasaray bu anlamda tüzüğünü değiştirmesi lazım. Kulüp üzerinden maddi manevi menfaatlerde sağlayanlar var. Ben bunlara liseciler diyorum. Galatasaray'ın bundan kurtulması lazım. Bunu kimse inkar edemez."

Konuşmaların ardından üyelere başarı beratları verildi.



ST,RG (FK/RT)